Akhisar’ın geçen hafta, Osmanlı ve Alanya’nın da bu hafta kazanmasından sonra Konyaspor taraftarını haklı olarak büyük bir karamsarlık sarmıştı. Aynı karamsarlığı ben de yaşadım. Benim ümitsiz olmamın sebebi ise rakiplerin kazanmasından çok Konyaspor’un kendi sorunlarıydı. 

Sergen Yalçın’ın maç kazanmasının anahtarı, takım içindeki hizipleşme sorununu çözmesine bağlı ve ben açıkçası korkuyordum. Ancak Galatasaray maçında Eto üzerine bir oyun kurgusuyla sahaya çıkması beni rahatlattı. Adam doğuştan lider bir oyuncu ve Ali Çamdalı’nın ardından takımı toplamanın tek yolu O’na inisiyatif vermekti. Volkan tercihi de bu noktada çok kritikti. Yeteneği ve tecrübesiyle rakibi hep tetikte olmak zorunda bıraktı.  

Bu yerinde tercihin yanısıra İstanbul’da Sergen’in de takıma sinerji kattığı çok açık belliydi. İlk dakikadan itibaren önde oynayan ve gol isteyen Konyaspor, hem istediğini buldu hem de rakibi panik çukuruna itti. Konyaspor’un gol yemesi halinde çökeceğini bilen Yalçın, savunmayı diri tuttu ama gol aramayı da ihmal etmedi. Maçın hakeminin verdiği haksız penaltı da Serkan’ın elleri sayesinde gol hanesine yazılmadı ve Galatasaray’ın hızı kesildi. İlk yarı Konyaspor istediğini aldı. Kontratlardan müthiş pozisyonlar buldular ama belki de maçı ilk yarı bitirecek golü atamadılar. Yine Yeşil Beyazlılar hem skor hem moral olarak devreye önde girmeyi başardı. 

İkinci yarı herşey Konyaspor’un konsantrasyonu ve gücünün yetip yetmeyeceğine bağlıydı. Sahasında geride olan Galatasaray öyle saldırdı ki dayanmak gerçekten zordu. 

Ve tam da beklediğim oldu. Gomis ile bire bir oynayan Moke bir kez pozisyon hatası yaptı ve Gomis affetmedi. Beraberlik golünden sonra Sergen Hoca orta sahanın iyice düştüğünü görüp Volkan’ı oyuna aldı. Takımın direnci biraz daha arttı. Ancak bu kez Mehdi berbat bir görüntü verdi. O kadar kötü top kayıpları yaptı ki takımın resmen el freni oldu. 

O kayıplar, Konyaspor’un aleyhine atak olarak döndü. Sinan Gümüş’ün golü kaçınılmaz sonu ilan etti. 

Konyaspor ligde kalma adına yine belirleyici kendisi olacak. Sergen Yalçın’ın ufak dokunuşlarıyla bu takım 6 maç kazanabilir. Kazanmalı. Lütfen kazanın. İki kupa alınan, Avrupa’ya gidilen sezonda bu takımı, bu şehri lifden düşürmeyin.