MHP'yi baraj altı edecek aday
Yargısı-ordusu, partisi-pırtısı hemen her çevre, seçim öncesi attıkları absürd adımlarla hep AKP’ye çalıştı. Hele MHP'nin CHP'lileşme alameti öyle adayları var ki, AKP'ye bundan iyisi Şam'da kayısı dedirtiyor!
“Bir aday neyi değiştirir ki?” diye sorabilirsiniz.
Bir adayın bile çok şeyi değiştireceğini aşağıda tafsilatlı olarak izah edeceğim.
Bir önceki yazımızda, “SP ve HAS Parti'yi üzecek CHP adayları” başlıklı bir konuyu işlemiştik.
Yazıda, “CHP izleyeceği seçim stratejisi ve göstereceği adaylarla, sadece kendi partisinin değil, küçük sağ parti seçmenlerinin de sandık refleksinin şekillenmesinde büyük ölçüde etkili olacaktır” tespitinde bulunmuştuk.
Yani, eğer CHP, Ergenekon davasının medyatik ünlü simalarını milletvekili adayı olarak gösterirse, bu durum AK Parti’ye yarar ve küçük sağ parti seçmenlerini sandıkta AKP’ye yönlendirir demiştik.
Belli medya gruplarının seçim sürecinde CHP’nin yıldızını iyice parlatması ve “geldi / geliyor” havası oluşturmasının da, ittifak yaparak seçimlere girmek isteyen tüm küçük sağ partileri bekleyen en önemli handikap olacağının altı çizmiş ve bu durum sandıkta AK Parti’ye yarar demiştik.
Bu süreçte MHP konusunu biraz daha açmak istiyorum...
Türkiye seçim sürecinde Silivri ekseni üzerinden kutuplaşacak. Kampanyanların ana omurgasını sembolik açıdan da olsa bu konu oluşturacak.
Bu süreçte eğer MHP, bu kutuplaşmaya dahil olmaz ve kamuoyunun dikkatini çeken somut projelerle farkındalık oluşturarak seçim sürecini götürebilirse, kavga ve kutuplaşma yorgunu seçmen kesimlerinden de oy alabilir ve yeni hedef kitleler açısından eksenini biraz daha genişletebilir.
Seçim boyunca Ergenekon davasına hiç temas etmemek ve bu konuda taraf olmamak MHP’ye oy kaybettirmez. Fakat CHP’nin yaptığı gibi Ergenekon davası ile özdeş adaylar göstererek seçmen karşısına çıkarsa, bu pastadan pay alma konusunda CHP ile yarışamaz. Üstelik, tıpkı referandum sürecinde olduğu gibi, parti tabanından fire vermek gibi bir risk altına da girebilir.
Eğer MHP; ne AKP ne de CHP ile arasındaki farkı ortaya koyamazsa, farkındalık oluşturma imkanı da bulamaz.
Fakat şu an için görünen tablo, MHP’nin parti tabanında rahatsızlık oluşturması muhtemel bazı adayları listelere koyacağı yönünde. MHP parti tabanına rağmen birkaç ismi vekil yapmak isterken, çok dafa fazla sayıda vekil çıkarma ihtimalini riske edebilir. Hatta baraj sıkıntısını ensesinde hisseder hale gelebilir.
Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Mansur Yavaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye gönderdiği mektupta, ısrarla bu noktaların altını çiziyor. Hatta, “onlar varsa biz yokuz” şeklinde özetlenebilecek kararlı bir duruş sergiliyor.
Tepki alan aday...
Sayın Mansur Yavaş’ın da işaret ettiği ve MHP’ye zarar verir diye ısrarla altını çizdiği adaylardan biri de, Balyoz davası sanıklarından, 5 yıla yakın özel kuvvetler komutanlığı da Korgeneral Engin Alan.
Şu satırlar, Yeni Şafak Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin 1 ay önce kaleme aldığı, “MHP, başörtüsüne savaş mı açacak?” yazısından:
“...Engin Alan 2. Ordu Komutanı sıfatıyla 24 Aralık 2002 tarihinde birliklere yayınladığı "emir"de, türban tehlikesine(!) dikkat çekiyor, personelin eş ve çocuklarının izlenmesini ve fişlenmesini istiyor. Okullardaki türban tehlikesine(!) karşı önlemler alınıp, mücadele edilmesini istiyor.
Engin Alan şu anda Balyoz darbe sanığı olarak Ergenekon tutuklularıyla birlikte Silivri'de. Ama aynı zamanda Devlet Bahçeli'nin danışmanı. MHP'de kimin milletvekili adayı olacağı belli değil ama Bahçeli, "Engin Alan bize emanet, seçimlere girmesi gerekir" dedi.
Bahçeli böylece 12 Haziran seçimlerinin polemik konusunu da ortaya attı.
Seçim meydanlarında Engin Alan'ın başörtüsü fişlemeleri dalgalandığında MHP bunun arkasında duracak mı durmayacak mı?
Okullarda türban yasağının kaldırılması için AK Parti ile anayasa değişikliğine imza atan Bahçeli, Engin Alan'ın başörtüsü fişlemesini savunacak mı savunmayacak mı?
MHP türbana karşı savaş açmış Engin Alan'ı seçtirmek için, başörtüsü için mücadele vermiş milliyetçi-muhafazakar kesimden oy isteyecek.
MHP her seçim döneminde ne yapıp ediyor, kendine zarar verecek bir iş buluyor.
Bu nedenle MHP'nin MHP'den başka bir düşmana ihtiyacı yok.
Bir dönem Nusret Demiral'ın Türkçe ezanı yüzünden baraj altında kalmışlardı.
Son seçimlerde ise, Devlet Bahçeli Erzurum'da kürsüden ip atarak partisinin ipini çekmişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Balyoz sanığı emekli Korgeneral Engin Alan'ı aday göstereceklerini açıklamak suretiyle, bu kez işi seçim gününe bırakmadılar.”
Sözün kısası, seçime giden Türkiye’de seçmenlerin adeta, “AKP mi CHP mi” sorusuyla başbaşa kalacacağı bir ortamda MHP, ne AKP ne CHP, yeni alternatif MHP deme şansını sadece birkaç adayla berhava edecek gibi görünüyor.
Sonuç mu?
Herşey ortada... Yargısı ordusu, parti pırtısı hemen her çevre, seçim öncelerinde attıkları absürd adımlarla hep AKP’ye çalıştılar...
AK Parti anketlere yansıyan bu kadar oyu sadece olağanüstü hizmetleri ile falan mı alıyor sanıyorsunuz? AKP için çalışan çevreler, AKP’lilerden daha fazla.
Sayın Bahçeli yanlış tercihleri ile MHP’yi baraj eşiğine çekerse, Sayın Erdoğan kendisine Boğaz’da teşekkür yemeği ısmarlamazsa, büyük bir kadir bilmemezlik örneği sergilemiş olur.
Prof. Dr. Osman Özsoy – Haber 7