Hüseyin Altunbaş
NEREDEN NEREYE!
Bir önceki seneye göre iletişim yapma biçimimiz ve ölçeğimiz gelişiyor. Ramazan başlayınca reklam orucu başlardı eskiden. Şimdi ramazanda da müşteri çekmenin yolunun reklamdan geçtiğini Konya reklamcılığı anlamaya başladı. Bunu sağlayanları tebrik ederim. Ramazanınız hayırlı ve uğurlu olsun.
Ramazanda kimler iletişim yapmış ve nasıl yapmışlar bir not verelim bakalım. Alışveriş merkezleri, lokantalar, gıda ürünleri zaten iletişimi sürekli yapmak zorundalar. Eğitim kurumları da yine iletişim yapıyor ama nasıl?
Alışveriş merkezleri ondan alma benden al, onun ki değil benim ki daha ucuz, bak valla kocaman gösteriyorum diyerek iletişime çıkıyorlar. Makro Market ve Sincap Market iletişimine Kipa’da katıldı. Keyfimize diyecek yok. Rekabet ne kadar güzel şey değil mi? Ama iletişimi bilen rakiplerle tabiî ki. Allah iletişimi bilmeyen rakiplerden korusun.
Bu kategoride açıkhavayı kullanan Makro ve Sincap ayrışmadan iletişim yapıyorlar. İki market iletişimine bakarsanız algılamada farklılaşamadıklarını görürsünüz. Bir süre sonra iki market reklamlarının aynılaştığını ve Sincap ürünlerini Makro’da Makro ürünlerini de Sincap’ta arayabilirsiniz. “kafa karıştırıcı” “me too” bende de var iletişimi yapıyor ikisi de. Bir de Sincap reklamında “alışveriş çeki” görselini yerleştirerek iyice algılamayı Makro lehine çeviriyor. İkisi de kırmızı iletişimi yapıyor. Farklılığı da sadece marka isimlerinin yerini değiştirerek yapıyorlar. Ancak bu fark tüketicinin göreceği ve algılayacağı düzeyde bir fark değil. Bu iki markaya tavsiyem acilen farklılaşsınlar. Hem yaratıcılıkta hem de medya uygulamasında.
Bu kategorinin diğer aktörleri niye iletişim yapmıyor acaba? Müşteri nasılsa bize geliyor diye iletişime gerek mi duymuyorlar? Ramazan’da tümünün iletişime geçmesi halinde şimdiki aktörlerin durumunu da merak ediyorum aslında. Merak ne güzel şey!
Ramazanda iletişime geçmiş yeni bir firma görüyoruz. Hoş gelmiş Havuzbaşı restoran ve kafe. Bu iletişimle ne söylemek isteniyorsa söyleniyor. Başlık, görsel, destek mesajı, harekete geçirici telefon ve adres bilgileri ve markanın kurumsalı hepsi algılanacak şekilde yerleştirilmiş. Hakikaten içim rahatladı bu reklamı görünce, tebrik ederim, firmayı ve reklamcısını.
Açıkhava mecrasında görünce mutlu olacağınız işler olmuyor. İçimiz kararabiliyor. İşte Sabah Dershaneleri reklamı. “Yorumsuz” başlığıyla bir reklam yapmanın hangi amaca hizmet ettiğini biri açıklayabilir mi? Bu mecrada insanların ders çalışıp ne söyleniyorsa anlamaya uğraşacağını mı zannediyorsunuz. Güya biz çok başarılıyız diyeceksiniz. Bu böyle denmez. Reklam böyle demez. Gidin bunu bir toplantıda söyleyin, birebir sohbetlerde söyleyin ama reklamda bu böyle söylenmez. Çöpe giden reklam işlerinde ilk sıraya alıyorum. Bunu umarım bir reklamcı yapmamıştır ümidindeyim.
Enka bunlara dikkat ederdi ama gözden kaçtı anlaşılan. Bu gördüğünüz Enka Süt’ün açıkhava uygulaması. Yıllar geçmiş, dökülmüş, renkler gitmiş, değişmiş. Böyle bir Enka ambalajlı ürünü alır mısınız? Tabiî ki almazsınız. Ambalajda ne diyorsanız reklam mecralarında da onu demelisiniz.
Bu mübarek ayda reklam iletişimi epeyce fazla. Televizyon reklamlarını da incelemeye alacaktık ama yerimiz kalmadı. Sonraki haftaya.