MÜSİAD 24. Olağan Genel Kurulu
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Eğer, Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa o zamanda artık biz bundan sonra hiç kimseyle bu konuları görüşmeyiz. Kararımızı kendimiz veririz. Nasıl Cerablus'ta, Rai'de, Bab'da göbeğimizi kestik ve ad
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer, Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa o zamanda artık biz bundan sonra hiç kimseyle bu konuları görüşmeyiz. Kararımızı kendimiz veririz. Nasıl Cerablus'ta, Rai'de, Bab'da göbeğimizi kestik ve adımı attıysak bundan sonra da adımı atarız." dedi.
Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSAİD) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 24. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, davetlilerin ramazan ayını tebrik etti.
Genel kurulun başarılarla dolu olmasını dileyen Erdoğan, kuruluşundan bugüne tüm faaliyetlerini yakından takip ettiği MÜSİAD çatısı altında bugüne kadar görev üstlenenlere de şükranlarını sundu.
Sivil toplum kuruluşlarının bayrak yarışı usulüyle hizmet veren yerler olduğunu anlatan Erdoğan, 2012'den bu yana MÜSİAD Genel Başkanlığı görevini yürüten ve bugün bayrağı devreden Nail Olpak'a MÜSİAD'a katkıları için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İş dünyasında ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunda aktif faaliyet içinde olan Nail Olpak kardeşimizin tecrübesi ve birikimiyle bulunduğu her yerde ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi sürdüreceğine inanıyorum." diye konuştu.
Genel kurulda başkanlığa aday olan Abdurrahman Kaan'ı da tebrik eden Erdoğan, 1990'dan beri hakkın, hukukun, adaletin, eşitliğin, güvenin, refahın, huzurun sağlanması için faaliyet gösteren iş adamlarını bir araya getiren MÜSİAD'dan gelecek dönemde daha büyük hizmetler beklediklerini söyledi.
MÜSİAD'ın diğer iş adamı derneklerinden farklı olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"MÜSİAD farkı, iş dünyası yanında toplumun tamamına yönelik eğitim ve rehberlik çalışmalarını da ihmal etmemesidir. Bunun içindir ki derneğimizi bu ülkeden kazandığını yine bu ülke için harcama anlayışıyla hareket eden bir teşekkül olarak değerlendiriyorum. Sadece üyesi olan iş adamları arasındaki bir dayanışma örgütü olmakla kalmayıp aynı zamanda bir medeniyet davası olan MÜSİAD'ın yönetimine ve tüm üyelerine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
Erdoğan, bir önceki genel kuruldan bugüne Türkiye'nin yaşadıklarını anımsatarak, böylece ülke ve millet olarak ne büyük badireler atlatıldığının, ne tür sorunlarla yüzleştiklerinin çok daha iyi görüleceğini anlattı.
- 7 Haziran sonrası Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran 2015'teki genel seçim sonuçlarının AK Parti döneminde bin bir zahmetle ve fedakarlıkla tesis ettikleri istikrar ve güven ortamını tehlikeye düşürdüğünü belirterek, Türkiye'nin, koalisyon dönemlerinin sancılarını, krizlerini ve kavgalarını tüm dehşetiyle yeniden kapısında bulduğunu anlattı.
"Koalisyon da olur." diyenlere aslında o dönemin bir cevap olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Demek ki olmuyormuş. Hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi, koalisyon için de gereken uzlaşmanın sağlanamaması üzerine, Cumhurbaşkanı olarak yetkimizi kullandık. Seçimleri tekrarladık. Bu belirsizlik ortamını fırsat bilen bölücü terör örgütü pek çok ilçemizde eylem başlattı. Vatandaşlarımızın evlerine, mahremlerine giren, sokakların, caddelerin ve mahallelerin altını üstüne getiren teröristlere tabii ki aman vermedik. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle bu eylemler amacına ulaşamadı. Teröristleri devlete meydan okumak için açtıkları çukurlara gömerek, ülkemizin büyük bir tehditten kurtulmasını sağladık. Aynı dönemde bir başka bir terör örgütü DEAŞ da sınırlarımızın içinde ve hemen yanında yoğun saldırılar başlattı. Bitti mi? Hayır. FETÖ ise zaten ihanetlerine hiç ara vermiyordu. 1 Kasım seçimlerinde ülkemizin yeniden güçlü bir hükümete sahip olmasıyla terör örgütlerine karşı yürütmüş olduğumuz mücadele çok daha etkin bir hale geldi. Her topyekun saldırı gibi bu saldırının da ekonomi ayağı ihmal edilmemişti. Bununla birlikte Türkiye hem terör örgütleriyle mücadelesinde başarıya ulaşarak hem de ekonomisini toparlayarak 2016'da yeni bir atılıma girmiştir."
