Bizim mahallede bir vakitler bir Yusuf'umuz vardı. Belki pek çoğunuz tanırsınız, yolda belde kağıt toplarken görmüşsünüzdür. Yusuf, kendince eve ekmek parası getirmeye çabalardı. İkindin sonu bakkalın önünde sohbetin en koyu zamanı çıkar gelir bakkal Mustafa'dan çitlek isterdi. Tabi karşılığında bir şaklabanlık yapması istenirdi. Oraya fazla girmeyelim, Yusuf bir billor çitleğe istenen neyse yapardı!..

Adı deli olunca her yaptığı mazur görülen Yusuf da kendince bizi kullanır, işini gördüğüne bakardı...

+++

Hani bir söz var ya, her doğru her yerde söylenmez diye!

Doğrular ne zaman söylenir, nerede söylenir onu da deselerdi iyi ederlerdi. Çünkü çoğu kere doğrular söylenecek ne zaman ne de yer bulabilmekte ve kaynayıp gitmekte...

Doğruyu bazen bir münasebetsiz çıkıp olmayacak yerde söyleyiverir de, adını deli koyarlar. Ne de olsa adı deli, ne dese yeri...

Doğruyu konuşanı dışlamak, köyden kovmak kolay, önemli olan onu sindirmek ve gereğini yapmaktır. Hakikat, arandığında ortaya çıkar. Onun gizlenmeye çalışmak gibi bir huyu yoktur.

Biz de bu yazımızda bildiğimiz doğruları yazıp, hakikatı arayacağız inşalah...

Birileri çıkıp bize mahallenin delisi muamelesi yaparsa da onları Allah'a havale ediyorum...

+++

2014 yılının başları...

Bir kaç ay sonra yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanı olabilmek için aday adayları arzı endam etmiş, kendilerinin en doğru kişi olduklarını ispata çalışmaktalar...

Bir ilçemizde her türlü itiraza rağmen bir isim öne çıkmakta, adaylığı kesinleşip gitmekte. İlçenin delisi diyeceğimiz birileri ısrarla "bu adam paralelci" deseler de dinleyenleri yok! İlçe başkanıydı, il başkanıydı, bölge koordinatörüydü derken bu iş burada olmaz diyerek Ankara'nın yolu tutuyorlar. Zar zor buldukları muhataba diyorlar ki, biz falan ilçenin falan adamlarıyız. Şu adamın ismi temayüz etmekte, oysa biz bu kişiyi paralelci diye bilmekteyiz. Aday etmezseniz iyi olur...

Nereye gitseler, kime deseler," amma da büyüttünüz bu paralel meselesini yaa" türü tavırla karşılaşırlar...

Adayımız, diğer aday adayları arasından tüm itirazlara rağmen sıyrılarak çıkar meydana. İlçenin ve partinin delileri boyunlarını bükerler ve giderler oylarını verirler paşa paşa...

Aradan geçen zamanda başkanımız paralelcilerle her türlü işi tutar. Verilecekse verir; paradır, imardır, ruhsattır...

15 Temmuz gecesini yaşadıktan sonra nihayet bir gün sıra bu başkana da gelir. Önce bi salıverirler, sonra itirazlar olur tekrar alırlar derken iş ciddiye binince tıkarlar içeri. Şimdi dosyası hazırlanıyor, davası başlayınca göreceğiz tüm yaşananları nasipse...

+++

Falan belediye başkanının referansı kim, filan müdürün hamisi nerede, feşmekan amirin abisi kimin nesi bir bir ortaya çıkacak inşaallah da şimdilerde hiç bir şey olmamış gibi mücadelenin kralını yaptığını iddia edenler, gerçekten hakikatin ortaya çıkmasını mı istiyorlar yoksa doğruya söylenecek bir vasat yaratmadan bugünleri geçirip gitme derdindeler mi merak ediyorum!

-----------------------------------

FETÖcü Ayıklama Komisyonu

Fetöcüleri devlet dairelerinden ayıklamak, varsa suçları savcıya iletmek üzere valilikler nezdinde komisyonlar kuruldu. Bu komisyonlarda 'Bylock' gibi bazı deliller kesin ihraç sebebi iken gazete aboneliği, sendika üyeliği ve banka hesapları gibi bazı emareler de açığa alınma sebebi sayılmakta.

Kimi büyük kurumlar kendi içlerinde kurdukları komisyonlarda valiliğin yükünü hafifletmekte, kimileri de her türlü kuşkulu personeli vilayete bildirip nöğüreseniz görün demekte...

Tamam da hâlen fetöcü olduklarından neredeyse emin olduğum kimi kurumların il ve ilçe müdürleri var ve tertemiz gençleri ya oraya buraya sürmekte ya da atılması için elinden geleni yapmakta!...

Kimmiş bunlar demeyin, son 5-6 ayda il merkezinden ilçelere sürülenleri devletimiz bi bakmada bulur. Fetöcüyse atın, değilse niye sürüyorsunuz be kardeşim dediğinizde, alamayacağınız cevabı vereyim ben size. Çünkü bu sürülenler çok şey biliyor, gözden ırak gönülden ırak olsunlar!

Bu komisyonlarda görevli biriyle teşehhüt miktarı oturdum, 'falandan fetöcü mü olur yaa" derken bir başkasından 'haa o mu o fetöcü canım' demekteydi. Oysa ondan fetöcü mü olur dediği silik kişilik bana göre fetöcü olması kuvvetle muhtemelken kesin fetöcü dediği kişi tamamen kanaat notuyla şutlandı kurumundan!

Diyeceğim bu komisyonlar maalesef niyet iyi olsa bile hakikati aramaktan çok uzak ve bol bol mağdur üretiyor! Çözüm, meselenin tüm ülkede tek elden yürütüleceği adam gibi bir kurum vasıtasıyla yapılabilir. Ya değilse, falanın gelini, filanın yeğeni, feşmekanın dünürünün torunu diye diye birileri birilerine kefil oluyor, adam bulamayıp ayazda kalanların başına patlıyor kabak!

Bir kurumumuzun müdürü partiden ihraç olmuş eski vekilin referansıyla gelmiş öyle oturuyor koltukta! O kurumun ilçe müdürü hakeza sütten çıkmış ak kaşık gibi sırıtıyor makamında! Daha darbe gecesi sosyal medyaya yazmıştım, kimin fetöcü olduğunu bulmak istiyorsanız twitter veya facebook'una bakın diye. Belli bir tarihten öncesi yoksa silmiş demektir. Sosyal medyada hiç olmadım diyorsa o kişi de ya tümden karartmış ya da...

Allah sonumuzu hayreyleye...