yazar-28
Oyunun çifte yüzü..
Öncelikle bir aydan beri yazılarımı gönderemediğim için özür dilerim. Bulunduğum yerde bir aydan beri internet bağlantısı yok. Yeni bağlandı. Hemen ilk yazımı göndermek istedim.
Gündemde kapatma davası var. Giderek batan AKP iktidarını kurtarmak için mi, yoksa gerçekten hukuki bir gerekçeden mi açıldı, anlayabilmiş değilim. Geçen yıl seçim öncesi olan gariplikler olmasa kendi araştırmalarında %39 un altında oy alacaklarını bilenler, garip gelen açıklamalardan sonra kırkyedilere tırmandı. Kapatma davası, Almanyada medyanın yazılarında bu gelişme bir darbe olarak tanımlanıyor. Sadece bu sefer askerler yok, yerine yargıçlar var. Devlet kaybediyor buna karşılık AKP bu mantıkla kazanıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine inanılmaz olaylar oldu. MHP anlamsız bir yumuşaklık ile seçimi daha başlamadan sonlandırdı ve Sayın Cumhurbaşkanı seçildi.
Sonra yıl sonuna doğru bakıyorsunuz yeni bir düşüş dalgası. AKP tüm anketlerde düşüyor tam o sırada yeni bir kapatma davası. Üstelik gerçekten de gazete haberlerine dayanan intibaını veren bir iddianame. Yeni anketlerde bu sefer % 51.
Bu tablo gerçekten inanılmaz. Adam aç, buna rağmen hala AKP. Onlarda islamcı yönünden dolayı tutuyor ama yine de garipliklerden geçilmiyor.
İnsanların AB den umudunun kesilmesine rağmen AKP hala oralarda. Sorsan büyük çoğunluk karşı. Ama bir umut. AB sayesinde biraz daha rahat yaşarmıyız. Yok öyle. Adamların sana açıktan para vereceğini sanma, aldanırsın. AB tam bir şirketler topluluğu. Küresel sermaye ve ulusal sermaye orada da çarpışma halinde. Akıllı olanlar bize sakın girmeyin diyor ama biz elimize tuzu almış bekliyoruz. İlle gireceğiz. Ulusal sermaye, küreselleşme adına yok olacak. Çevreme bakıyorum, kimsenin umurunda değil. Bankalar artık yabancıların ellerinde, kimse tınmıyor. Öyle olunca da tek yanlış yapanın kendim olduğuna inanmaya başladım.
Sosyal güvenlik yasası çıkıyor. Herkes karşı. İMF hariç. O gitti denen İMF yeniden ekonomide kararlara damgasını vurmaya başlıyor. Herkes yine memnun. Dünyada İMF nin bizden başka dostu kalmadı. Onu da kaybetmek istemiyor. İktidarda zor olanı, ekonomiye oralara fatura edeceğinden sesini çıkarmıyor. Vatandaş zaten memnun. Bu sebepten bende yasaya karşı çıkanlara , karşı çıkıyorum. Sizde kim oluyorsunuz.
Bir polemik daha. Çobanla oyunun eşit olmasına karşı çıkan manken kızımızdan. Karşı olduğumu sanmayın. Destekliyorum. Dünyada seçmen olabilmek için belli bir eğitim gerekiyor. AB de bu ayrımın olmamasının sebebi eğitimin problem olmaktan çıkarılmış olması. ABD nin bazı eyaletlerinde seçmen olabilmek için imtahana giriyorsunuz. Bazı eyaletlerde de en azından okuduğu gazeteyi anlayacak zeka istiyor. Biz de böyle mi olmalıyız.
Mutlaka doğru. Bir kilo makarna veya yarım ton kömüre oy verenler bizde değil mi. Bir ton kömüre oy verenler iki ton kömür verenler için neler yapmaz. Sonrada bunun adı demokratik seçim olur.
Biraz karamsar mı oldu, bilemedim ama ben giderek böyle düşünmeye başladım.
Ya siz....