Ahmet et Kekeç, Nihal Bengisu Karaca ve Ahmet Taşgetiren ile gündeme dair konuları Kanal 24'te masaya yatırdı.

NE OLDU DA ERDOĞAN ŞEYTANINIZ HALİNE GELDİ?

Nihal Bengisu Karaca, camiada bulunan ve bu guruba yakın olan insanların sorgulama yapmaları gerektiğini söyledi. İki yıl öncesine kadar cemaatin Erdoğan'a bakış açısının 180 derece değiştiğini söyleyen Karaca bunu kendilerine sormaları gerektiğini ifade etti.

Camiada bulunan insanların şunu düşünmesi lazım: Biz iki yıl önce Erdoğan'a toz kondurmuyorduk. Ve bugün hangi mantıkla ve makul gerekçeyle bu adam bizim şeytanımız haline geldi. Ve oturalım düşünelim bunu. Kafalarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeleri lazım. Yani biz Erdoğan eleştirisi yaparken biz kötü oluyorduk. Bu başımıza geldi. Erdoğan ve AK Parti nasıl kötü adam oldu? Ki son iki yıl içerisinde bunca gelişim olmuşken.

SON 6 AYDA OLANLAR OPERASYONUN NEDENİNİ GÖSTERİYOR

Nihal Bengisu Karaca son 6 ayda yaşananların ‘yolsuzluk operasyonu'na yönelik olmadığını gösterdiğini dile getirdi. Karaca şunları söyledi.

MİT tekrar hedef tahtasına konulması, 17-25 Aralık Operasyonu, yetmedi Türkiye el-Kaide ile iş tutuyor, işte bakın TIR'lar silah götürüyor falan iddiaları arka arkaya geliyor. Yani zaten biz o yolsuzluk operasyonu olarak lanse edilen meselenin ‘Yolsuzluk Operasyonu' olmadığını hemen peşinden patlayan TIR durdurma ve içinde silah arama, MİT mensuplarını yatırıp, kelepçeleyip onlara silah doğrultma gibi meselelerin art arda gelmesinden anlıyoruz. Şu son 6 aya neler sığdı. Akıl işi mi? Belli ki birileri düşmeye basıp sonuç elde etmeye çalışıyor ve bunun komplo teorisiyle falan ilgisi yok. Çok açık istihbarat, çok açık olaylar.

AK PARTİ'NİN OYU YÜZDE 20'LERDE OLSAYDI…

Türkiye gibi bir ülkede sandıkla gelmeyeceğini düşünen insanlar çevreler var. Ve onlar sandığın prestijini ortadan kaldırmak için o Hitler veya 2.Dünya Savaşı öncesi temalarını gündeme getiriyorlar. Anayasaya baktığımızda da biraz 27 Mayıs ruhunu taşıdığını görürüz. Millet iradesini nasıl denetleriz birtakım üst kurumlarla yaklaşımının anayasaya yansıdığını görürüz. Her şeye rağmen sandık yine de demokrasinin olmasa olmazıdır. Türkiye'de bazen yüzde 50 oy üstü çizilebilecek bir oy haline geliyor. Tayyip Erdoğan'ın oyu yüzde 20'lerde olsaydı şimdiye kadar çoktan dayak yemişti.