Konyalılar Rixos'a sahip çıksın!

Konyalılar Rixos'a sahip çıksın!

Rixos Hotel Konya Genel Koordinatörü Mert Bölükbaşı ile Konya'yı, Rixos zincirini konuştuk…

Bu hafta Memleket Söyleşileri'nin konuğu Rixos Hotel Genel Koordinatörü Mert Bölükbaşı. Yıllarca Konya'da beş yıldızlı bir otel yoktu, sonra Hilton kuruldu bizler çok sevindik, derken, Hilton Konya'dan gidiyor, diye duyduk ve çok üzüldük. Derken Konya'da farklı bir marka gündemimize girdi Rixos. Rixos Konya'da önemli bir marka olduğunu bize kısa zamanda kanıtladı ve yetkilileri Konyalı ile iyi diyaloglar kurdu kısa zamanda şehir bu markayı sahiplendi, Rixos Konya'da otelcilikte yeni bir soluk olarak Konya'nın gelişiminin süreceğini bize göstermiş oldu. Mert Bölükbaşı'na merak ettiklerimiz sorduk. Rixos'u, Konya'da otelciliği ve otelcilikle ilgili birçok konuyu konuştuğumuzu bu söyleşiyi zevkle okuyacağınızı umuyoruz…
Hamdi Bağcı



Konya Rixos'u ve Konya'da otelciliği bize anlatabilir misiniz?





Öncelikle Konya'nın bizi benimsediğini düşünüyorum. Tabi bizde Konya'yı benimsedik. Konya'da otelcilikte pazarlama eksikliği var, çok fazla marketing yapmak lazım, gelen insan sayısını arttırtmak lazım, başka türlü Konya'da ayakta kalmak pek kolay değil, ayakta kalınsa bile gelirinin yatırımcıyı memnun etmeyeceği kesin. Buraya daha fazla turist gelmesi lazım, daha fazla grup gelmesi lazım, daha fazla iş dünyasından insanın buraya gelmesi lazım, burada resmi ve sivil otoriteler hepimiz şehrin kalkınması için çalışmamız lazım. Geçen bir grupla anlaştık, -hiç Fransız kalmıyordu otelimizde- Fransızlar gelmeye başladı- bu tür çalışmaları yapmamız lazım. Ben gelmezler, kalmazlar türü yaklaşıma karşı olan bir insanım, buradan Malezyalılara, Korelilere, İtalyanlara herkese ulaşmamız lazım.
Konya'da otelciliğin sürdürülebilir olabilmesi için tabiî ki buraya gelen insan sayısında ciddi artışlar olması gerekiyor, çok açık konuşmamız gerekiyor yoksa burada otelcilik yapmak çok kolay değil. Yeni otellerin açılacağını duyuyoruz, ben burada fizibilite yaparak bu sektöre girdiklerine inanmıyorum. Buraya yeni insanları getirmeden, turizmde çok ciddi bir atılım yapmadan, yeni iş alanları kurup buraya sanayiciyi, iş adamını çekmeden otellerin açılması sadece kar marjlarını düşürür, bunu belirtmek istiyorum. Tabi başarılı olmalarını da fazla beklememek gerekiyor. Biz Rixos grubu olarak tabi aslında insanların mutlu olmasını isteriz, bizim yapımızda bu var, biz bütün işletmelerin kar etmesini, para kazanmasını istiyoruz, daha fazla istihdam olanaklarının oluşmasını istiyoruz ama tabi Konya gerçeği ile düşündüğümüz zaman ne yazık ki yeni açılacak oteller için iyi şeyler söylemek çok zor.





Biraz da Rixos'tan bahsedebilir misiniz?





Lütfen Ukrayna'ya, Rusya'ya (ki Rusya hala süper güç, para orada, insanları seyahat ediyor ve kalabalık nüfusu olan bir yer) Azerbaycan'a, Türkmenistan'a, Kazakistan'a, Özbekistan'a sorun bakalım Rixos kimdir? Rixos oteller grubu demiyorum, Rixos diyorum; Rixos orada bir markadır, Rixos deyince güler yüzlülüğü, arkadaşlığı, cana yakınlığı, eğlencesi, güzel yemekleri, insanların aklına gelir. Rixos ağabeydir, abladır, kardeştir, babadır, annedir, bunu samimi söylüyorum. Tabi Antalya gibi bu ülkelerle bağlantısı olan yerlerde bizi böyle bilir. Konya'ya gelince biz burada çok yeniyiz, şehir bize yavaş yavaş alışıyor, ama işte Rixos budur. Ben 16 yıldır otelciyim, Rixos olarak büyük bir dünya markası olmak için koşar adım geliyoruz. İnanız en güler yüzlü personel bizdedir, Rixos yemesiyle içmesiyle keyif veren oteller grubudur. Şimdi birçok ülkeden Rixos'lara insanlar gelebilmek için can atıyor. Buraya gelince genelde bizim otellerimizde kalmak istiyorlar. Bu aslında bize gösterilen bir sevgidir, yavaş yavaş Konya halkasıyla Türkiye içine yayılacak. Ben şehir otelciliği kökenli bir insanım, bu işi Hilton'da yaptım, birçok yabancıyla çalıştım ama şimdi Rixos'ta bu işi gerçekten gurur duyarak yapıyorum.



Fettah Bey Newyork'a otel açacağız diyor…



Fettah Bey bu dünyada göreceğiniz en iddialı, en zeki, en hızlı bir insandır. Onun için Fettah Bey'den bir şey duyuyorsanız mutlaka onunla ilgili bir çalışma vardır. Tabi bu arada Vietnam'a da bakıyor, Miami'ye de bakıyor, ciddi çalışmalar yapıyor. Niye yapıyor; otelin önüne şöyle koskocaman bir Türk Bayrağı koyalım, diye yapıyor. Fettah Bey bu işlerden çok büyük keyif alıyor ve bize de bunları aşılıyor, biz de keyif alıyoruz, yarın Viyana'da otel açıyoruz, yarın Kiev'de otel açıyoruz, yarın Hırvatistan'da otel açıyoruz, önüne şöyle kocaman bir Türk Bayrağı koyacağız ve yüzde doksan dokuz genel müdürü de bir Türk kardeşimiz olacak, oraları yönetecek. Türk kardeşlerimizi oralarda istihdam edeceğiz, değişik kültürleri öğreneceğiz, kendi kültürümüzü de oralarda yaşatacağız. Aslında biz hem ticari iş yapıyoruz hem de kültürümüzü dünyaya tanıtıyoruz.




Çok zengin bir insan olsanız otele yatırım yaparmıydınız?




Yapardım, otelcilikte kar marjı yüzde kırk, yüzde ellidir, kötü bir kar değildir bu. Birçok sektöre bakın yüzde onla çalışan firmalar var. Kötü bir iş asla değil. Yapılacak yer, zaman, lokasyon çok önemlidir. Dünyaca ünlü Maryot zincirini biliyorsunuzdur. Maryot zincirinin sahibi zamanında, yeri bul hemen otel yapalım, demiş, doğru yer kesinlikle para kazandırır.



Uzun yıllar yurt dışında otelcilik yapmış bir insansınız. Bizim ülkemizle dışarıyı bir kıyaslasanız neler söyleyebilirsiniz?



Tabi bütün ülkelerde otelcilik mantığı aynı ama sezonu farklı, yeme içme kültürü farklı, fiyatları farklı, sunduğu hizmet farklı. Özellikle Amerika'da ve Meksika'da oteldeki bütün hizmetler kiraya verilmiş, restoranı farklı bir insan çalıştırıyor, havuzu farklı bir insan her şeyi kiraya vermişler. Oteller oralarda sadece oda satıyor. Kahvaltı bile farklı. Karayip Adaları'nda her şey dâhil ama orada da en ucuz oda 300- 400 dolar. Tabi sezonda bizim buralardan çok uzun, on ay bazı yerlerde sezon oluyor. Konya'da sezon konusunda büyük sıkıntı var. Burada beş altı ay kötü sezon olarak geçiyor, altı ay bırakın karı, zararsız kapatmak büyük hüner halline geliyor. Ben aslında bunun için diyorum ki; yeni otelden daha çok yeni turistlere ihtiyacımız var.




Rixos'ta çok güzel yaşam alanları var, buraları Konyalılar kullanıyor mu?




Ben bu konuda mustaribim. Konyalı dostlarımız mesela buranın spor salonlarını pek fazla kullanmıyorlar. Bazen yemekler oluyor, ben bunlardan büyük zevk alıyorum, özellikle geçtiğimiz Ramazan ayında nerede ise her gün iftar yemeği oldu, bunlar çok güzeldi ama Konya'daki paraya sahip olan büyüklerimiz parayı genelde şehir dışında harcıyorlar. Tabi biz de diyoruz ki; burası bu memleketin otelidir, bu otelin spor salonu da, bu otelin salonları da, odaları da, birimleri de Konya'nındır, buraya sahip çıkmak lazım. Biz yüzme havuzlarını, spor salonlarını, restoranlarını, barlarını ayrı ayrı pazarlamaya başlayacağız. Bununla da zannediyorum daha fazla insana ulaşmış olacağız. Bütün ürünlerin hepsinin alıcısı farklı, bunu bilerek hareket ediyoruz. Buraya yüzmeye, saunaya, buhar odasına gelen insanla, toplantıya gelen insan farklı. Şunu itiraf edebilirim; (kimsede alınganlık yapmasın) ben bu otelin bundan önce çok iyi pazarlandığına inanmıyorum. Bu işlere para ve zaman ayırarak, önce İstanbul ve İzmir'de, sonrada yurt dışında buraları tanıtacağız. Başka yolu da yok zaten. Geçen bir gazetede bir yazı okudum; bu marketingin (m)'sini değiştirmişler (w) koymuşlar, warketing olmuş, biliyorsunuz bu savaş anlamına gelir. Artık dünya pazarlama savaşları yaşıyor kim daha iyi pazarlayabilirse o kazanıyor, bizde burayı en güzel bir şekilde pazarlayacağız. Pazarlamayı bilmemiz gerekiyor, öncede söyledim kimse gelmez kullanmaz yok biz burayı herkese tanıtacağız ve herkes gelecek, geçenlerde Fransızlar geldi, böyle bir oteli Konya'da beklemiyorlarmış, artık birçok tur firması buraya turist getiriyor, başarı pazarlamadadır.




Türk Bayrağını dünyanın bir çok ülkesinde dalgalandırarak zor bir işi başarıyorsunuz…




Türk insanı kritik yapmada, ayak çekmede, engel olmada inanılmaz cömerttir. Teşekkür takdir, iltifatta ise hiç cömert değilizdir. Başarılı olanlara ne yazık ki destek olmada hiç istekli olmuyor bizim insanımız. Ama biz diyoruz ki; iyilik yaparsan iyilik görürsün, Fettah Bey'de de biz aynısını görüyoruz. Benim kanaatimce böyle işletmeler, bu tür iş adamı, iş kadını kim varsa ona destek olmak gerekiyor.




Yine Konya'ya dönersek burada yapılması gerekenleri biraz anlatabilir misiniz?




Şu anda arzu ettiğimiz seviyede olduğumuzu söyleyemem. En kısa zamanda hem çalışanımızın memnuniyeti konusunda, hem buraya gelen müşterilerimize sunduğumuz hizmet konusunda arzu ettiğimiz seviyeyi yakalayacağız. Tabi tanıtım konusunda da istediğimiz seviyede değiliz. Aslında şu yıldız konusunu da biraz konuşmak gerekiyor. Bu yıldız işini Türkiye'de çok seviyorlar, işin doğrusu ben otelcilikte önemli olanın yıldız olduğunu hiç düşünmem, önemli olan standartların yüksek olması, kalite. Kaliteyi artırma ve pazarlama konusuna çok fazla yoğunlaşacağız. Burada bir eğlence kültürü oluşturmak istiyoruz




Siz grup olarak sosyal yönü de hiç ihmal etmemeye çalışıyorsunuz.




Bizim grubu oluşturan insanlar gerçekten çok düşünceli insanlar, her ay maaşlarının belli bir bölümünü bile bu konuya ayıran insanlar bunlar. Zor durumda olan bütün insanlara sahip çıkmak istiyoruz. Tabiî ki her yere yetişemeyiz ama çocuk esirgeme kurumu olsun, fakir aileler olsun elimizden geleni yapmak istiyoruz. Pakistan'a Sabiha Gökçen havaalanından bir uçak dolusu yardım gönderdik. Aslında yapılanları pek konuşmakta istemiyorum, konuştunuz mu insan yaptığı şeylerden pek keyif almıyor, ama yinede sorduğunuz için bu kadar bahsetmiş olayım. Geçenlerde Kon TV'de yayınlanan -Dost Eli- programını izledim ve orada da gördüm üzüldüm. Ne yazık ki ülkemizde böyle bir olgu var, ama dediğim gibi biz bu konularda elimizden geleni yapacağız, keşke hiç fakirlik olması, kimse sıkıntı çekmese.
Başta Fettah Bey'in önderliğinde biz şunu biliyoruz; üç beş ay sonra ne olacağımız belli değildir, bu lüks arabalarımız olmayabilir, kazandıklarımız olmayabilir, biz bunun bilinciyle yaşıyoruz, biz böyle bir grubuz, biz sadece bizim mutluluğumuz için yaşamıyoruz. Dünya'yı değiştiremesek de elimizden geleni yapıyoruz.
Tabi Pakistan konusu farklı, burada örnek olmak gerekiyor. Bizim için Pakistan kahraman bir ülkedir, KKTC'ne yardım etmiş, bizim için bütün dünyayı karşısına almış bir ülkedir.
Kandil gecelerinde ben diyorum ki bana mesaj atmayın Pakistan'a yardım için Kızılay'a mesaj gönderin. Zaten biz hepimiz birbirimiz seviyoruz, orada bir insana daha fazla ekmek gitmiş olur.




