M. Ali Köseoğlu
Memleket; şarap değil!
Yıllar önce bir başka gazetede ‘insan şarap değil’ diye yazmıştım…
Yani bu mesleğin içinde ‘yıllanıp’ da, mesleğe yeni dâhil olmuş beni, kelimelerle değil de ‘yeni yetmelilikle’ alt etmeye çalışanlara anlayabilmeleri çok güç bir cevaptı…
Şunu ifade edeyim ki:
‘Gazeteci’ diye anılmaktansa ‘insan’ diye anılmayı tercih ederim…
Bir insan olarak, kelimelere yol verirken mesleğin hakkını vermek de elbette zaruret…
Yani insan, meslek olarak ‘kendisine giydirilmiş elbiseyi’ ne kadar iyi taşıyabilirse üzerinde o kadar iyi…
Bu şehirde şarap misali yıllanmış gazeteler de var…
Konya’nın yakın tarihini sayfalarına haber olarak taşımış 30 yıllık, 40 yıllık, 60 yıllık gazeteler…
Dün Memleket Gazetesi de 5 yılı geride bıraktı…
Dün denilebilecek kadar yakın hiç erişilemeyecek kadar uzak…
13 Eylül 2004’ten 13 Eylül 2009’a…
‘Kimler geldi, kimler geçti’ diye bir şarkı var ya…
Bu 5 yılda Memleket Gazetesi’ne yüreğini ortaya koyarak hizmet veren çok değerli arkadaşlarımız oldu…
Misal; benim bulunduğum görevde Ahmet Aka, Mustafa Balkan, Hakkı Biçer gibi isimler yer aldılar…
Şimdi bu üç ismin de ‘olgunluğunu’ ve ‘insanlığını’ önünüze alın ve düşünün…
Bu üç isimden de ‘gazetecilik elbisesi’ni çıkarsanız insanlıkları gün gibi ışıtır.
İşte Memleket Gazetesi’nin keskin çizgilerini oluşturan özellik, onu her gün ortaya koyma çabasında olan imzalarda gizli…
Yani ‘insan’da...
Şarap gibi yıllarca beklemeden, 5 yıl önce Adem Alemdar ve arkadaşlarının eline doğduğunda ‘gazete’ olan Memleket’in, bu toplumun hassasiyetlerine olan duyarlılığıdır onu değerli kılan…
Gazete gördüğü işlev gereği kamusaldır…
Yani halkındır…
Bu yüzden Memleket okurlarını kutluyorum…
5 yıl önce okumaya başladıkları Memleket bugün 6 yaşında…
Bu gazeteyi ‘gazete yapan’ başta Adem Alemdar Bey olmak üzere, tüm emeği geçenlere, çalışanlarımıza ve yazarlarımıza nice hayırlı yıllar temenni ediyorum.
Neden bilmem, Âşık Veysel gibi söyleyesim geldi:
Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın.