Dermatoloji Uzmanı Dr. Selim Murat Üre, salgın sürecinde virüsten korunmak için kullanılan ve büyük önem taşıyan maskenin etkisiyle yüzde bazı sorunlar oluştuğunu, bunun da ciltte renk değişimleri ve aknelere neden olabileceğini belirterek neler yapılması gerektiğini tek tek anlattı.

Dr. Üre, tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüs pandemisi sürecinde yapılan çalışmalar virüsün yayılımının önlenmesinde maskelerin önemli bir rol oynadığını ortaya koyduğunu anlattı. Bu nedenle maske takmayı ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Dr. Selim Murat Üre, "Ancak virüsten korunmamızda en büyük silahlarımızdan biri olan maskeler, ciltte bir takım sorunlara yol açabiliyor. Örneğin; ciltte renk değişimleri ve aknelere neden olması gibi. Maskenin etkisiyle; yüzde nemlenme, terleme gibi sorunlar oluşuyor ve cildimiz hava alamıyor. Özellikle yağlı ciltlerde terlemeyle beraber yağ salgısının artması ciltteki gözeneklerin tıkanmasına, bunun sonucunda da komedon, bir başka deyişle akne ve sivilce oluşumuna yol açabiliyor. Yüzde maskenin etkisiyle artan terleme ter bezlerini tıkayarak, ter bezi kistlerine yol açabiliyor. Bu kistler bazen şeffaf su kesecikleri gibi, bazen de halk arasında isilik olarak bilinen, milia kistleri şeklinde olabiliyor. "Seboreik Dermatit" olarak bilinen yağlı egzama hastalığında, maske altında kalan kısımlarda; özellikle burun kenarlarında, erkeklerde sakal bölgesinde pullanma, kaşıntı ve kızarıklıklarda artış olabiliyor. Hastaların şikayetlerinin artması durumunda, bir dermatoloji uzmanının tavsiyesiyle ilaçlar ve bazı destek ürünleri kullanmak gerekebiliyor. Alerjik bünyelerde özellikle maske kumaşının dokusuna karşı alerjik reaksiyon gelişebilir. Bu durumda ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarıklıklar ve pullanma gibi sorunlar oluşabiliyor" diye kaydetti.

Maskenin zararlarından korunmak için ne yapılmalı?

Dermatoloji Uzmanı Dr. Selim Murat Üre, yüzde maske ile kapalı kalan, güneşi görmeyen alanlarda cilt renginde çok fazla değişim olmazken, maskenin dışında kalan alanlar ise güneşin etkisiyle bronzlaşabileceğini kaydetti. Bunun sonucunda ciltte ton farklılıkları oluştuğunu, maske dışında kalan alanlar daha koyu bir hale gelerek rahatsız edici bir görüntüye neden olabildiğini anlatan Dr. Üre, "Neler Yapılmalı" sorusuna karşılık şunları anlattı;

Nemlenen maskenizi gün içinde mutlaka değiştirin.

Dışarıdan eve ulaştığınızda yüzünüzü cilt yapınıza uygun bir temizleyici ürünle yıkayın.

Haftada bir kez yapacağınız peeling de cildinizdeki gözenekleri açık tutup sivilce oluşumunu engellemede yardımcı olacaktır. Serin yerleri tercih edin.

Maske takmayı gerektirecek ortamlardan uzak durun.

Acı baharatlı gıdalar, asitli içeceklerden kaçının. Çay ve kahve tüketimini minimum seviyeye indirin.

Terlediğinizde yüzünüzü yıkama imkanınız yoksa bile, suyla ıslatılmış peçeteyle teri uzaklaştırmanız, terin gözenekleri tıkamasının önüne geçecektir.

Tıraş öncesi veya sonrası kullanılan alkol içeren solüsyonlardan ve yağlı pomadlardan uzak durun.

Maskenin altına, evde pamuklu bir kumaşla yapacağınız maskeyi takıp, üzerine normal maskenizi takarsanız, maskenin cilt ile temasını kesmiş ve alerji riskini ortadan kaldırmış olursunuz.

Maske dışında kalan alanları güneşten koruyucu kremlerle korumanız çok önemli. Böylece güneş gören alanlar da bronzlaşmaz ve yüzde ton farklılıkları oluşmaz.