Rixos Kültür Buluşmaları başlıyor, bu projeden biraz bahsedebilir misiniz?




Biz her zaman sosyal yönümüzü öne çıkarmak istiyoruz, tabi eğlence hayatına da yön vermeye çalışıyoruz (tadında güzelliğinde, ölçüsünde) farklı kültür etkinliklerinde de öncü olmaya çalışıyoruz. Rixos Kültür Buluşmaları bu projenin bir parçası. İlk konuğumuz Sayın Bülent Akarcalı olacak. 30 Kasım günü otelimizde güzel bir söyleşi yapacak. Konya'mızdaki iş dünyasına, üniversitedeki hocalarımıza, öğrencilerimize, basınımıza, sana bana herkese Avrupa yolculuğumuzu anlatacak. Sonra Vedat Başaran gelecek. Vedat Bey'de dünyadaki yeme içme kültüründen bahsedecek. Pazarlama ile ilgili bir konuşmacımız olacak. Koç Bankasının Yönetim Kurulu Başkanı gelecek. Her ay bir etkinlik olacak. Bu konularda herkesin desteğini bekliyoruz. Burada bir binicilik turnuvası yapacağız. Mayıs ayında olacak ve para ödülü vereceğiz. En az yirmi otuz bin dolar para ödülü vereceğiz ki herkes buraya gelmek istesin. Kasım ayı başlangıç ayımız bunlar devamlı olacak.




Üniversite'nin Basketbol takımına sponsor oldunuz, bu sponsorluk devam edecek mi?




Bu konudan müthiş keyif aldık. Şu anda 5 maçtan dördünü kazandık. Bir tanesini çok az bir sayı farkıyla kaybettik, lideriz. Kon TV'de naklen veriyor ve bence iyi yapıyor, Kon TV'ye de teşekkür ederiz. Ama spor basınımızda bu işi sahiplenmeli, sonuçta Üniversite Basketbol Takımımız bu şehrin takımı. Salonda çok güzel, bazen toplantım oluyor katılamıyorum, inan üzülüyorum. Tabi Konyalılarda bu maçlara gelmeliler. Sevgili Koçumuz Hakan Hoca, Takımın menajeri Ahmet Oğuz Hoca çok başarılı işler yapıyorlar. Ben onlarla birlikte olmaktan büyük keyif alıyorum, basketbolcu kardeşlerimizle yemek yemekten büyük keyif alıyorum. Nasıl Süper Ligde bir takımımız var, nasıl Voleybolda Meram Belediyesporla başarılı oluyoruz, İnşaallah baskette de aynısı olur ve birinci lige çıkarız. Ben bunlardan Mert Bölükbaşı olarak çok büyük gurur duyuyorum (hem de dışarıdan gelmiş birisi olarak).
Tabi biz üniversitemizle başka konularda da işbirliği yapmak istiyoruz.




Bir Teklifiniz vardı, Japonya'da Türk günü yapılması konusunda?



Bir sohbette Belediye Başkanımız Tahir Bey'e söylemiştim; bir tebessümle bana karşılık vermişti, tabi çok ilerletmiş değiliz ama ben Japonya'ya gidelim dedim, yanımızda Tahir Bey, Hüseyin Bey'de olursa bizden mutlusu olmaz, diğer otelcilerde olabilir. Gidelim şu Tokyo'da bir Konya gecesi yapalım. Orada yeni iş adamlarıyla tanışılır, Sayın Hüseyin Üzülmez Konya'ya yeni yatırımcıların gelmesini isteyen bir sanayicidir, iş adamıdır, Tahir Bey zaten bu tür konulara hep destek olan bir büyüğümüzdür, bir tane kokteyl, bir tane yemek bütün Tokyo'nun kapısını bize açabilir. Bir haftalık ziyaretle birçok şey kazanılabilir. Tabi hepsi Konya için, biz böyle düşünüyoruz.




Mert Bey söyleşi için çok teşekkür ediyoruz.




Rica ederim ben teşekkür ederim