Hümeyra Uslu
Plevne Kahramanı
II. Abdülhamid Han tarafından 1878 yılında Gazi unvanı verilen Türk asker.
Rus çarı tarafından kendisine kahramanlığını takdir amacıyla çifte kartal nişanı verilen Gazi Osman Paşa.
Adı ilk defa 1866’da Girit’te baş gösteren Rum isyanı sırasında gösterdiği gayret ve fedakârlık sayesinde duyuldu.
Gazi Osman Paşa, 1868’de gönderildiği Yemen’deki başarıları ile de mirlivâ (günümüz rütbelerinden Tuğgeneral) oldu.
Sırp Prensi Milan’ın 2 Temmuz 1876 da Osmanlı Devletine savaş ilan etmesi esnasında Rus generallerinin kumanda ettiği Sırp ordusunu bozguna uğrattı. Asıl şöhretini burada elde ettiği zaferlerle kazandı.
Kendisine ikinci rütbeden Mecidiye nişanı ile 1876’da müşirlik (günümüzdeki en yüksek askeri rütbe olan Mareşal) rütbesi verildi.
Gazi Osman Paşa, Vidin’den 25 bin kişilik kolordusu ile 7 Temmuz 1877 tarihinde Plevne’ye ulaştı. Rusların buraya yönelik olarak Alman asıllı General Schilder kumandasında başlattıkları saldırılara karşı koydu. I. Plevne Muharebesi olarak tarihe geçen bu kanlı çatışma, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında Rusların Rumeli cephesinde yedikleri ilk darbe oldu.
Ruslar, Gazi Osman Paşa ve ordusundaki askerlere karşı II. ve III. Plevne Muharebesinde de başarı kazanamadılar.
İlerleyen dönemlerde askeri şahsiyetinin yanında siyasi karakteriyle de başarılara imza attı.
II. Abdülhamid Han kendisini çok takdir ettiği için iki kızını Osman Paşa’nın iki oğluyla evlendirmişti.
Bugünkü istirahatgahı olan Fatih Camii avlusuna gömülmüştür. Bir gittiğinizde Fatiha’nızı okursunuz.
Tokat doğumlu olduğundan, bugün Tokat’ta Gazi Osman Paşa Üniversitesine adı verilmiştir.
Neticei kelam’a gelirsek…
Tarihimiz Gazi Osman Paşa’larla dolu. Abdülhamid’i seviyoruz da Abdülhamid’in alnını ak edenleri neden hiç anmıyoruz?
Aslında biraz tarih karıştırsak Ertuğrul dışında birilerinin de olduğunu bileceğiz ama henüz dizileri çekilmedi, o yüzden bilmiyoruz işte…
Evet, hiç dönüp bakmasak da bilmesek de tarih Gazi Osman Paşa gibi büyük askerlerin Ruslara, İngilizlere, İtalyanlara, Fransızlara yani bugünkü şer ordularına karşı kazandıkları zaferlerle dolu.
Keşke kıymetini bilebilsek. Mesele “Bakın bizim dedelerimiz böyle böylelerdi” meselesi değildir. Mesele, o gün dik duranların, bugün aynı vakur duruşu sergileyecek olanlara birer şanlı örnek olmalarıdır.
Gazi Osman Paşa hem bir insan olarak hem de bir subay olarak örnek alınacak bir hayat yaşamış ise biz neden bugün gelecek nesillere örnek olacak insanlar olmayalım? Ya da neden onları örnek almayalım?
Son olarak Plevne Marşı’nı da yazıyı okuduktan sonra bir açıp dinlemenizi tavsiye ederim. Gazi Osman Paşa’yı konu alan marştır.
Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa’yı, ölümünün 117. yılında (5 Nisan) rahmet ve minnetle anıyoruz. Şanı büyük Osman Paşa’ların soylarının devam etmesi duasıyla…
Gazi Osman Paşa’nın kendi ifadeleriyle yazıya son noktayı koyuyorum.
“Varsın yollar ırak olsun. Unutulmak olmasında, Varsın beden toprak olsun.”