Ekim ayının ‘Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı’ olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Abdülhalim Serden Ay, hastalığın bulguları, teşhis ve tedavilerine değindi. Meme kanserinde genetik faktörlerin de etkili olduğunu belirten Ay, “Genetik yapıda çeşitli faktörler ve normal yaşlanmanın etkisiyle ortaya çıkan bozukluklar kansere neden olur. Ancak meme kanserinin sadece yüzde 7-9‘luk bir kısmı ailesel geçişlidir. Özellikle anne tarafından genç yaşta meme kanseri ve erkek meme kanseri görülmesi ailesel bir geçişe işaret edebilir” dedi.
Meme kanserinin nasıl anlaşılabileceğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Ay, “Hastalığın en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
“ERKEN TEŞHİSTE EN ÖNEMLİ FAKTÖR KİŞİNİN BU KONUDA BİLİNÇLENDİRİLMESİDİR”
Yrd. Doç. Dr. Abdülhalim Serden Ay, erken teşhisin en önemli adım olduğu anlatarak, “Erken evrede meme kanserleri diğer kanser çeşitlerinde olduğu gibi ileri dönemlere gelene kadar belirgin bir belirti vermeyebilir. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle, meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamanız çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır. Meme kanseri tedavisi, alanında uzmanlaşmış bir ekip tarafından yapılmalıdır. Bu ekibin temel üyeleri meme cerrahı, tıbbi onkolog ve radyasyon onkolokudur. Meme kanserinin temel tedavisi cerrahidir. Tercih edilen cerrahi şekli meme dokusunun tamamen çıkarıldığı mastektomi ameliyatıdır” şeklinde konuştu.