yazar-3
Liboşlar iyi gürültü çıkarıyor
“Sevmenin en güzeli uzaktan sevmektir” derler.
Ne kadar güzel bir söz… Hayatın akışı içerisinde tanıdığımız, kendisine olağanüstü güçler atfettiğimiz nice insanlar vardır ki; zaman tüneli yürüyüşünden sonra “keşke tanışmasaydım” demekten kendimizi alamayız…
***
Bilinen hikâyedir..
Köroğlu ara sıra uşağını haraç olarak bir koyun vermesi için çobana yollar. Uşak gider, her defasında “Köroğlu’nun selamı var, bir koyun verecekmişsin” der. Çoban da “Köroğlu’nun emri başımız üstüne” deyip hemen bir koyun tutup verir. Derken bir gün Köroğlu kendisi gider koyun istemeye. Ve çobana “Ben Köroğlu’yum, bana bir koyun ver” der. Çoban şöyle bir bakar, hayalindeki yiğit ve cengâver Köroğlu ile karşısındaki Köroğlu olduğunu söyleyen kişiyi bir mukayese eder ve aldatılmakta olduğuna hükmederek Köroğlu’na basar sopayı… Büyük bir öfkeyle eli boş eve dönen Köroğlu, ertesi gün uşağını tekrar çobana gönderir. Uşak mûtat olduğu üzere çobana “Köroğlu’nun selamı var, bir koyun verecekmişsin” der. Çoban, “Köroğlu’nun emri başımız üstüne. Ancak, sahte Köroğlular türedi. Dün onlardan biri geldi. Haddini bildirip gönderdim” der ve uşağa, istediği koyunu hemen verir.
***
Evet, sevmenin en güzeli uzaktan sevmektir.
Doğru, ama hayatın da kendine göre kanunları var. Gerçeklerden habersiz yaşamak, başka bir ifade ile, hem Köroğlu’nu dövmek, hem de nâmına haraç vermeye devam etmek aslâ çıkar yol olamaz!..
***
Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar.
Fakat, gerçek hayatta aslanla karşılaşıldığında durum değişir. Aynı şekilde, halkın uzaktan büyük gördüğü nice insanlar vardır ki; kendilerine yaklaşıldıkça küçük oldukları, hatta yüz yüze gelindiğinde bir “hiç” oldukları görülür.
Bu türlere mesleğimiz gerçek ustaları “liboş” diyor. Bu liboşların Konya’daki sayısı çok değil, 10-5’i geçmez. Ama, iyi gürültü çıkarırlar. Hassas olması gereken kulakları sağır ederler. Gazetecinin emeğini, çilesini ve ürününü yan işlerinin mimarlarının emirlerine bir saniyede harcarlar. 20-25 yıllık dostlarını menfaatleri için tehdit ederler. Bu acı gerçeği yaşarken hayattan bıkıp bezginlik yaşayanlar, “Allah uzaktan da, yakından da aynı görünen yöneticiler nasip etsin” diye dua etmeye başlarlar. Bizim elimizden ise sadece yazmak geliyor.
Sorarım size, başka ne gelir elden?..