Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Mektup

Merak ediyorum sevgili kurtarıcım, bizim yerel gazetelerimiz, buna televizyonlar da dahil, neden belediyeleri didik didik etmeyi çok iyi becerirler de; mesela valiliğe bağlı müdürlükler, Emniyet, asker vs bunlarla ilgili haber yapmaktan korkar? Bu böyle midir gerçekten? Bahsettiğim yerlerde hiç duyarsızlık ya da yolsuzluk olmaz mı? Örnek mi? Karatay Nüfus Müdürlüğü’ne işin düştüyse gör oranın halini, nerdeyse korkudan diz üstü, hatta yüzüstü sürünerek gidesi gelir insanın, işin bitinceye kadar Kuran'ı hatmedersin. Cümle erenler evliyalardan yardım beklersin. Mesela bunu hiç yazan olmaz mı? Belki de hatta belki değil ancak sen yazarsın bunu kurtarıcım. Kurtulacak bir gün o adam. Mektuba cevap: 1. Bunun sebeplerinin başında belediyelerin direkt halka hizmet etmeleri vardır. Bu hizmetlerin halk tarafından beğenilmesi söz konusudur. Basın da halkın sesidir…2. Başkanların halktan oy alıp seçilmeleri. Yani seni biz seçtik, yine bize muhtaçsın. Bir dahaki seçimde oy vermeyiz haaa! Öte yandan yapılan hizmetlerin halka iyi anlatılması için basın gerekli bir kurumdur. Dolayısıyla belediyeler basınla iletişim kurmak isterler. Tabi, doğal olarak bu iletişim esnasında öncelenen, sevilen, takdir edilen basın kuruluşları olabilir. Geriye kalanların tutumunu siz takdir edin.3. Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda öyle belediye, merkezi idare falan ayrımı yoktu. Çünkü valiler aynı zamanda belediye başkanıydı. Hatta aynı zamanda parti başkanıydı bunlar. Halkın yönetime katılması söz konusu bile değildi. Fukaralık diz boyu, vergiler milleti ezim ezim eziyor vaziyette. Halk şikayette bulunacak bir merci bulamamaktaydı. Daha ilerisi halk, idareden korkuyordu. Zamanla çok partili sisteme geçildi ve halk belediye başkanını bizzat kendisi seçti. Seçim hakkı halkta olunca seçtiğini denetlemek, beğenmek gibi hususlar ön plana çıktı. Burada şöyle bir örnekle mevzuyu açabiliriz. Mesela bir simitçi bile Zabıta’ya el kaldırır da Polis’i görünce tabanları yağlar. Niye? Çünkü polis devleti temsil eder, zabıta ise seçtikleri belediye başkanını. Devlete dertlerini anlatamazlar, ama başkana çıkıp anlatabilirler. Halk, belediye başkanına yoldan geçerken laf atabilir, ama vali ya da kaymakama bir şey diyemez. Çünkü onun kafasında atananlar gelir gider, onlarla iyi geçinmek gerek. Ayrıca atanmışın halka kendisini beğendirmek gibi bir kaygısı da olamaz. Vazifesini yapar kimse…4. Aslında yukarıda saydıklarımızla bağlantılı olarak, ulaşamadığımız ciğere pis diyoruz, halk olarak. Basın dediğimiz de halkın içinden çıkmış sivil insanlardır. Aynı şeyler onları da bağlar. Valinin bir ayıbını yazmak cüret isterken, aynı şey belediye başkanı için geçerli olmayabilir.Bu konu üzerinde çok uzunca durulabilir, ama ne sizin sorunuzun maksadı bunları bana anlattırmak, ne de benim maksadım durduk yerde birif vermek.Basın belediyeleri didik didik eder. Bu normaldir. Basın diğer kurumları da didik etmelidir, etmiyorsa anormaldir. Söz gelişi sizin mektupta bahsettiğiniz husus. Karatay Nüfus Müdürlüğü’ne gidip ne demek istediğinizi bizzat test edeceğim. Mektubunuzda şikayetiniz açıkça dile getirilmediği için neyle karşılaşacağımı ben de bilmiyorum. Bakacağız. Gerçekten garibime giden, ondan da öte eziyet halini almış bur durumla karşılaşırsam hiç çekinmeden yazarım. Muhabir arkadaşlardan da rica eder, genişçe haber yapılmasını isterim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.