Esat Çoğal
Ne Koltukmuş Be..!
Koltuk sevdasının TDK (Türk dil kurumu)’daki açılımına baktım; ‘Dizilere, kitaplara konu olan mevki sahibi kişilerin koltuklarına olan bağlılıklarıdır’ diye yazmakta Koltuk sevdasının aslı bana göre tamamen egoyla alakalı bir durum, zira yüksek mevkilere gelen bu insanların amacı başta yararlı olmak iken, yıllar geçtikçe hayatlarını mevkilerine göre düzenlemeleri, bu tip insanların gitmeleri gereken zamanı bilmek istememeleri, çevrelerine artık yarardan çok zarar dokundurmalarıdır. Bunun farkında da olmazlar, olamazlar çünkü ellerinde olmadan düşünce yapıları bu düşünceyi hiç düşünmez.
Zirvedeyken bırakmak nedir, niye bıraksın ki? Bırakmayı bilmezler. İşte Hüsnü Mübarekte bu tip liderlerden sadece birisiydi.İçinizden geçirirsiniz; ulan neden bırakmazsın ki diye. Lakin iyiysen seni orda tutmak için çevrendekiler ellerinden geleni, insanlar, halk seni savunur senin için ayaklanma yaparlar, ama madem işler b.k oluyor sen neden hala ordasın ki hiç düşünmez misiniz? Öleceğiz ve Allah’a hesap vereceğiz. Bu tip liderler sahip olduğu yetenekleri kendinden bilmeye başladı mı artık kibir, hırs, haset ve riya onda, hayat tarzı haline gelir. Hırs ve haseti azimle karıştırılabiliriz. Riyayıda ilk anda gizleyebilirler. Fakat kibiri, diğer insanları küçük ve değersiz görme isteği, hiçe sayma, artık sıradanlaşır, asla gizlenemez bir tutku haline geliverir. "Devlet, siyaset, saltanat," dünya kadar ilim ister. Hırs, riya, haset, kibir ise 'siyasetteki liderlik olayını birbirine karıştırdığınız an bu lidere kimsenin diyecek sözü kalmaz. Bu tipler ancak artık Allah'a yalvarsın. Bizim ülkemizdeki siyasi liderler otuz yıl aynı koltuklarında oturmadılar mı? Halen oturmakta ısrar eden, kaset olmasa koltuğunu hiç bırakmak istemeyen siyasi liderler yok mu? Sadece örnek Mısır mı?
Allah hesabını veremeyeceğimiz ne makam nede para versin.
Bir özlü söz geldi aklıma.
Şeytanın kibir makamı olan, insanların düşlerini süsleyen ve insana insanlığını unutturan 'koltuk'
Hoşça sağlıcakla kalın ama en önemlisi adam gibi adam kalın…!