Hatırlayanınız var mı bilmem ama ben tekrar hatırlatayım Cumhurbaşkanını halk seçsin referandumu yapılıyor.

 Meydanlar  kalabalık  güya Şehrin   birinde 1.5 milyon, diğerinde 2 milyon, İzmir’dekinde de 3 milyon insan toplanmış..

 Ve her zamanki gibi o bildik medya “Saysana bak Tayyip” diye akılları sıra dalga geçiyorlardı.

Cumhurbaşkanlığı krizi, seçim süreci, kampanyalar bu senaryoya göre şekillendiriliyordu.

Diyorlardı ki “Demokrasi mi, rejim mi?”, “Milletin tercihi mi, sistemin temel hassasiyetleri mi?”, “geniş kitlelerin beklentileri mi belirli kesimin öncelikleri mi?” gibi keskin bir ayırma ifadeleri.

 Zamanın CHP lideri Deniz Baykal'ın; “Eğer Anayasa Mahkemesi 367'ye gerek yok kararı alırsa bu Türkiye'yi çok tehlikeli bir noktaya götürecektir”  “Cumhurbaşkanını halk seçemez” diyordu.

“Bu kadar demokrasi Türkiye'ye fazla, bunlar demokrasiyi istismar ediyor”  diyerek milletimizin düşüncesine ve görüşlerine saygı duymayarak  dağdaki çobanla    benim oyum  bir mi olacak  diyerek adeta  millet ile   alay ediyorlardı.

O günlerden bu günlere geldik Şimdi tekrar referanduma gidiyoruz söylemlerde fazla değişen bir şey yok dedikleri “  Türkiye tek adam diktatörcüğü ile yönetilecek,  demokrasi rafa kalkacak, halk iradesi yok olacak, diktatörlüğe gidiyoruz, padişahlığı geri getiriyoruz” gibi kendilerinin bile inanmadıkları cümleler.

 O zaman halkı aptal yerine koyanlara, halk en güzel dersi ziyadesiyle vermişti.

Şimdi tekrar referanduma gidiyoruz. O zamandan beri bu ülkede değişen çok şey var. 

O zamanlarda sadece bu ülkede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapanlar var iken, bu gün küresel ölçekte Sayın Cumhurbaşkanına karşı birleşen bir şer ittifakı var.

Endişeye mahal yok, Bu Milleti millet yapan değerler ile kavgalı, küresel çetelerle işbirliği içinde olanlar daha neye hayır dediklerini kendileri   bile  bilmiyorlar..

Şunu unutmayın beyler Sırf Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile bir yere varamazsınız varamayacaksınız.

Basit-iğreti-mide bulandıran polemiklerle, seviyesiz ithamlarla, Tayyip Düşmanlığı’ndan başka hiçbir malzemesi olmayan sizler bu seçimde de hezimete uğrayacaksınız.

Sonuç; PKK, HDP, CHP,  SP FETÖ’cüler, Almanya, Avrupa, Sözcü ve Cumhuriyet gibi gazeteler hayır diyorsa bize “EVET” demekten başka çare kalmıyor.