Osmanlı Mimarisi ve Restorasyonda Temel İlkeler Konferansı

Osmanlı Mimarisi ve Restorasyonda Temel İlkeler Konferansı

Prof. Dr. Ahunbay:- "Osmanlı'dan sonra birçok ülkede karşı tepkiler nedeniyle eserlerin tahrip edildiğini biliyoruz. Geriye kalanlardan bazıları şu an yasal koruma altında ve ilgili ülkelerin koruma programlarına giriyor"

ANKARA (AA) - Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Osmanlı'dan sonra birçok ülkede karşı tepkiler nedeniyle Osmanlı eserlerinin tahrip edildiğini, geriye kalanların şu an ilgili ülkelerin yasal koruma programları altında olduğunu söyledi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) düzenlediği "Osmanlı Mimarisi ve Restorasyonda Temel İlkeler" konferansında konuşan Prof. Dr. Ahunbay, katılımcılara Osmanlı mimarisi hakkında bilgi verdi.

Osmanlı devletinin hem Avrupa hem Afrika hem de Arabistan bölgesinde bıraktığı eserler olduğunu belirten Ahunbay, "Osmanlı'dan sonra birçok ülkede karşı tepkiler nedeniyle eserlerin tahrip edildiğini biliyoruz. Geriye kalanlardan bazıları şu an yasal koruma altında ve ilgili ülkelerin koruma programlarına giriyor" ifadesini kullandı

Macaristan'dan Yemen'e ve doğu sınırında İran'a kadar uzanan bir coğrafyada Osmanlı eserlerinin görüldüğünü belirten Ahunbay, bu eserlerin korunmasının o ülkelerin kendi yasaları çerçevesinde sağlandığını kaydetti.

Osmanlı eserlerini fotoğraflı bir sunumla katılımcılara anlatan Ahunbay, ilk Osmanlı eserinin İznik'te yer aldığını belirtti. Ahunbay, Osmanlı döneminde inşa edilen eserlerin günümüze gelinceye kadar doğal afetler ve yaşanan savaşlar sonucunda tahribe uğradığını söyledi.

Ahunbay, Osmanlı Padişahlarından 2. Murad döneminde yapılmış hanların, hamamların, Fatih Sultan Mehmed zamanında inşa edilen 8 medrese, kervansaray tapuhane ve pek çok eserin yıllar içinde yıkıma uğraması sebebiyle restorasyona ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) dünyadaki kültürel mirası korumak için 1972 yılında dünya miras sözleşmesi yayınladığını hatırlatan Ahunbay, Türkiye'nin de 1983'te sözleşmeye imza attığını kaydetti. Ahunbay, Türkiye'nin böylece dünyadaki küresel mirası korumak için üzerine düşen duyarlılığı göstermek için çalışmalara da başlamayı teyit etmiş olduğunu kaydetti.

Osmanlı mimarisi ve kültürel mirasın korunması gerektiğini vurgulayan Ahunbay, Balkanların herhangi bir köşesinde inşa edilen ufak bir caminin bile mimari açıdan önemli incelikler ve tarihi unsurlar taşıdığına dikkati çekti.

- Anıt eserlerin aslına uygun restore edilmesi

Mevcut anıt eserlerin aslına uygun restorasyon çalışmalarının geçmişte uzman olmayan kişilerce yapılmasının kültürel miras yapıtlarını aslından uzaklaştırdığını savunan Ahunbay, bu konuda yetişmiş insan kaynağının önemine değindi. Ahunbay, anıt tarihi eserlerin eksik kısımlarının tamamlanması, estetik unsurlarının aslına uygun olarak verilmesi için restorasyonda istihdam edilmek üzere uzman kişilerin yetiştirildiğini söyledi.

Ahunbay, TİKA'nın Türkiye ve Balkanlardaki Osmanlı kültür mirası eserlerinin onarım ve bakım çalışmalarında aktif olarak faaliyet gösterdiğini hatırlattı.

Bosna'daki savaşta büyük bir bölümü tahrip olan Mostar Köprüsü'nün Türkiye'nin de desteğiyle ayaklarının güçlendirilmesi ve genel restorasyonun yapıldığını ifade eden Ahunbay, 2. Dünya savaşında hasar gören Drina Köprüsü'nün de TİKA öncülüğünde aslına uygun olarak dünya kültürel mirasına yeniden kazandırıldığını kaydetti.

TİKA'nın restorasyon çalışmalarını yürüten idarecilerinin de katıldığı konferans, katılımcıların sorularına verilen cevapların ardından sona erdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı