2008 – 2009 Eğitim Öğretim sezonuna başlarken ailelerde telaşta başladı. Ramazan ayının başlaması, kış hazırlıklarının devam etmesi aileleri yoruyor. Aslında aileler bunlardan dolayı yorulmuyor. Aileler öğretmenler ve çocukları arasında kaldığı için yoruluyorlar. Her yıl olduğu gibi bu yılda anlamsız istekler ve yönlendirmeler erken başladı.

Bu devlete vergisini vererek yıl boyunca dükkânından evine bir ekmek götürmenin derdinde olan kırtasiyeci esnafı sezona sıkıntılı giriyor. Ereğli’de 30’u aşkın kırtasiyeci esnafı var. Okullar açılırken birden bu sayı inanılmaz artıyor ve sayı nerdeyse 100’ü buluyor. İşyerlerinde kırtasiye satanların haricinde şehrin bazı köşelerini tutan seyyar satıcılar, kira ve vergi vermedikleri için yeni bir rekabet ortamı oluşturuyorlar. Bu güne kadar bunlara dur diyen olmadı. Bundan sonra da olacağını düşünmüyorum. Arkadaşlarım benden bu konuyu ısrarla yazmamı istediler. Onlarla 12 sene aynı işi paylaştım.

Seyyarlara alışmıştık derken bir de asıl işi öğretmenlik olanların bu sektöre el atmaları bizi iyice sıkıntıya sokuyor, dediler. Arkadaşlarım anlatıyor, üç dört öğretmen bir araya gelip kırtasiye dükkânı açtılar. Bunu Ereğli’de bilmeyen yok. Piyasa da yaptıkları haksız rekabet yanı sıra bulundukları okulları ve öğretmen çevresini kullanarak müşterileri kendi işyerleri yönlendirmeleri hiç yakışık almadı serzenişinde bulundular. Burada öğretmen olanlar işyeri açamaz demiyorum ama cep telefonu mesajlarına varana kadarda yönlendirme yapamazsınız.

Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğü artık bu konular el koymalı, öğrenci velilerini sömürtmemelidir. Geçen yıl aldırdıkları hazırlık kitaplarının 40.sayfasından sonrası boş duruyor. Okullarla yapılan bu anlaşmalara bir son verdirin. Eğer Milli Eğitim müdürlüğünün gücü buna yetmiyorsa Kaymakamlık devreye girsin. Milyarlarca YTL Ereğli’den uçup gidiyor. Okunmayan hazırlık kitaplarına verilen bu paralarla Ereğli’mize bir sürü yatırım yapılır. Ama bunu düşünen kim. Para gelsin de nereden nasıl gelirse gelsin. Velileri düşünen kim öğrenciyi düşünen kim?

AK Parti hükümetinin kitapları vermesiyle sektörde okunsun okunmasın, lüzumlu lüzumsuz kitapların aldırılması bu yılda devam edecek gözüküyor.

Kırtasiyeci esnafı ne yapsın? Bir tarafta ikinci iş olarak tercih edilen kırtasiyecilik, bir tarafta seyyar satıcılar, bir tarafta kırtasiye dağıtan kurum ve belediyeler, bir tarafta büyük firmalar kırtasiyecinin yapacağı bir şey yok. Akşam koltuğunun altına alabileceği pidenin hesabını yapıyor.

Her şeye rağmen 2008 – 2009 eğitim öğretim sezonu hayırlı olsun…