Erdoğan, 15 Temmuz'da karşı karşıya kalınan darbe girişiminin Türkiye tarihinin en büyük ihaneti olduğunu vurguladı.
- "Millet 15 Temmuz'da kıyama kalktı"
Darbecilerin karşılarında kadını, erkeği, yaşlısı ve genciyle kıyama kalkmış bir millet bulduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şairin dediği gibi 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.' Biz de milletimizle birlikte darbecilerin üzerine gittik. Verdiğimiz şehitler ve gaziler hepimizi can evinden yaraladı. Ama özgürlüğümüze, geleceğimize, namusumuza el uzatan hainlere de ülkeyi bırakmadık. Dünyada eşi benzeri olmayan bu kahramanlığı gösteren milletimle gurur duyuyorum. Darbenin bastırılmasıyla tüm gücümüzle Fetullahçı Terör Örgütü'nün üstüne gittik. Kamu kuruluşlarında, iş dünyasında, sivil toplum örgütlerinde, siyasette tespit edilebilen ne kadar FETÖ mensubu varsa hepsinden de hesap sormaya başladık. Şu anda bir temizlik harekatı yapıyoruz. Hemen ardından terör örgütlerinin yuvası haline dönüşen Suriye'de ülkemize yönelik tehditleri bertaraf etmek amacıyla Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattık."
- Rakka operasyonu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nda terörden temizlenen bölgeleri hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Şimdi ise gerek Amerika gerekse de Rusya ile yaptığımız görüşmeler neticesinde gelinen bir nokta var. Bu nokta bir yerde izleme noktasıdır. Bizim için izleme. Biz izliyoruz şu an. Rakka'da DEAŞ terör örgütü var. Şu anda ABD iki terör örgütüyle bunun birisi siyasi ayak, birisi eylem ayağı. Yani PYD, YPG. 'Ben, YPG ile Rakka'yı halledeceğim.' diyor. Biz kendilerine birçok şeyler anlattık. Bunları burada tekrar anlatmaya gerek yok. 'Peki halledeceksen buyur hallet dedik. Hayırlı olsun. Ama şunu da bilmenizi istiyoruz. Eğer, Suriye'nin kuzeyinden ülkemize herhangi bir taciz olacak olursa o zamanda artık biz bundan sonra hiç kimseyle bu konuları görüşmeyiz. Kararımızı kendimiz veririz. Nasıl Cerablus'ta, Rai'de, Bab'da göbeğimizi kestik ve adımı attıysak bundan sonra da adımı atarız.' dedik. DEAŞ'a karşı başlattığımız operasyonda tabii karşımıza kim çıktı? PYD ve YPG unsurları çıktı. Biz onları da imha ettik. El Bab'ı teröristlerden temizlemek suretiyle Fırat Kalkanı Harekatı'nı başarıyla nokta demeyeceğim, oraya bir virgül attık. Bundan sonra bunun devamı gelebilir. Bugüne kadar Suriye'de, DEAŞ, PYD, YPG terör örgütlerinden temizlediğimiz alanlara 100 binin üzerinde Suriyeli geri dönerek, terk etmek zorunda kaldıkları yerlere yerleşmiştir. Bu önemli bir rakam. Ülke içinde de PKK terör örgütü ne karşı tarihimizin en başarılı operasyonlarını yürüttük, yürütüyoruz. Güya bu yaz aylarında çok büyük eylemlere hazırlanan terör örgütüne saklandığı dağları ve mağaraları dar ediyoruz. İnlerine gireceğiz demiştik ya. Ne kadar terör örgütü varsa hepsinin de inlerine girdik, giriyoruz. Sırada olanlar var. Onlara da gireceğiz."
(Sürecek)
AA
Kaynak: