"Payitaht Abdülhamid" dizisinin tanıtım toplantısı

"Payitaht Abdülhamid" dizisinin tanıtım toplantısı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:- "Bu milletin tarihi, Osmanlı tarihi, Selçuklu tarihi, Cumhuriyet tarihimiz, bunların hepsi bir bütünün parçasıdır ve hiçbirisi bir diğerinden ayırt edilemez. Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapmış olduğu icraatların, san

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bu milletin tarihi, Osmanlı tarihi, Selçuklu tarihi, Cumhuriyet tarihimiz, bunların hepsi bir bütünün parçasıdır ve hiçbirisi bir diğerinden ayırt edilemez. Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapmış olduğu icraatların, sanılanın ve bir zaman konuşulanın aksine, Türkiye Cumhuriyeti'nin rakibi ya da orayı gölgeleyen bir durum olmadığı, tam tersine Cumhuriyetimizi inşa eden iradenin temellerinin, Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapılan modernizasyon çalışmalarıyla atıldığının da bilinmesi lazım." dedi.

Kurtulmuş, TRT'de yayımlanacak "Payitaht Abdülhamid" dizisinin Çırağan Sarayı'ndaki tanıtım toplantısındaki konuşmasında, büyük emeklerle, zorluklarla ve profesyonellikle hazırlanan dizinin, Türk seyircisi tarafından da karşılık bulması dileğinde bulundu.

Kocaeli'de dizinin setini de ziyaret ettiğini, son derece titiz, uzun bir hazırlık sonrasında bir eserin ortaya konulduğunu gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, dizinin Türkiye televizyon tarihinin şaheserlerinden birisi olmasını temenni etti.

Kurtulmuş, Diriliş Ertuğrul ve Payitaht Abdülhamid gibi dizilerin, Türkiye'de şimdiye kadar yerleşik bazı yanlışlıkların ortadan kalkması için önemli vesile olacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Maalesef zaman zaman Türkiye'de aydınlar, siyasetçiler, kanaat önderleri, Türkiye'de halk adına halkın önünde konuşan birtakım kişiler, Türkiye'nin tarihini yanlış anlamışlar, yanlış okumuşlardır. Tarih, bir hikaye kitabı okur gibi okunmaz, tarih bir roman gibidir. Yani bir hikaye kitabında olduğu gibi her bölümünde farklı hikayeler, farklı birtakım şeyler anlatılmaz, bir roman gibidir, aslında her bölümü farklıdır ama her bölümü bütünün parçasıdır. Dolayısıyla uzun yıllar boyunca, özellikle yakın siyasi tarihimizle ilgili hep tabular üzerinden konuştuk. Bazı dönemlerin iyi olması için bazı dönemlerin kötü olması, bazı tarihsel unsurların iyi olması için bazı kişilerin kötü olması gerekiyordu. Dolayısıyla tarihi, sanki birbirinden kopuk dönemler içinde, milletin serüveni olarak bugüne gelmiş gibi anladık. Halbuki bir roman okur gibi okumamız lazımdı. Bu milletin tarihi, Osmanlı tarihi, Selçuklu tarihi, Cumhuriyet tarihimiz, bunların hepsi bir bütünün parçasıdır ve hiçbirisi bir diğerinden ayırt edilemez. Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapmış olduğu icraatların, sanılanın ve bir zaman konuşulanın aksine, Türkiye Cumhuriyeti'nin rakibi ya da orayı gölgeleyen bir durum olmadığı, tam tersine Cumhuriyetimizi inşa eden iradenin temellerinin, Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapılan modernizasyon çalışmalarıyla atıldığının da bilinmesi lazım."

Sultan Abdülhamid Han'ın göreve gelir gelmez Kanun-i Esasi'yi, 1. Meclis'i, bugünkü Sayıştay'ın o günkü halini kurduğunu, kız mekteplerini açmasıyla önemli bir dönemi başlattığını, Tophane-i Amire'den Mekteb-i Sultaniye'ye kadar Cumhuriyet aydınlarının yetişmesine vesile olan okulları açtığını anlatan Kurtulmuş, "Bunu unutarak, maalesef uzun yıllar boyunca Sultan Abdülhamid Han 'Kızıl Sultan' olarak anılmıştır ki bir dönemle Cumhuriyetin ilişkisi kesilsin diye." dedi.

