"Orta ve düşük gelirli ülkelerde diyabet fazla"
Okan Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alphan:"Dünyadaki yüzde 80 diyabetli insanın orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşadığını görüyoruz. Eskiden diyabet için 'zengin hastalığı' denirdi, şimdi görüyoruz ki orta ve düşük gelirli ül
KOCAELİ (AA) - KADİR YILDIZ - Okan Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan, "Dünyadaki yüzde 80 diyabetli insanın orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşadığını görüyoruz. Eskiden diyabet için 'zengin hastalığı' denirdi, şimdi görüyoruz ki orta ve düşük gelirli ülkelerde de diyabet oldukça yüksek bir oranda." dedi.
Kocaeli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğince, Başiskele ilçesinde düzenlenen "Diyabetin Tıbbi Beslenme Tedavisinde Karbonhidrat Sayımı Yöntemi Eğitimi"ne katılan Alphan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetin dünyada ve Türkiye'de çok hızlı bir şekilde arttığını söyledi.
Diyabetin, kontrol altında tutulmadığı takdirde erken yaşta ölümlere ve engelliliğe yol açan bir hastalık olduğunu vurgulayan Emel Alphan, "Diyabet, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Bu yüzden de hastalarımıza diyabetle yaşamayı öğretmemiz gerekiyor. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektiren bir durum. Şişmanlıktaki artışla dünya ve ülkemizde hızla artıyor." şeklinde konuştu.
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans (TURDEP) çalışmalarının kendilerine şişmanlığın belirlenmesinde yardımcı olduğunu anlatan Prof. Dr. Alphan, son 12 yılda yani TURDEP-I ve TURDEP-II çalışmalarının, diyabet sıklığının yüzde 90 artarak yüzde 7,7'den yüzde 13,7'ye çıktığını ve obezite oranının yüzde 44 arttığını gösterdiğini belirtti.
- "Obeziteyle birlikte diyabet de arttı"
Emel Alphan, bugün gelinen noktada Türkiye'deki insanların 4'te 3'ünün, "hafif şişman" ve "obez" denilen grupta yer aldığına işaret ederek, "Yüzde 26'sı da normal grupta yer alıyor. O kadar ciddi bir sorun haline geldi. Obeziteyle birlikte diyabet de arttı." ifadesini kullandı.
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun Diyabet Atlası'nda yer alan bilgiye göre, 2013'te dünyada 382 milyon diyabetlinin olduğunu aktaran Alphan, şöyle devam etti:
"Bunun daha yüzde 46'sının da tanı konmamış diyabetli olduğunu görüyoruz. Dünyada 382 milyon diyabetli varken prevalans olarak baktığımızda yüzde 8,3 gibi, ama bunu 2035'e projekte ettiğimizde 205 milyon kişinin daha diyabetli olabileceğini görebiliyoruz. 12 kişiden 1'i diyabetli gibi görünüyor. Sağlık harcamaları gündemde önemli hale geldi. Diyabetlilerde her 9 kişiden 1'i, diyabetle ilgili sağlık harcamalarını arttırmış vaziyette. Son rakamımız yüzde 13,7 ama 2010 yılındaki rakam bu. 6 yılda acaba ne oldu?"
- "Beslenme, takip edilmesi gereken bir alan"
TURDEP çalışmalarında diyabetlilerin yaş durumlarının da araştırıldığını belirten Prof. Dr. Alphan, 50 yaşından itibaren ve en yüksek değerin 65-69 yaşları arasında yüzde 35'lere varan oranların görüldüğünü dile getirdi.
Emel Alphan, diyabetli hastalarda sadece kan şekerinin değil, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarının kontrollerinin de son derece önemli olduğunu vurgulayarak, hipertansiyonun kontrol altında olmamasının diyabetli hastalarda damar sisteminin bozulmasına ve felçlerin artmasına yol açtığını kaydetti.
"Dünyadaki yüzde 80 diyabetli insanın orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşadığını görüyoruz." diyen Alphan, "Eskiden diyabet için 'zengin hastalığı' denirdi, şimdi görüyoruz ki orta ve düşük gelirli ülkelerde de diyabet oldukça yüksek bir oranda. Benim 40 yıl önce öğrendiklerimle, bugün anlattıklarım arasında yüzde 90 fark var. 1976'da mezun olduğumda biz diyabetlilere kuru baklagilleri yasaklardık, bugün kuru baklagilleri veriyoruz. Bu derece beslenme bilimi hızlı ilerleyen, takip edilmesi gereken bir alan." değerlendirmesinde bulundu.
AA
Kaynak: