‘Lütuf, ihsan kerem anlamlarına da gelen minnet, ‘Şehr-i Konya’da daha çok yapılan bir iyiliği başa kakma veya görülen bir iyiliğe karşı yük altında kalma anlamlarında kullanılmaktadır. ‘Minnet gibi ağır yük olmaz’ atasözü de bu kelimenin dilimizdeki yaygın anlatımını göstermektedir. İnsanoğlunun tabiatında yardımseverlik kadar yapılan ihsanı hatırlatmak veya muhatabı yük altında bırakma huyu da vardır. Bu kötü huy bir de cahil yahut kişiliksiz kişilerden zuhur etmişse iyice çekilmez olur.’ Yukarıdaki cümlelerin anlamı sizin ilgi alanınıza giriyor mu ? Çevrenizde ve işyerinizde böyle tipler yok mu? Sabreden derviş, muradına erermiş. Sel gider, kum kalır. Bu iki atasözümüzün ruhu bu sorulara yanıt olabilir.Hayat yolunu yürümek ve yokuşunu tırmanmak kolay değil. Yürüyüş ve tırmanış sırasında bu parkurda karşısına ummadık yerlerde akla gelmeyecek engeller çıkar. Sağlık sorunları ve ekonomik koşullar neyimiz var, neyimiz yok her şeyi kaybettirebilir. Yolculuğa yeniden başlamak zorunda kalabilir, hatta kuru bir ekmeğe muhtaç duruma da düşebiliriz. Kısacası ‘ne oldum deme, ne olacağım de’ özdeyişini iyi anlamak zorundayız. Ancak, bütün bunlara bir noktada göğüs germek mümkündür. Fakat, cahil ve kendini bilmezlerin minnetini herkes çekemez. Hele baskıyı yaban sözüm ona biraz okumuş, baskı yapılan da azıcık mürekkep yalamış biri ise hayat çekilir mi ? Sokakta, caddede, işyerinde, köyde, kentte maddi gücü trilyonluk, kişiliği beş para etmeyen bu tür insanlara sürekli rastlanır.Çaresiz kalan ne yapar? Yaşadığı sıkıntıları büyüklerine aktarır. Bunlar, mağdur ettiği insanların çığlıklarını duyan büyüklerin ‘sorunu çöz’ talimatına muhatap olunca, başlar el avuç oğuşturmaya, ‘vay efendim, küçükten tanırmış da’, ‘evinde çay çorba içirmiş vb.’ gibi sağlam karakterli bir insanın söyleyemeyeceği cümlelerle savunma yapmaya. Bazen de dalkavuklarının desteğini alırlar. Toplumda her zaman dalkavuklar olmuştur. Dün vardı, bugün de var, yarında olacaktır. Maalesef bundan kurtuluş yok. Ama hiç olmazsa bu şaklabanların önemli mevkilere gelmelerine fırsat verilmemeli. Biz böyle tipleri çok gördük. Ticaretten, siyasetten, iş yaşamından ve kamu görevinden silinip gittiler.Yukarıda yazdık, iyi anlaşılmak üzere yine yazıyorum.Sabreden derviş, muradına erermiş. Sel gider, kum kalır.Şan, şöhret, mal, mülk, makam mevki... Ölüm bunların hepsini alıp götürecektir. Buyalan dünyada isminizin saygıyla anılmasını istiyorsanız, Benjamin Franklin’e kulak verin: Ölür ölmez unutulmak istemeyenler ya okunmaya değer eser yazsınlar, ya da yazılmaya değer işler başarsınlar.