Selman S. Akyüz
Kötü Konyaspor
Gençlerbirliği deplasmanından puanla dönülmesi yönündeki öngörülerin boşa gitme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyenlere, “Bu takımın futbolcuları telafi mantığıyla hareket eder. Kayseri karşısında kaybedilen 2 puanı telafi ederler” diyorduk. En azından bir puan alabileceklerini tahmin ediyorduk. Maçın ilk bölümlerinde sahada gördüğümüz Konyaspor, beklediğimiz gibiydi. Ancak futbolcuların ve teknik heyetin oyunun genelinde sergilediği hastalıklı performans, herkesi şaşırttı. Maç sonucuna ve yenilen gollerin basitliğine, saçmalığına, oyuncu değişikliklerinin yersizliğine, gole ulaşmak için yapılan taktik hatalara ve futbolcuların isteksizliğine baktığımda, Kayserispor karşısında alınan beraberliği puan kaybı olarak görmediklerini anladım. Onlar gerçekten kayıpta olduklarını düşünselerdi, Gençlerbirliği karşısında takımı rezil etmezlerdi. Bu takıma 18 puan fazla demek ki.
37. dakikada Sevgili Ömer’in nasıl yaptırdığını bile anlamadığımız penaltı takımın düzenini bozdu. Ama maç daha önce kopuyor. Sedat’ın verilmediği iddia edilen penaltısı ve belki de o pozisyonda çıkmayan kırmızı kart, Hakem Tolga Özkalfa’nın gördüklerini çalmasıyla ilgili soru işaretleri oluşturdu. Her şeye rağmen Konyaspor’un teknik heyeti ve futbolcularının uyuşukluğu gözlerimizi ovuşturup sahaya yeniden bakmamızı gerektirdi. Kimdi o sahadaki yeşil beyazlılar?
Maça Batista’nın daha doğrusu gönderilen Yasin’in defansın sağındaki yerinde genç ve ilk kez oynayan Ozan’la başlayan Nurullah Sağlam’ın kumarı tutmadı. Cesaretine hayranım ama Ozan maça hazır değildi. Topa vururken titremesi, Ömer’in, Saka’nın, Özden’in ve hatta orta sahadaki oyuncuların bile güvenini, keyfini kaçırdı. Daha geçen hafta denediğiniz Erkan Sekman çok daha akıllıca bir cesaret örneği olurdu.
21. dakikada sakatlanan Sedat’ın yerine Ahmet Belal’i oyuna alan, savunma yönü zayıf Okan ve Erman Özgür’ü de (Erman Ergin’in kendisini de futbolunu da tanımıyorum) adeta Sedat’ın boşluğunu doldurmakla görevlendiren Nurullah Sağlam’ı da tanıyamadım. Yedekler arasında Erkan Sekman vardı ancak Sayın Sağlam’ın onu ne zaman göreceğini düşünmüyordum artık.
İlk yarı Tayfun’a öldürücü ortalar yapan ve maçtaki en tehlikeli pozisyonlarımızı yaratan Okan Koç’un yorgun da olsa çıkarılması önemli hatalardan biriydi. Çünkü korkak Mesut Bakkal, Okan’dan korkup sol kanadını kullanmaktan tamamen vazgeçmişti. 45 dakika 10 kişi oynayan bir takıma karşı daha sakin davranmak varken, gol için doğru şeyi yapmak varken, tıpkı Kayseri maçında olduğu gibi, gol için her şeyi yapmaya çalışmak, Ömer’i mahalle takımının liberosu gibi rezil etti. Defanstaki Ozan, El Saka ve Da Silva bile ilerde gol arıyordu. Dolayısıyla da Konyaspor rezil oldu.
Nurullah Sağlam’ın gönderileni ve sakatları bol kadrosunun kapasitesi de tartışılır. Ama eldeki oyuncuların kapasitesinin Gençlerbirliği’nden 4 gol yiyecek kadar basit olmadığı kesin. Devre arasını bekleyelim. Nurullah Sağlam bu takıma istikrar getirecek. Üst üste iki galibiyetin bile bu takıma neler katacağını kendisi çok iyi biliyor. Ama devre arası son şans. Kimsenin yanlış hamle şansı yok.