Merak etmeyin Tayyip gidecek
Emin Çölaşan referandum sonuçlarına ne dedi ?
Aylardır süren referandum maratonu pazar günü sonuçlandı ve halk referanduma yüzde 58 oyla EVET dedi. Referandum sonuçlarının yankıları hala devam ediyor.. Diğer köşe yazarları gibi Sözcü gazetesi başyazarı Emin Çölaşan da bugünkü köşesinde referandum sonuçlarını değerlendirdi.. Ancak Çölaşan yazısında 2011 seçimlerine de değindi ve ortaya adını da koyarak; '2011 seçiminde bunlar gidici. Bu sözümü unutmayın. O zaman "Emin Çölaşan aylar önce söylemişti" diyeceksiniz." diye iddialı bir tahminde bulundu..
Sevgili okuyucularım 10 Eylül Cuma günkü yazımın başlığı "Yüzde 65 olmazsa AKP'nin hezimetidir" idi... Çünkü akla hayale gelen ve gelmeyen her gücü arkalarına almışlardı. Devlet gücü, para gücü, Fethullah gücü. Ramazan sömürüsü ve din ticareti olanca hızıyla sürüp gidiyordu. Bazı partiler AKP'ye destek olsun diye "Evet" oyu kullanacaklarını önceden açıklamıştı. Pazarlık kesilmişti:
Kürtçü kesimin, PKK yandaşlarının oyları AKP'ye akacak ve Tayyip’in partisi çok yakın bir gelecekte, koşullar olgunlaştığında Güneydoğu’ya Özerklik (!) yolunu açacaktı. Bunları bugüne kadar bıkmadan usanmadan yazdım... Ve her dediğim doğru çıktı. Bütün koşullar Tayyip ve partisinin lehine idi.
YÜZDE 65 OLMAZSA AKP'NİN HEZİMETİDİR
Onlar, arkalarına aldıkları bütün rüzgarların hesabını yaparak kendi aralarında "Yüzde 75 alacağız" diyorlardı. O nedenle burada 10 puan indirim yapıp "Yüzde 65 olmazsa AKP'nin hezimetidir" diye yazmıştım. Bu sözümde ısrarlıyım ve arkasında duruyorum. Tamam, referandum oylamasında yüzde 58 Evet elde edip anayasayı kabul ettirdiler. Bu, onlar açısından bir "Başarı" olarak görülebilir. Ancak değildir. Bu oylamada Evet çıkacağını tahmin ediyordum. Oranını tahmin edemezdim ama Evet kesindi. Bana tahminimi soran herkese de sözlü olarak bunu söyledim... Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu.
İşte size satırbaşları ile görünen köyün bazı özellikleri:
- Sözcü gibi sadece üç gazete ve üç ulusal kanal hariç, TRT ve tüm medya bunlara çalıştı. Sadece onlar için kurulmuş gazete ve televizyonlar değil, üç büyük patronun (Aydın Doğan, Turgay Ciner, Mehmet Emin Karamehmet'in) tarafsız kalmaktan bile korkan yayın organları AKP'ye hizmet verdi. Toplumun beyni böyle yıkandı.
- 12 Eylül ve darbe sömürüsü yapıldı. Sekiz yıldan beri iktidarda olanların ve onların yalaka-korkak medyasının aklına bile gelmeyen 12 Eylül, yapılışından 30 yıl sonra kafalara zorla sokuldu.
- Tüm Devlet gücü AKP'nin arkasında idi. Valiler AKP il bakanları, çoğu kaymakamlar ilçe başkanları olarak görev yaptılar. Tayyip'in tüm mitinglerinde devletin ve milletin parasını harcadılar. Altlarında devletin uçakları, helikopterleri, yüzlerce son model makam araçları ile gezdiler, bir sürü yalan söylediler.
YAZ SICAĞINDA KÖMÜR BİLE DAĞITTILAR
- Referandum öncesinde kesenin ağzını iyice açtılar. AKP'li belediyeler hemen her eve, çoğu son kullanma tarihi geçmiş gıda paketleri gönderdi. Kaymakamlıklar ve devletin kurumları sonsuz para, yaz sıcağında kömür bile dağıttı.
- Ramazan ve din sömürüsü dibine kadar kullanıldı. Paracıklar iftar sofralarına harcandı, dinimiz siyasete alet edildi. Oylamadan iki gün önce Tayyip cami çıkısında, cami duvarında halka nutuk atmaktan utanmadı.
- Bazı Alevi önderleri satın alındı, Aleviler bölündü.
- En büyük oyun ülkücüler üzerinde oynandı. Devşirilen ve Evet diyen bazı eski ülkücüler piyasaya sürüldü. Devlet Bahçeli ile partisinin pasifliği de eklenince, ülkücü oylarda büyük bölünme yaşandı.
TAYYİP'E STEPNE OLDULAR
- Kürtçü kesim, İslamcılar, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi gibileri Evet oyu verip Tayyip'e stepne oldu. Bunlara devşirilen ülkücü oyları ile dönek solcuların, devrimci (!) eskilerinin, hatta Tayyip'i yağlayan bir takım sanatçıların (!) ve futbolcu eskilerinin getirdiği oyları ekleyin!
- En önemlisi, bunlara PKK ve Kürtçü kesim oylarını ekleyin. Evet’lerde şu tabloya bakınız: Diyarbakır yüzde 94, Ağrı 95, Hakkari 95, Muş 92, Siirt 95, Van 94, Şırnak 89. Tayyip, "Doğu ve Güneydoğu’daki PKK ve Kürtçü kesime ÖZERKLİĞİN yolunu, işte bu oylarla açacak! İçlerinde sadece Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı Tunceli Hayır diyebildi.
- İşin ilginç yanı, özellikle Orta Anadolu ve Karadeniz'deki Muhafazakar ve İslamcı kesimler de, aynen PKK ve Kürtçü kesim doğrultusunda oy kullandılar. Böyle bir çelişki ancak Türkiye'de olabilir!
PATRONLAR YİNE MALI GÖTÜRDÜ
- Dahası, işsiz gezen, aç kalan, ayın sonunu getiremeyen bazıları da, kendilerini sömüren kaymak tabaka ile aynı doğrultuda, Evet oyu kullandılar! Bakınız, Evet sonrasında dün borsa uçtu, rekor yükselişe ulaştı. Patronlar yine malı götürdü. Herhalde Evet oyu kullanan fukaraların da borsada parası vardı ve bunun hesabını yaparak Evet demişlerdi!
- Son sözüm, tatilde olup da oy vermek için geri dönmeyenleredir. Onlar ne demek istediğimi anlayacaktır!
2011'DE GİDECEKLER
Şimdi iyi düşünün sevgili okuyucularım, bu koşullar altında çıkan yüzde 58 Evet oyu AKP için zafer midir, başarı mıdır, nedir? En olumsuz koşullarda, baskılar altında bile verilen yüzde 42 Hayır’ı dikkate aldığımızda, asla başarı değildir. Bütün koşullar onların lehine idi. Yüzde 75 bekliyorlardı, 58'le yetinmek zorunda kaldılar.
Sakın ola ki moralinizi bozmayın, "Bu iş bitti, bunlar artık gitmez" gibi düşüncelere kendinizi kaptırmayın. Bu bir seçim değildi, farklı bir olaydı. 2011 seçiminde bunlar gidici. Bu sözümü unutmayın. O zaman "Emin Çölaşan aylar önce söylemişti" diyeceksiniz.