yazar-11
Yeni bir vergi daha mı?
Önceki günkü televizyon haberlerinin en önemlilerinden birisi, sokağa park edilen araçlardan saat başına 2 YTL alınmasını öngören haberdi. Zaten vergi harç denildi mi, mutlaka bir biçimde bu uygulamaya konulur. Belediyelerin mali güçlerinin artırılmasına yönelik hazırlanmakta olan tasarı içerisinde, bir çok vergi ve harç kalemi yer alıyor. Bir kısmının harç, bir kısmının vergi olarak adlandırıldığı konular, aslında tüm ülke insanını çok yakından ilgilendiriyor. İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile ilgili hazırlanan bu yasa tasarısında, özel araç sahipleri araçlarını sokak ya da caddelere park ettikleri zaman, geçici kullanım harcı adı altında saat başı 2 YTL, günlük olarak ise 7 YTL para ödemek zorunda kalacaklar.Aslında şu anda devlet iki yoldan vergi tahsilatı yapmaktadır. Bunlardan biri doğrudan vergi, yani gelir vergisi, emlak vergisi vb., diğeri de dolaylı vergidir. Bu dolaylı vergiler de çeşitli mal ve hizmetlerin tesliminden alınan KDV, Özel Tüketim Vergisi, İletişim Vergisi vb. Asıl olan doğrudan verginin, vergi verme konumuna gelmiş olan herkesten alınabilmesidir. Ancak Türkiyede doğrudan vergi tahsilatı çok küçük oranlarda yapılabilmektedir. Kayıt dışı adı verilen mal ve hizmet alım satımları, nedense yıllardır kayıt altına alınamamış, bu sebepten dolayı da maliye, dolaylı vergiler üzerinde durarak tahsilatı bu yöntemle yapma yoluna gitmiştir. Bugün toplam alınan vergilerin yüzde 71ini dolaylı vergiler oluşturmaktadır. Gelir ya da kurumlar vergisini veren mükelleften, ayrıca kullandığı telefon faturasından bir vergi, aldığı arabadan ayrı bir vergi, bu aracına aldığı akaryakıttan bir vergi; velhasıl, aynı kişiden çeşitli adlar altında onlarca vergi tahsil edilmektedir. Peki, bu adil bir vergi sistemi midir?İktidarların yapması gereken en önemli adım, öncelikle adil bir vergi paylaşımını sağlamaya yönelik düzenlemeler yapmaktır. Her gün çeşitli adlar altında vergiler ödeyen insanlara yeni yeni vergi ihdas etmek, bir zaman sonra dayanılmaz haller almaktadır.Gücü yeten, varlığı vergi verme sınırına gelen her mükellefin vergisini düzgün bir şekilde vermesi, adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasının da önünü açacaktır. Bunu sağlamak için adımlar atacağına çeşitli adlar altında, çeşitli kurumların gelirlerini artıracağız diye yeni yeni vergiler ve harçları çıkarmak, hükümet için hiç te olumlu puan değildir. Televizyonların haberi sunuş biçimleri, aslında konulan bu sokak vergisinin, şehirlerde toplu ulaşım hizmetlerinin kullanılmasını özendirmeyi de amaçladığı yönünde idi. Ancak şimdiye kadar vergi koyarak insanları bu şekilde yönlendirmeye çalışmak, hiçbir zaman başarılı sonuçlar vermemiştir.Belediyelerimizin ve yerel yönetimlerimizin mali yapılarının güçlü olması her zaman bizim de talep ettiğimiz şeylerdir. Ama bu gücü yeni vergiler koyarak sağlamayı amaçlamak yerine, mali politikaları daha titiz uygulayarak ve kamudaki savurganlığı önleyerek tasarruf yapmak daha doğru olacaktır.Hepimizin malumudur ki, AK Parti hükümeti iktidara geldiğinde, lojmanların ve kamudaki araçların satılacağını vaad etmiş, hatta milletvekilleri bile bu yüzden lojmanlara yerleşememişti. Ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen bu konuda kayda değer bir gelişme sağlanabilmiş değildir. Yeni vergi ve harç kalemleri bulmak yerine, devletin sırtında büyük bir kambur olarak duran ve atıl vaziyette bulunan lojmanların, araçların verimli bir şekilde elden çıkarılması önemli bir kaynak teşkil edecektir. Sonuç olarak, birkaç bürokratın masa başında hazırlayarak kamuoyuna sunduğu bu ve benzeri vergiler, ben yaptım oldu mantığından uzak bir şekilde, siyasi irade tarafından bir kez daha düşünülerek gözden geçirilmeli; böyle uygulamalardan vazgeçilmelidir.