Oray Eğin'deki değişimin sırrı

Oray Eğin'deki değişimin sırrı

Ergenekon'un ve Soner Yalçın'ın emir eri olan ve hatta ne yazacağını Soner Yalçın'a soran Oray Eğin birden rotayı AKP'ye kırdı. Peki neden?

Ergenekon'un yılmaz savunucusu, Soner Yalçın'ın "emir eri" Oray Eğin'e son günlerde bir haller oldu.

Seçimden önce başlayan itiraf furyası devam ediyor. Başbakan'ı öve öve bitiremeyen ve bu arada kendi mahallesine çakı çakı veren Oray Eğin'deki bu değişim, aynı gazeteden Nagehan Alçı'nın da dikkatini çekmiş.

İşte Nagehan Alçı'nın kaleminden Oray Eğin'deki U dönüşümü;

İnsanın insanlığından utandığı anlar oluyor bazen. 'Yok artık' bile diyemediği. Sözcüklerin şaşkınlık ve acıma duygusunu anlatmaya yetmediği... Bazıları birkaç gündür bana işte böyle hisler yaşatıyorlar. Hele içlerinde bir tanesi var ki...

Daha düne kadar AK Parti hükümetini devirmeyi amaçlayan yasadışı bir çetenin emriyle yazılar yazan, bu çete ilişkileri hakim kararıyla yapılan resmi izlemelerle kanıtlanmış birinden bahsediyorum. Baktı ki artık yolun sonunda, dümeni kırıvereyim bari dedi. Bir anda başladı, darbeyle devrilmesi için çabaladığı bu hükümete alenen yağcılık yapmaya.

Çok yakın bir geçmişe kadar Tayyip Erdoğan'ın akıbetinin Menderes ile aynı olması için elinden geleni yaptığı savcılık tarafından tespit edilmiş, her türlü çirkefliği, bel altı vuruşu ve tetikçiliği çete talimatlarıyla hayata geçirmiş ne yazar! Bugün Tayyip Erdoğan'ın kulu kölesi olmak için takla atıp duruyor! Tutuklanmamak için kaçtıktan sonra bu aşağılık yöntemlerle geri gelebileceğini sanıyor herhalde...

Medyamız haysiyetsizliğin bu kadarını görmemişti. Resmen 'Ben zamanında Ergenekon'un ve Soner Yalçın'ın emir eriydim, şimdi de sizin emir eriniz olayım' diyor AK Parti yönetimine. Yönetimden tek bir olumlu tavır görse şu an hapiste olan kumandanı Soner Yalçın'ı da anında satacak, arkadan vuracak ve muhtemelen itiraflara başlayacak. Öyle abarttı ki yıllarca dirsek temasında bulunduğu, arkadaşlık ettiği Cüneyt Özdemir bile iki gün önceki yazısında isyan ediyor bu duruma. Daha dün ulusalcı ve Kemalist yazarlar cephesinde görünmek için takla atıyordu, şimdi hem ulusalcı aydınlara hem CHP'li yöneticilere ağız dolusu küfrediyor... Pes doğrusu!
***
Başbakan seçim öncesi gazetecilerle röportajlarında 'Benim muhaliflerimin omurgalı olanlarına saygım var. Beni rahatsız eden, ne olduğu belli olmayan, çıkarlarıyla hareket edenler' demişti. Bence de bu yaklaşım çok sağlıklı. Omurgalı muhalif gazetelerin ve yazarların ifade özgürlüğü konusunda hepimiz çok duyarlı olmalıyız. Ama bu kalemler de kendilerini bu sahtekar ve menfaatçi kişilerden ayırmayı bilmeli... İşte hemen onları satan bir örnek ortada!

En başından beri Erdoğan'ın siyasi çizgisine fikir ve inançları gereği muhalif olan Ali Sirmen'ler, Yılmaz Özdil'ler, Ümit Zileli'ler, Bekir Coşkun'lar, Hikmet Çetinkaya'lar, Hulki Cevizoğlu'lar, Şükran Somer'ler ve daha nice omurgalı muhalifler bu dönem yaşayacak ve muhalefet etmeye devam edecek. Lütfen onları bunun gibi omurgasız ve menfaatçilerle birbirine karıştırmayalım. Böyle omurgasızlar yasadışı ilişki ve suçlarını yağcılık yaparak sildiremezler. Muhalefet ettikleri için değil yasadışı faaliyette bulundukları için korkuyorlar. Korktukları için de 180 derece dönüp inanmadıkları güzellemelere girişiyorlar.

Ne yaparlarsa yapsınlar, kimseyi kandıramayacaklar. Önümüzdeki dönemde bu isimler medyadan temizlenecek. Kendiliğinden. Süreç içerisinde... Yalandan ne kadar 'Özgürlüğümüz engelleniyor' deseler de durum değişmeyecek. Ama omurgalı muhalifler yaşayacak, göreceksiniz...