Kemal Derviş’in “Enflasyon Tsunamisi” uyarısını hemen akabinde,

Gazeteciler, Ekonomiden Sorunlu Devlet Bakanı,

İngiltere’den ithal,

Sayın Mehmet Şimşek’e sordular:

“Efendim, Derviş’in açıklamaları hakkında ne söyleyeceksiniz?”

Bu sırada bilmem kaç yüz bin Euro’luk makam aracından inen,

Merdivenlere doğru hızla koşan sayın bakan cevapladı:

“Ayakta açıklama yapmıyorum…”

Sayın Bakan yılların geleneğini bozmadı.

Tebrikler.

Çünkü biz, oturmadan açıklama yapmayız.

Ya da birileri bizi oturtmadan…

Yıllardır uygulanan IMF Politikası sayesinde yıllardır olduğumuz yerde oturuyoruz.

Devamlı oturduktan sonra açıklama yapıyoruz.

2001 yılında da öyle olmuştu.

Stanley Fischer diye bir IMF’ci, oturun oturduğunuz yerde, kriz çıkmaz demişti.

Bir ay geçmedi kriz çıktı.

Oturduk.

Amerika izin vermeden, operasyon için tezkere veremedik,

Aylarca boşa oturduk.

IMF borç vermedi, kapısında oturduk.

Ermeni Lobisi, Amerika Temsilciler Meclisi’ni ele geçirdi, biz bir köşede oturduk.

İzmir, Expo’yu alacak diye hop oturduk, hop kalktık,

Sonra iyiden oturduk.

Konya’ya sivil havaalanı diye çırpındık,

Geçen gün bizi rantabl bir şekilde oturttular.

KOP dedik, oturduk.

Hızlı Tren dedik, tren yerine 25 YTL’ye yolcu otobüsüne oturduk.

Teşvik dedik, hepten oturduk.

En az iki bakan dedik, bakakaldık oturduk.

AB dedik, oturduğumuz yerden hiç kalkamadık.

Ama tüm bu oturma işlerinden sonra hep bir açıklamamız oldu.

Yani biz oturmadan yada oturtulmadan açıklama yapmıyoruz.

Amacım sadece mevcut hükümeti eleştirmek değil,

Onlardan önce de böyleydi.

Hep böyleydi.

Yıllarca oturduk.

Oturduğumuz yerden kalkmamak için de ısrar ettik.

Koltuk sevdası anlamında söylemiyorum bunu.

Üretim, yerine tüketimi seçtik.

Tarımı geliştirmek, sanayi tarımına geçmek yerine gittik dışardan aldık.

Toprağı sulamak yerine, işleri sulandırdık.

Okuyup adam olacağımıza, canımıza okumalarına izin verdik.

Çalışmadık, didinmedik…

Har vurduk harman savurduk.

En lüks arabalara bindik, cari açık verdik.

2 ayda bir cep telefonu değiştirdik, dış ticaret açığını körükledik.

Gittik, 1 YTL diye 1 gün bile kullanamayacağız Çin mallarını satın aldık.

Özel havayolu geldi şehre, 20 YTL için adamları kaçırdık.

Hep küçük hesap yaptık.

Hep küçük kaldık.

Suç kimin?

Bizim.

Çünkü hep oturduk.

Artık, silahla, tüfekle, topla savaş bitti,

Artık sahilden Çanakkale’ye çıkartma yapma ihtimalleri kalmadı.

Çünkü yıllardır devam eden oturtma harekatı meyvelerini veriyor.

Cümleten iyi oturmalar.