Seçimler yaklaşırken Ereğli’nin il olması ya da il gibi yönetilmesi sıkça söylenmeye başlanan konuların başında, hatta referanduma gidelim görüşü de yaygınlaşıyor.

Aksu Tuvana Yardımlaşma Derneğinin Çalışkan Başkanı Necati Tekemen hafta başında beni ziyarete geldi.

Son günlerde Ereğli’nin il olması gerektiği konulu televizyon programlarına çıktıklarını anlattı. Ereğli’nin il olması gerektiğini yoksa esnafın bitme noktasına geldiğini samimi bir dille söyledi.

Necati Bey bana asıl gelişinin sebebini ise, biz Ereğli il olsun, kalkınmada öncelikli bölge olsun diye mücadele etmek istiyoruz. Sivil toplum kuruluşu olarak sesimiz çıksın istiyoruz. Biz bu mücadeleyi verirken Ereğli milletvekilimizin bize karşı tavırları bizi derinden üzdü. Ereğli’nin il olmasını istemekle hata mı yaptık? Sayın milletvekili bize şu ifadeleri kullanıyor;  “ Bazıları 12’e beş kala uyanıp siyasi Show yapmalarını bir hezeyan olarak görüyorum” bu sözler bir milletvekiline yakışır mı? Hem de seçimlere az bir zaman kalarak, dedi.

Başkan Tekemen, Ereğlililer artık uyanmalı, silkinmeli ve kendine gelmeli, Ereğli’nin il olması için canı yürekten inanarak sarılmalı, birlik ve beraberlik içinde mücadeleyiz ki, hasretle beklediğimiz illiğe kavuşalım. Önümüzde genel seçimler var Ereğli halkı kalan zaman içinde bir araya gelirse biz il oluruz, olmasak bile ilde olması gerekenleri alırız, dedi.

Çok güzel konuştu.

Bizimde arzumuz bu herkesin Ereğli’nin il olması için birlik olmasıdır. Özellikle de Ereğli’de siyasi gelecek bekleyenlerin buna daha çok ihtiyaçları vardır.

Ereğli’nin il olmasını hükümetin programında yok diye istememek şirin gözükmenin zamanı değil sanırım.

Aksu Tuvana Yardımlaşma Derneği “bismillah” demiş, bir yola çıkmış. Karınca misali kendilerine bir hedef koymuşlar. Bence çıktıkları yol karıncanın ki kadar kutlu bir yol, bu yolda tüm Ereğli destek olsun.

****

Nevruz ateşi kazım Karabekir’de yandı

Bu yıl ereğli’de resmi olarak Nevruz Bayramı Benim İlkokulu okuduğum Kazım Karabekir İlköğretim okulunda kutlandı. Görevimizi yapmak için gittiğimin okulumun bahçesinde geçmişe kısa bir yolculuk yaptım. Bizi okuduğumuz 8 derslikli binanın yerinde modern bina duruyordu. Okulun hemen yanında Hatice Teyzenin bahçesi vardı. Bahçede top oynarken topumuz bahçesine kaçtığında “kesecem” diye tehdit ederdi. Ama hiçbir öğrencinin topunu kesmedi kıyamazdı.

Okulun hemen önünde çimen ekmek sırası, üç arkadaşın ortaklaşa aldığı Fertek gazozunun tadı geldi. Anılardan sıyrılıp programa dönelim.

Okul müdürü Kadir Göktepe her şeyi dört dörtlük hazırlamış. Programın her sahnesinde yer aldı. Konuştu, oynadı, skeçlere katıldı, halay çekti, ateşin üzerinden atladı, örste demir dövdü. Tüm protokol üyeleri de Müdürüme destek oldu.

Okulun bahçesine kurulan tüplü saçlarda gelenlere ikram edilmek üzere mahallemizin kadınları sıkma yapıyordu. “Okulumuz için her şeyi yaparız” bizi de yaz dediler. Hatta içlerinden bir teyzem “bu Elif’in oğlu değil mi”? diye sordu.  Çocukları için her şeyi yapmaya razı olan annelere teşekkür ediyorum. Okul müdürü Kadir Öğretmenime ve tüm öğretmenlerine teşekkür ediyorum…