PKK'nın en büyük silahı: UYUŞTURUCU VE KAÇAK SİGARA

PKK'nın en büyük silahı: UYUŞTURUCU VE KAÇAK SİGARA

PKK terör örgütü uyuşturucu ve kaçak sigaradan yıllık ortalama 3 milyar dolar gelir elde ediyor. Kaçak sigaradaki rakam 1 milyar doları aşıyor.

Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü Başkanı Yusuf Çınar, vatandaşları uyararak “Aldığımız her kaçak sigara askerimize polisimize kurşun olarak dönüyor” dedi.

En büyük gelir kaynağı uyuşturucu kaçakçılığı olan terör örgütü PKK,  uyuşturucu ticaretinin her aşamasında yer alıyor. Bazı uluslararası kaynaklara göre terör örgütünün uyuşturucudan yıllık PKK'nın uyuşturucudan yıllık 500 milyon dolar ila 2,5 milyar dolar gelir elde ediyor. Avrupa Polis Ofisi (EUROPOL) raporlarına göre, Avrupa'da uyuşturucu pazarında ilk sırayı bölücü terör örgütü PKK alıyor. Özellikle çocuk ve gençleri uyuşturucuyla zehirleyen terör örgütü, elde edilen parayla silah temin ediyor. Bölücü terör örgütü PKK, Türkiye'de uyuşturucu ticaretinin önemli bir bölümünü doğrudan ya da dolaylı yollarla kontrol ediyor. İç piyasanın yanı sıra Asya ülkeleri ve Ortadoğu'dan gelen uyuşturucunun Avrupa'ya ulaşmasında da PKK'lı teröristlerin büyük bir pazar payı bulunuyor.  Emniyet Müdürlüğü KOM ekipleri tarafınan tarafından geçtiğimiz yıl sadece 9 ayda yapılan operasyonlarda 21 ton 713 kilo esrar, 5 ton 769 kilo eroin, 339 kilo afyon, 242 kilo kokain, 114 kilo metamfetamin ve 16 kilo bazmorfin ele geçirildi. Operasyonlarda 3 milyon 409 bin 436 adet ecstasy ve 428 bin 723 adet captagona el koyan polis, 9 milyon 217 bin 243 adet Hint kenevirini de imha etti.

pkknin-en-buyuk-silahi-kacak-sigara-(1).jpg

KAÇAK SİGARADA KORKUNÇ RAKAM

PKK Terör örgütünün uyuşturucu kadar gelir elde ettiği bir diğer kaynak kaçak sigara. PKK, yıllık 1 milyar doların üzerinde gelir elde ediyor.

ÇINAR: PKK’NIN GELİR KAYNAKLARINA DARBE VURULMALI

Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü Başkanı Yusuf Çınar, PKK'nın para kaynağını gazetemize anlattı. 'İlk sırada kaçak sigara var' diyen Çınar, vatandaşları uyararak 'aldığımız her kaçak sigara askerimize polisimize kurşun olarak dönüyor' dedi ve kaçakçılığın önlenememe sebeplerini tek tek sıraladı. Çınar, "Hükümeti’nin, PKK’nın dış gelir kaynaklarını önlemeye çabalaması PKK’ya darbe vuracak önemli bir girişimdir" ifadesiyle PKK'nın para kaynağının ayrıntılarını sıraladı ve 'Türkiye’nin acil halletmesi gereken ana problemin PKK’nın kaçakçılıktan elde ettiği gelir' olduğunu söyledi.

KAÇAK SİGARADAN 3 MİLYAR LİRA

PKK’nın Sigara Kaçakçılığından 3 milyar Türk Lira gelir elde ettiğini vurgulayan Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü Başkanı Yusuf Çınar "Bu noktada PKK’nın sınırdan kazanmış olduğu gelire göz atmakta fayda vardır. PKK’nın Sigara kaçakçılığından 3 milyar Türk Lirası gelir elde ettiği bilinmektedir. Yani, aldığımız her kaçak sigara askerimize polisimize kurşun olarak dönüyor. PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığından gelirinin 500 milyon Dolar olduğu iddia edilmektedir. PKK’nın insan kaçakçılığı yoluyla 100 milyon Dolar para kazandığı belirtilmektedir. OECD Mali eylem Görev Grubu’nun raporuna göre kaçakçılıktan PKK’nın elde ettiği bu paraların % 14’ü ticari işlemler yoluyla, % 13’ü gayri menkul satın alarak, % 4’ü yurt dışına fiziksel transfer yöntemleri ile aklanmaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere PKK kaçakçılık yolu ile çoğu küçük devletten daha büyük bir gelire sahiptir" ifadesini kullandı.

KOMŞU ÜLKELER KAÇAKÇILIĞA GÖZ YUMUYOR

Kaçakçılığın önlenememesinin en önemli etkenlerinden bir tanesinin geçmiş yıllardan bu yana süregelen siyasi otorite eksikliği olduğunu söyleyen Yusuf Çınar, PKK’nın kaçakçılıktan bu denli büyük gelire sahip olmasının sebepleri şunlardır: Türkiye Cumhuriyeti’nin Sınır Bölgelerinde (Habur Sınır Kapısı, Nusaybin Sınır Kapısı…) geçmiş yıllardan beridir süregelen siyasi otorite eksikliği ilk sebep olarak sayılabilir. Örneğin PKK militanları, Sınır kapısında çalışan memurları silahla tehdit ederek zorla yandaşlarına bazı kolaylıklar, avantajlar elde edebilmektedir. Ayrıca Türkiye'nin sınırı olduğu ülkelerin kaçakçılık faaliyetlerine göz yumması ve sivil halkın büyük bölümünün komşu ülkelerde akrabasının olması kaçakçıların organize davranmasını kolaylaştırmaktadır. Bunun sonucu da Türkiye sınır güvenliğini kaybetmektedir. Sınır bölgesinin devlet tarafından kontrol edilememesi, PKK’nın sivil halk ile işbirliği yapmasını kolaylaştırmaktadır. Bundan dolayı, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde yapılan kaçakçılığı sadece PKK’nın değil gizli bir elin yönettiği iddia edilmektedir. Bu gizli el, kaçakçılık yapan sivil halktır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, sıkı sınır kontrollerinin bölge halkının tek ekonomik geliri olan kaçakçılığı önlemesi ile bölge halkının ekonomik sıkıntılar çekeceği kaygısı, Türkiye’nin daha aktif daha sert uygulamalarının önüne geçmektedir" dedi.

KAÇAKÇILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI HAYATA GEÇİRİLDİ

Son dönemde hükümet, 2011 yılında çıkardığı genelge ile Kaçakçılık ile Mücadele Eylem Planı hazırladığını da sözlerine ekleyen Uluslararası Stratejik Bakış Enstitüsü Başkanı Yusuf Çınar şöyle devam etti; Bu eylem planı aracılığıyla fiili denetim eksikliğinin giderilmesine yönelik adımlar atılması kararlaştırılmıştır ( Vergi Denetmeni ve Vergi Müfettişlerinin Sayısının arttırılması) . Hükümetin hazırlamış olduğu Kaçakçılık ile Mücadele Eylem Planı’nın en önemli amacı, bölge halkının bilinçlendirilmesi ve Mülki, idari amirlerin kaçakçılık ile mücadele yöntemleri konusunda bilinçlendirilmesi temel amaç edinmiştir.

Petrol Kaçakçılığı’nın büyük bölümü bölgede kamyoncular aracılığı ile yapılmaktadır. Sınırdan geçiş yapan Kamyonlarının biri asil diğeri yedek 2 tane petrol tankı bulunmaktadır (400 litre-400 Litre). Kamyoncular ihtiyacı kadar petrol almak yerine fazlasını getirmekte ve bunu satmaktadır. Bu bağlamda sivil halkın doğrudan aktör olduğu petrol kaçakçılığı bir başka deyişle önlenmesi en zor kaçakçılık türüdür.

EN ÖNEMLİ ADIM SİYASİ OTORİTEYİ GÜÇLENDİRMEK

Bölge halkının kaçakçılığı gelir kapısı olarak görmesi kaçakçılığın önlenmesini zorlaştırdığını da hatırlatan Çınar, "Sonuç olarak hükümet, kaçakçılığı önlemeye yönelik hukuki adımlar atsa da bölgede siyasi otoriteyi sağlayamadığı sürece kaçakçılığı önleme şansının zayıf olduğu söylenebilir. Çünkü bölgede siyasi otorite boşluğunu PKK doldurmaktadır. Ayrıca bölge halkının da kaçakçılığı bir gelir kapısı olarak görmesi ve bu konuda bilinçsiz olması PKK’nın ekmeğine yağ sürmektedir. Türkiye Hükümeti’nin PKK’nın mali kaynağının zayıflatılması için kendi sınır güvenliğini kontrol altına alması gerekmektedir. Bunun birlikte bölge halkına kaçakçılık yerine gelir getirici yeni bir iş olanağı sağlanabilir. Önceden de önerildiği gibi bölgede yaşayan ailelerin geçimini sağlayacak düzeyde aile reislerine maaş bağlanabilir. Böylece  Keynesyen bir model olacak bu sistem kaçakçılığın o bölgede bir meslek olarak benimsenmesinin önüne geçebilir. Çünkü PKK bugün kaçakçılığı kendi militanları aracılığıyla gerçekleştirmemektedir. PKK sivil halkın yapmış olduğu değiş tokuş sürecini kontrol ederek mali gelir elde etmektedir" dedi. M.Ali Elmacı-Memleket