Öğrencilerden gelen mektuplar şehit ailesine manevi güç veriyor
Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde 2 yıl önce şehit olan Pilot Üsteğmen Erdem Mut'un ailesi, oğullarının adının verildiği Balıkesir'in Burhaniye ilçesindeki ortaokul öğrencilerinin gönderdiği mektuplarla teselli buluyor - Baba Ali Mut:- "Şehitliğin yüksek bi
KIRIKKALE (AA) - HALİL İBRAHİM İDİK - Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan Pilot Üsteğmen Erdem Mut'un adının verildiği Balıkesir'in Burhaniye ilçesindeki ortaokulda okuyan öğrencilerin yazdığı mektuplar, şehidin Kırıkkale'de yaşayan ailesine manevi güç veriyor.
Zeytin Dalı Harekatı kapsamında, 2018 yılında Afrin'de devam eden operasyon sırasında, ATAK tipi helikopterin kırıma uğraması sonucu şehit olan Üsteğmen Erdem Mut'un ailesine, şehidin adının verildiği okulda eğitim gören öğrenciler, gönderdikleri mektuplarla aileye manevi destek sunuyor.
Şehidin babası Ali Mut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun öğrencilik hayatında çok çalışkan ve aktif biri olduğunu, eşiyle de mutlu bir evlilik sürdürdüğünü söyledi.
Şehit oğlu ve eşinin "Ferhat'la Şirin" gibi olduğunu anlatan Mut, "Gelinim Gizem de benim öz kızım gibi. Hatta gelinim zaman zaman 'baba sizin 30-40 yıllık evlilik hayatınızda yaşamadığınızı ben 3 yılda yaşadım. Bana sihirli el dokundu, sonra çekti gitti' der. Oğlumun çok kitap okuyan, çocuklara çok düşkün, hiç kimseyi hakir görmeyen, her kesime hitap eden bir özelliği vardı. Eşinden öğrendiğime göre, iki çocuk okuttuğunu duydum. Cebinde 10 kuruş da olsa paylaşan biriydi. Yardımsever biriydi." diye konuştu.
- "Sanki başına geleceği biliyordu"
Mut, oğlunun şehit olmadan kısa bir süre önce kendisine "Baba soyumuzda şehit var mı?" diye sorduğunu belirtti.
Oğluna dedelerinin ve atalarının şehit olduğunu söylediğini aktaran Mut, şöyle devam etti:
"Hatta yengesi, 'Erdem, Afrin'e falan gideceğim diyorsun, kendine dikkat et.' dedi. Kendisi de 'Yenge, dönmezsek şehit oluruz.' dedi. Kendi üzerinde bir yorgunluk, saçlarının birden sararması, yüzündeki ifade, sanki başına geleceği biliyordu. 29. yaş günü kutlaması yapmışlar ve darısı 30'una demişler. 'Ben 30'u hiç görmeyeceğim ki' demiş. Benden çok sana lazım olacak diye arabasını hep eşine kullandırırdı."
Baba Mut, "Erdem geri gelmedi. Çok özlüyoruz ama elimizden bir şey gelmiyor. Vatanımızı böldürmedik, bayrağımızı indirtmedik, vatana ihanet etmedik. Tek gururumuz bu." dedi.
- "Bunlar bize manevi güç oldu"
Oğlunun şehit olmasının ardından dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın kendilerini aradığını anlatan Mut, şunları kaydetti:
"Bize ne istiyorsunuz, diye sordular. Erdem'in eşi Burhaniye'de yaşayacağı için orada bir okula şehidin isminin verilmesini istedim. Bir de Kırıkkale'de verilmesini istedim. Daha sonra Burhaniye'deki öğrenciler Erdem hakkında, eşine ve bizlere şehitlik hakkında bir sürü mektup gönderdi. Şehitliğin yüksek bir mertebe olduğunu, şehitlerin daima iyilerin yanında olduğunu gösteren mektuplar geldi. Bunlar bize manevi güç oldu. Bu şekilde düşünmeleri bizleri çok mutlu etti. Demek ki vatanını, milletini seven daha minik öğrenciler var. Bunlar da bizim gurur kaynağımız."
Anne Ayşe Mut ise Erdem'in hayatı boyunca kimseyi kırmadığını söyledi.
Bir anne olarak oğlu şehit olduktan sonra hiçbir şeyin öneminin kalmadığını ve hayatında çok şeyin değiştiğini dile getiren Mut, şöyle konuştu:
"Oğlumla her zaman gurur duydum, şimdi de gurur duyuyorum. O, her zaman özel bir çocuktu. Özel olarak da gitti. Şu anda şehit aileleri olarak birbirimizi ziyaret ediyoruz. Böyle zaman geçiriyoruz. Erdem şehit olduktan sonra bazı illerden, okullardan mektup geldi. Çocuklar çok güzel yardımcı oldular, sevindirdiler ve mutlu ettiler. Onlardan birisi çok ilgimi çekmişti. Çocuğun kuşu ölmüş ve onun tüyünü saklamış. Ona iyi gelmiş ve 'teyze size de iyi gelir' diye bize göndermiş."
Kaynak: