KPSS şüphelileri öyle ifadeler verdi ki...
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin davada tutuksuz 6 sanığın savunması alındı. Şüphelilerin ilginç savunmaları dikkat çekti
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 kişinin "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından yargılandığı davada tutuksuz 6 sanığın savunması alındı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuksuz sanıkların gelmesi üzerine resen duruşma yapılmasına karar verdi.
İddianamede "FETÖ/PDY'nin Ankara bölge mali sorumlusu" olduğu öne sürülen sanık Süleyman Savat, savunmasında, KPSS'ye ne kendisinin ne de birinci, ikinci ve üçüncü derece yakınlarının girdiğini, ailesinde memur bulunmadığını söyledi.
Serbest mali müşavir olduğunu bildiren Savat, sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı kaydedilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri, firari sanık Mehmet Hanefi Sözen ile ilişkisi konusunda ise şunları dile getirdi:
"İddianamede kendisiyle bir kez görüştüğüm ifade ediliyor. Yüz yüze tanıştığımı hatırlamıyorum. Bu iş anlaşmasından kaynaklı bir kez görüşmüş olabilirim."
"İLK BAŞTA HATIRLAYAMAMIŞTIM"
"Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, resmi belgede sahtecilik" suçlaması yöneltilen sanık Yusuf Hayri Yıldızhan da KPSS'ye kendisinin ya da yakının girmediğini söyledi.
Yıldızhan, iddianamede belirtildiğinin aksine, sanık Mehmet Hanifi Sözen'i tanımadığını, görüştüğünü de hatırlamadığını savundu.
Yıldızhan, iddianamede "yabancı şirketlere şüpheli para transferi gerçekleştirdiğine" yer verilen Ramazan Özbakır ile ilgili şunları belirtti:
"Suçlamalar bana bildirildiğinde, ilk başta hatırlayamamıştım ancak daha sonraki süreçte yaptığım araştırmada, Çınar Eğitim Danışmanlık Şirketi'nin sahibi olduğunu, zaman zaman özel ders vermek üzere bana öğrencileri yönlendirdiğini hatırladım. Bu kapsamda görüştüm. Para transferleriyle benim herhangi bir ilgim yok. Bundan ben de sorumlu tutulamam."
"EŞİMLE YOL VE METODU BİLDİĞİMİZ İÇİN İYİ ÇALIŞTIK"
Sanık Perihan Meral de 2003'te Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olduğunu, ardından Samanyolu İlköğretim Okulunda 5-6 yıl çalıştığını belirtti.
Eşinin de KPSS'ye hazırlık dershanesinde öğretmenlik yaptığını bildiren Meral, "İkimiz de yol ve metodu bildiğimiz için çok daha iyi çalıştık ve 2010 KPSS'de çalışmamızın karşılığını aldık" dedi.
"YENİ TAŞINMIŞTIK, SINAVA STRES İÇİNDE GİRDİM"
Tekrarlanan sınava hazırlanmak için yeterli zaman olmadığını, öncesinde yeni taşındıklarını, eşiyle sınav yerlerinin farklı olduğunu anlatan Meral, stres içinde tekrarlanan sınava girdiğini ve 120 sorudan 96'sına cevap verdiğini, ilk sınava göre başarısının 4 puan düştüğünü bildirdi.
"KÜÇÜK ÇOCUĞUM UYKU PROBLEMİ YAŞIYORDU"
Sanık Dilber Yaman da Ankara'daki çalışma koşullarının zorluğu nedeniyle devlete geçmeyi tercih ettiğini aktaran Yaman, sınava eşiyle hazırlandıklarını bildirdi.
Yaman, şunları söyledi:
"2010 KPSS'de çalışmamın karşılığı olarak 120'de 120 yaptım. Tekrarlanan sınavın İstanbul'da yapılacağı söylenince gidip gitmemekte tereddüt yaşadık. Gece 03.00 gibi İstanbul'a vardık. Küçük çocuğum uyku problemi yaşıyordu. Ben de sabaha kadar uyumadım. Bu zorluk ve kaygıyla sınava girdim. İkinci sınavda 120 sorunun 77'sini cevaplamamın ve düşüşün ana sebebi budur."
Mahkeme heyeti, bu celse savunması alınan sanıkların karakola imza verme şartlarını kaldırdı, yurt dışına çıkış yasaklarının devamına karar verdi ve duruşmayı erteledi.