Prof. Dr. Ali Akpınar
MİRACA ENGELLER
Mirac Gecesini idrak ettik. Biz, mübarek geceler, birkaç saatlik mevlid programlarıyla geçiştirilemez, önemli olan gecenin ruhunu yaşamak ve diğer gecelere taşımaktır, diyoruz. Bunun için mirac gecesi ile ilgili bazı mütalaalarımızı bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
İsrâ ayetinin Sübhane/Şanı yüce olan Allah’ı tesbih ederiz ifadesi ile başlaması, Yüce Allah’ın olmazları olduran, erişilmez kudretin sahibi olduğunu ve O’nun peygamberine yaşattığı mucizenin de sıradan bir olay olmadığını gösterir. İsra suresi 60. Ayette, sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran'da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik buyrulmuştur. Demek ki İsra-Mirac mucizesinde peygambere gösterilen temaşalar, insanlar için fitne/sınav sebebi olmuştur. Tıpkı taşı eritip yakan cehennem ateşi içerisinde bulunan lanetli ağaç gibi. Müşrikler buna da akıl sır erdiremiyorlar, bu nasıl ağaç ki cehennemin yakıcı ateşinde yanmıyor diyorlardı. Peygamberimiz Mirac’da kendisine sunulan sütü tercih etmiştir. Bütün bunlar İsra-Mirac mucizesinin, uykuda ve rüyada değil; uyanıklıkta yaşandığını gösterir. Aynı şekilde onun ruhanî değil, hem ruhanî hem de cismanî olduğunu gösterir. Zira rüyada görülebilen olağanüstü şeyler yadırganmaz ve insanlar için fitne/sınav sebebi olmaz. Sütün tercih edilmesi de onun cismani olduğunun kanıtıdır, zira insanın ruhu maddî gıda istemez.
Peygamberimiz, İsra mucizesiyle Mekke’den Kudüs’e yolculuk yaptığı gibi; Mirac’da zaman ötesi yolculuklar yapmıştır. Şöyle ki O, asırlar öncesine giderek, o dönemlerde yaşamış peygamberlerle buluşup konuşmuş ve asırlar sonrasına giderek de ahiret ahvalini temaşa etmiştir. Ona cehennemlikler gösterilmiş ve O, bir kısım manzaraları temaşa etmiştir. Biz bunları, çıkan mesajlarıyla birlikte özetleyelim:
Ellerindeki makaslarla dudak ve dillerini kesen fitne hatipleri. Onlar, yapmadıkları şeyleri insanlara anlatan, güzel konuşan ama konuştuklarını yaşamayanlardı. Demek ki fitne hatibi olmak miraca/yücelmeye engeldir.
Kandan bir denizin içerisinde yüzüp taşlar yutan faizciler. Onlar helal kazançları bırakıp haramla karınlarını doyuruyorlardı. Buna göre faizcilik-tefecilik de miraca/yükselmeye engeldir.
Bakırdan tırnaklarla yüzlerini tırmıklayan gıybetçiler. Buna göre gıybetçilik de miraca/ilerlemeye engeldir.
Yanlarında bulunan tertemiz eti bırakıp, kokuşmuş etleri yiyen zinakârlar. Zinaya bulaşmak da miraca engeldir.
Ağır yüklerin altında ezilen, yüklendikleri emanetlerin hakkını veremeyen yetkililer. Emanete hıyanet etmek de miraca engeldir.
Taşlarla başlarını ezen beynamazlar. Beynamazlık miraca engeldir. Çünkü namazdır, mümini yüceltecek olan.
Demek oluyor ki miraca ermek için, Yüce Allah katında derecemizi yüceltmek için sayılan bu günahlardan ve diğer tüm günahlardan uzaklaşmak gerekir. Unutmayalım ki her günah insandan, onun aklından, onun imanından, onun değerinden bir şeyler alıp götüren virüslerdir. Günahlar, bizleri uçurumlara sürükleyen, bataklıklara yuvarlayan ve bataklıklarda kalmamızı sebep olan, ayaklarımıza bağlanmış prangalar, ağır taşlardır.
Miracımız, hepimize hayırlar getirsin ve Yüce Allah katında değerimizi yüceltsin.