Doç. Dr. Murat Kayacan
Nasıl bir dil geliştirmeli ve ne yapmalı?
Bu haftaki gündemim insan hakları ve hürriyetleri konusunda nasıl bir dil geliştirilmesi ve neler yapılması konusu idi. Okuduğum dergi ve kitaplardan elde ettiğim çıkarsamalar şunlar: İnsan hakları ve özgürlükleri için ortaya koyduğumuz etkinlikler Müslüman kimliğimizi yansıtmalıdır. Adalet ve zulüm kavramları Kur'an bütünlüğünde tespit edilmeli ve söylem varılan sonuca uygun olmalıdır. Empati kavramı üzerine çalışılmalıdır. Din, dil ve ırk gözetmeden herkesin hakkını savunmak, Müslümanlığın bir gereğidir. Müslümanlara ait bir insan hakları kuruluşunun özgürlüğü sınırsız olarak algılaması söz konusu olamaz. Bu bağlamda ahlakî sapıklık peşinde koşanların haklarını savunmak gibi bir yöne meyletmez. Ötekinin haklarını savunmanın sınırlarını nass belirler. İnsan hakları ve özgürlüğü ile ilgilenen Müslümanlara ait bir kuruluşun görevi hayra davet, iyiliği emir ve kötülüğü nehiydir (Âl-i İmran, 3: 104). Bir topluluğun üyesinin yaptığı yanlış o üyeyle sınırlı düşünülmeli, sahip olunan kin adaletsizliğe neden olmamalıdır (Nisa, 4: 8). Akraba aleyhinde bile olsa hakikatin tarafı tutulmalı (Nisa, 4: 135) ve sınırlarını bize nassın belirttiği hainlerin savunucusu olunmamalıdır (Nisa, 4: 105). Sadece hak ihlalleriyle değil, yeni hakların talebi ve kazanımıyla da ilgilenilmelidir. Mail ile Konyadaki hak ihlalleri duyurulmalıdır. Türkiye gündemine raporlarla girilmelidir. Türkiyede her kesimin özgürlüklerden eşit olarak faydalanmaları için gayret gösterilmelidir. Haklarının farkında olmayanları bilgilendirici çalışmalar yapılmalıdır. Vatandaşlar valiliğin sorumlulukları konusunda bilgilendirilmeli, Konyadaki ihlaller konusunda valilikten neler yapıldığına dair sürekli bilgi istenmeli, hatırlatıldığı halde bir şey yapılmadığı durumlarda bu durum kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Suç duyurusu mekanizması işletilmelidir. Diğer hak ihlalleriyle ilgilenen kurumlarla işbirliği yapılmalı, onların fark etmedikleri alanlarda yoğunlaşılmalıdır. Okullarda insan hakları konulu konferanslar organize edilip, gençlerin konuya ilgisi çekilmelidir. Derneği ayakta tutmak gibi bir gaye güdülmemelidir. Korunması gereken haklar ve özgürlüklerdir. İsim değiştirip yola tekrar devam etmek mümkündür. Yeter ki, ruh kaybedilmesin. Hükümet ile gönül bağı varsa, çadır hükümetin içine değil, yanına kurulmalıdır.