Numan Kurtulmuş, böyle bir dizinin yapılması ve kamu yayıncılığından sorumlu TRT'de yayımlanmasının, Türkiye'nin kendi tarihiyle barışmaya başladığının önemli işaretlerinden birisi olduğuna belirterek, şöyle devam etti:

"O dönemin bütün insanları, bizim insanlarımız, eksikleriyle fazlalarıyla... Sonraki dönemlerin insanları da bizim insanlarımız. Çok büyük kahramanlıkların, çok büyük ihanetlerin yaşandığı, çok büyük zaferlerin kazanıldığı, çok büyük hezimetlere uğranıldığı, çok önemli oluşların, altüst oluşların peşi sıra geldiği, belki de yakın tarihimizin, belki de Türk tarihinin tamamı içerisindeki en sıkıntılı, en çalkantılı bir dönemdir. Bütün bu dönemin özelliklerini, tabiri caizse bir cambaz titizliğiyle, Rusların, İngilizlerin, Avrupa devletlerinin, bir taraftan Osmanlı topraklarında uyanmaya başlayan aşırı ırkçı düşüncelerin arasında, bir imparatorluğu 33 sene ayakta tutabilmek ve imparatorluğu dünyadaki teknoloji ve ekonomik yarışın rekabet edebilir bir unsuru haline getirmek, herhalde çok kolay değildi."


- "Yakın tarihimizle yüzleşmek durumundayız"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Sultan Abdülhamid Han'ın büyük hedefleri ile Osmanlı toplumunun dağılması ve İslam ümmetinin parçalanmasına yönelik korkuları olduğuna değinerek, korkuları ortadan kaldırmak amacıyla, teknolojik olarak yarışa katılmak ve ileri gitmek, kurumları modernize ederek eski kurumların fonksiyonsuz hale gelmesinin önüne geçmek ve Hicaz Demiryolu gibi projelerle halklar arasında bağlantı kurabilmek için çaba gösterdiğini söyledi.

Sultan Abdülhamid Han'ın, Japonya'nın gelişmekte olan bir ülke olduğunu anlayarak, yakın dostlarından birisi olan Abdürreşid İbrahim'i bu ülkeye gönderdiğini anımsatan Kurtulmuş, Japonya ile Osmanlı'nın irtibat kurmasının Doğu'nun güçlenmesine vesile olacağını tespit ettiğini belirtti.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Gerçekten büyük özellikleri olan, o olağanüstü zor dönemin türbülanslarına karşı milletimizi dirençli hale getirmeye çalışan bir Sultan'dan bahsediyoruz. Cumhuriyet tarihi boyunca önem verdiğimiz hangi kuruma bakarsanız hemen hemen o kurumların hepsinin altından Sultan Abdülhamid Han'ın eli çıkar, parmağı çıkar. Özellikle eğitime verdiği önem, idadilerin, kız mekteplerinin, üniversitenin, sanat ve edebiyatın gelişmesine verdiği önem, çok yakın bir şekilde erbapları tarafından biliniyor. İnsana hazin gelen, önemli ve zor bir dönemde böylesine büyük bir şahsiyetin maalesef şimdiye kadar adının dahi anılmasının neredeyse gericilik sayıldığı bir memlekette yaşadık. Kim Sultan Abdülhamid Han'ın kenarından şöyle bir şey söylese, hemen aforoz edilir, hemen linç kampanyasına uğratılırdı. Bırakın Sultan Abdülhamid Han'ı, ondan daha düşük bir profile sahip olan son döneme ilişkin kişiler üzerinde konuşmak, hemen hemen Türkiye'de mümkün değil, caiz değildi. Çok şükür bunları geride bıraktık. Bunların üzerine gitmek, açık şekilde yakın tarihimizle gerçekten yüzleşmek ve yakın tarihimizdeki olayları anlamak durumundayız."

Dünyada bazı ülkelerin milleti oluşturmak için kendilerine tarih uydurması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür, bu milletin binlerce yıllık tarihinin her sayfası önemlidir, her sayfası birbirinden parlaktır. Yenildiğimiz, geri çekildiğimiz dönemler olmuştur ama tarihsel sürekliliğimiz, millet olarak hiçbir zaman kopmamıştır. Koparılmaya çalışıldığı dönemler olmuştur. Şimdi bunu tamir ediyoruz. Allah'ın izniyle tarihimizin her noktasında onlardan ibret alınacak, yenilgiler, yıkılışlar varsa bunlardan da ders çıkaracak büyük bir birikimin olduğunu ifade etmek isterim." dedi.

Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, dizinin yapımcıları ve başrol oyuncularıyla fotoğraf çektirdi.




AA

Kaynak:Haber Kaynağı