Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığı Tank Taburu davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin davada 63 sanığın yargılanmasına devam edildi
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski yarbay Bayram Kılıç, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Tank taburunda görevli olmamasına rağmen kışlaya gelerek bir tankla Genelkurmay Başkanlığına giden Kılıç, 15 Temmuz'da Ürdün ataşeliğine yeni atandığı için izinli olduğunu ve ailesiyle dışarıda alışveriş yaptığını savundu.
Uçak seslerini duyunca devre arkadaşı tank taburu komutanı Nuri Büyükyazıcı'yı aradığını ve neler olduğunu sorduğunu iddia eden Kılıç, terör saldırısı yaşandığı, personelin birliklerine katılması emri olduğunu öğrenmesi üzerine Genelkurmaya gitmeye karar verdiğini öne sürdü. Büyükyazıcı'nın da güvenlik gerekçesiyle zırhlı araçla gitmesini söyleyip kendisini çağırdığını ileri süren Kılıç, bunun üzerine sivil aracıyla tank taburuna gittiğini anlattı.
Kılıç, verilen kamuflajı giydiğini ve Büyükyazıcı'nın kendisini en arkadaki, komutanlığını astsubay Serhat Şahin'in yaptığı tanka bindirdiğini dile getirerek, daha sonra Genelkurmaya gittiklerini söyledi.
FETÖ'cülerin darbe girişiminde bulunduğunu Genelkurmaya gittikten sonra anladığını öne süren Kılıç, burada yaralandığını ve GATA'ya kaldırıldığını anlattı.
Kılıç, öncesinde darbe ile alakalı bir bilgisi bulunmadığını iddia ederek, tankı gasbettiğini de kabul etmedi. Tank komutanlığını devraldığına yönelik suçlamayı da reddeden Kılıç, iddia edildiği üzere kimseye zarar vermediğini ve hiçbir canlıya ateş etmediğini öne sürdü.
Hakkındaki kamera kayıtlarının da montaj olduğunu öne süren Kılıç, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasının da doğru olmadığını savundu.
- "İlk defa bir işe yarayacağımı düşündüm"
Sanık eski uzman çavuş Ferhat Coşkun da kışlada ağaç sulaması, beton atılması gibi işler yaptığını ifade ederek, nöbetçi olduğu 15 Temmuz'da tabur komutanı Nuri Büyükyazıcı'dan Genelkurmaya bir terör saldırısı olduğunu duyduğunu anlattı.
"Terör saldırısı vardı. İlk defa bir işe yarayacağımı düşündüm." diyen Coşkun, suçsuz olduğunu söyledi. Coşkun, kışladan çıkmasına sebep olarak gösterdiği Nuri Büyükyazıcı'dan da şikayetçi olduğunu belirtti.
Sanık eski uzman Çavuş Ziya Özgür Çiçek de Genelkurmaya varıncaya kadar hiçbir vatandaşın ne canına, ne malına zarar verdiğini ifade etti.
Terör saldırısı olduğu belirtilerek alınan mühimmatların da kullanılmadığını iddia eden Çiçek, kışladan çıktıklarında sevgi gösterisinde bulunan insanların bir anda çok farklı davranmaya başladığını, buna anlam veremediğini söyledi. Çiçek, bunun sebebini sabah olduğunda öğrendiğini ve daha sonra polise sığındıklarını söyledi.
Darbeyi ve darbecileri desteklemediğini ileri süren Çiçek, beraatini istedi.
Sanık eski uzman çavuş Atakan Göktürk de "Darbeci değil, aldatılmış, kandırılmış, mutlak itaat anlayışı zalimler tarafından kötüye kullanılmış, devlete karşı gelmeyi tasarlamamış biri olarak karşınızda bulunuyorum." dedi.
Hiçbir canlıya zarar vermediğini, öldürmeye teşebbüs etmediğini savunan Göktürk, darbe girişimi olduğunu bilmeden Genelkurmaya gittiğini anlattı. Göktürk, "Ben o gün darbeci değildim, şimdi de değilim. O gün FETÖ’cü değildim, şimdi de değilim." diye konuştu.
Göktürk de beraat talebinde bulunu.
Sanık eski üsteğmen Eray Koç, eski uzman çavuşlar Aslan Köse ve Mehmet Akdeniz'in de savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi.
AA
Kaynak: