Ölümlü tuvalet kavgası sanıkları hakim karşısına çıktı
Bursa Uludağ'da iki grup arasında çıkan, Yusuf Kösedağ'ın (19) hayatını kaybettiği olayla ilgili biri tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı.
Bursa Uludağ'da iki grup arasında çıkan, Yusuf Kösedağ'ın (19) hayatını kaybettiği olayla ilgili biri tutuklu 5 sanığın yargılanmasına başlandı. Yusuf Kösedağ'ın ölümüne neden olduğu belirtilen güvenlik görevlisi Mustafa Sancar, "Olay anında gurup içinden silahla ateş edildi. Üzerime tahta, demir, buz parçaları atıldığı sırada kaçarken, ayağım kaydı için sersemleyince, hedef gözetmeksizin silahla ateş ettim. Ölen rahmetlinin yakınlarına başsağlığı diliyorum" dedi. Tutuksuz sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Edinilen bilgiye göre, olay, geçtiğimiz 11 Şubat gecesi Uludağ 1'inci Oteller Bölgesi'nde meydana geldi. Kayak kiralama işi yapan Y.K.Ü., E.Ç. ve R.Ö. ile özel güvenlik görevlileri S.Ç., R.B. ve otel çalışanı A.Ö. arasında, iddiaya göre 2 liralık tuvalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle kavga çıktı. Jandarma kavgaya müdahale etti. Olayın ardından kayak kiralama işi yapan yaklaşık 40 kişilik grup, kavgaya karışan özel güvenlik görevlilerinin konakladıkları otelin kafesini bastı. Burada güvenlik görevlileri ve beraberlerindeki arkadaşlarıyla, kayak işi yapanlar arasında yeniden kavga çıktı. Kavga sırasında özel güvenlik görevlilerinden Mustafa Sancar, tabancayla ateş açtı. Silahtan çıkan kurşunların isabet ettiği kayak kiralama işi yapan Yusuf Kösedağ hayatını kaybetti, 3 kişi de yaralandı.
Bursa 15.'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Adam öldürme" suçundan haklarında dava açılan tutuklu sanık Mustafa Sancar (36), diğer tutuksuz sanıklar Emrah Çiçeksoylu, Erol Bölek, Ferit Santır, Taner Satıcı hakim önüne çıktı. Dört yıldır Uludağ Yazıcı Otel'de güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söyleyen Mustafa Sancar, "Beceren otelde tuvalet meselesi yüzünden Yahya hoca ile güvenlikle arasında tartışma yaşanmış. Olayların devamında masaların üzerinde bulunan boş şişelerle bize saldırdılar. Gece 22.30 sıralarında iki otelin konserinde güvenlik için gitmemiz gerekiyordu. Dışarıda Mesut ile Erkan'ı gördüm. Ben yanlarına gittiğimde, Erkan abi neden böyle oluyor deyince (bir problem yoktur) dedi. O sırada Mesut hadi hadi diye seslenince 100 kişilik gurup, demir, sopa, pompalı tüfek saldırıya geçtiler. Jandarma hemen alt tarafta arayı girdi. Hiçbir şekilde müdahil olmadan, arkamı dönerek, diğer güvenlikçi arkadaşları hepsine otel girmelerini söyledim. Guruptan üzerime sandık, tahta parçası, demir sopalar atılıyordu. Murat Turan'ın darbe aldığını, birilerin ona demirle vurduğunu gördüm. O sırada silah atılmaya başlandı. Jandarma ya tarafta idi. Kaçarken ayağım kayınca sersemledim. Silahımı hedef gözetmeden ateşlemiş oldum. Otelin camları kırıldı. Vefat eden kişiyi tanımıyorum ve husumetin yoktur. Yakınlarına başsağlığı diliyorum" dedi.
Bu sırada mahkeme salonunda bulunan ölenin ağabeyi Ömer Kösedağ, müştekilerden Murat Turan'a "dışarıda görüşürüz" şeklinde konuşması gerginliğe neden oldu. Diğer tutuksuz sanıklar olayın nasıl olduğunu anlatarak, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediler. Ölen Yusuf Kösedağ'ın annesi Oya Kösedağ ile babası Ali Osman Kösedağ, sanıktan şikayetçi oldular. Tanıkların dinlenmesinden sonra mahkeme, tutuklu sanık Mustafa Sancar'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kaynak: