ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Sağlık Bakanlığı, şizofreni gibi ağır ruhsal bozukluğu olan psikiyatri hastalarının tedavi ve rehabilitasyonu için 63 ilde toplam 85 Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi kurdu. Şu anda tescil sürecinde olmasına karşın, aktif çalışan 21 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi de hizmet veriyor.

Dünya Ruh Sağlığı Günü'nde, ruh sağlığının ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını arttırmak amacıyla, 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim'de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün teması bu yıl "Şizofreni ile Yaşamak" olarak belirlendi.

Ruh sağlının korunması, doğru ve etkin tedavinin kaliteli hizmet sunumu ile verilebilmesi için Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında harekete geçen Sağlık Bakanlığı, bu kişilerin tedavi edilebilmesi, kontrol altına alınabilmesi ve hastaların gündelik hayata büyük oranda dönebilmesini sağlamak için çalışmalar yaptı.

Bakanlık, bu amaçla son yedi yılda toplum temelli modele geçmek amacıyla ruh sağlığı hizmetlerinde son derece kapsamlı bir reforma gitmek için önemli adımlar attı.

Ruh Salığı Eylem Planı çerçevesinde hareket eden Bakanlık, ağır ruhsal bozukluğu olan psikiyatri hastaları (şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar ve duygu durum bozuklukları gibi kronik ruhsal bozukluklar) için, toplum temelli hizmetleri sunmak üzere Türkiye'de Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezleri kurulması için çalışmalar yürüttü ve bunların yaygınlaştırılmasını sağladı.

Bakanlıktan alınan bilgiye göre, mevcut durumda Türkiye'de tescil işlemleri tamamlanan Sağlık Bakanlığına bağlı 63 ilde toplam 85 Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi kuruldu. Şu anda tescil sürecinde olup, aktif çalışan 21 Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezi de ayrıca hizmet veriyor.

-"Hastaların toplum içinde yaşama becerileri artırılıyor"

Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezlerinde, kendisine bağlanmış coğrafi bölgedeki şizofreni tanısı alan psikiyatri hastaları ve aileleri bilgilendiriliyor, hastanın ayaktan tedavisi yapılıyor ve takip ediliyor. Bunun yanı sıra rehabilitasyon hizmetinin de verilerek, psikoeğitim, iş-uğraş terapisi, grup veya bireysel terapi gibi yöntemler kullanılarak hastanın toplum içinde yaşama becerilerinin artırılması hedefleniyor. 

Merkezler, psikiyatri klinikleri ile ilişki içinde çalışan ve gerektiğinde mobilize ekiplerle hastanın yaşadığı yerde takibini yapan birimler olarak hizmet veriliyor.

Hasta yakınları ile işbirliği kurularak, hem hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilmek hem de hasta yakınlarına destek olabilmek açısından Toplum Temelli Ruh Sağlığı Merkezlerinde aile psikoeğitimi veriliyor.

Bu eğitimler, şizofreni hastasının tedaviye uyumu ile hem hastanın hem aile üyelerinin yaşam kalitesini arttırıyor ve tedavi süreci sorumluluğunu paylaşma gibi konularda destek sağlıyor. Tedavi uyumu ve aile desteğiyle pek çok şizofreni hastası toplum içinde günlük yaşamlarını sürdürebiliyor.

-Farkındalığı artırma çalışmaları

Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla halkın yoğunlukta bulunduğu umuma açık yerlerde, üniversite yerleşkelerinde, sağlık kuruluşlarında ruh sağlığı farkındalık stantları açarak, üniversitelerde konferanslar düzenleyecek.

Ruh sağlığının önemine ilişkin sağlık personeline yönelik bilgilendirme toplantıları, halk eğitimleri ve çalıştaylar yapacak olan Ankara Halk Sağılı Müdürlüğü, Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri işbirliği içinde şizofreni hastalarının el emeklerinin sergileneceği kermesler düzenleyecek, sağlıklı yaşam yürüyüşü ve halı saha futbol organizasyonu yapacak.

-Şizofreni nedir?

Sağlık Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre şizofreni, kişinin gerçekle gerçek dışı arasındaki farkı ayırt etmesini zorlaştıran, normal düşünce akışının devamını engelleyen, duygularını kontrol etmesini ve normal olarak davranmasını önleyen bir hastalık olarak tanımlanıyor.

En sık görülen erken dönem şizofreni belirtileri, sosyal hayattan ve arkadaş çevresinden uzaklaşma, sürekli şüphe duyma, kişisel hijyenin azalması, donuk bakışlar, sevinç veya üzüntü gibi duyguların ifade edilememesi, aşırı tepkiler vermek, depresyon, fazla uyuma veya uykusuzluk, garip ve mantıksız açıklamalar, konuşmalar, unutkanlık, konsantrasyon eksikliği, eleştiriye tahammülsüzlük, konuşmada veya seçilen kelimelerde farklılık olarak gösteriliyor.