Ramazan ayının gelmesiyle davulcuların bayrama kadar sürecek sahur mesaileri başladı. Çalar saat ya da alarm özellikli telefonların olmadığı dönemlerde sahur yapmak için fazlasıyla ihtiyaç duyulan davulcular, şimdilerde pek çok teknolojik alet olmasına rağmen geleneği, geleceğe taşımak adına özenle işlerini yerine getirmeye çalışıyor. Ramazan ayının olmazsa olmazı davulculardan biri olan Davulcu Bektaş Öter, yardımcıları Ali Yılmaz ve Hüseyin Yılmaz ile birlikte, vatandaşları sahura kaldırmak için yasak olmasına rağmen sokaklarda davul çalıyorlar. Türkiye’de sadece Konya ve İstanbul’da davulculara yasak konulduğunu söyleyen Öter, Türkiye’nin birçok bölgesinde bu mesleği çok rahat yaptığını aktardı. Davulcu Öter, Konya’daki davul yasağının kalkmasını isteyerek, “Çok yerde yasak yok ama Konya’da var. Konya’da Selçuklu ilçesinde yasak ama Karatay ilçesinde serbest. Türkiye’de sadece İstanbul’da ve Konya’da Ramazan ayında davul çalma yasağı var” şeklinde konuştu.

‘ZABITALAR DAVULLARIMIZI ALIYOR’

Yasaklı olan Selçuklu ilçesinde zabıtaların sürekli peşlerinde olduğundan yakınan Öter, “Yakalandığımızda davullarımızı alıyorlar. Daha önce Konya’daki davulcularla birlikte belediye başkanlarına gittik ve davulculuk yapmanın serbest olmasını istedik. Belediye başkanları bizi muhatap almadan diğer yetkiler tarafından yasak olduğunu ve yapılacak hiç bir şeyin olmadığını söylediler. Biz belediyelerden sadece yasakların kalkmasını istiyoruz” dedi.

HAFTADA 3 DAVULA EL KOYULUYOR

Yasaklı bölgelerde davulculuk yapan birinin haftada ortalama 3 davulun zabıtalar ve polisler tarafından el konulduğunu ifade eden Öter, yanına akrabaları olan Ali Yılmaz ve Hüseyin Yılmaz’ı yanlarında yardımcı olarak bulunduruyor. Zabıta ve polislerin gece saatlerinde zorluk çıkardığından yakının Öter, “İftar zamanlarında zabıtayla çok karşılaşmıyoruz ve daha serbest çalışıyoruz, Sahur vakitlerinde ise vatandaşları uyandırmaya çalışırken bazı zorlandığınız durumlar oluyor. Davulculuk yapmak serbest olduğu zaman mahalle muhtarları da o bölgede davulculuk yapan kişiye yasal belge veriyor. Böyle bir durumda hem davulcular arasında anlaşmazlık çözülüyor hem de vatandaşı her gün belirli bir davulcu uyandırıyor. Böyle olduğu zaman davulcu mahalleyi tanır ve nerede çalıp çalmayacağının bilir. Artık mahalleliyle davulcu arasında da sorun ortadan kalmış olur. Vatandaşlarımız bizlere tepki göstermesin bizler hem ekmek paramızın derdindeyiz hem de insanlara Ramazan ayının geldiğini müjdeliyoruz” dedi.

‘VATANDAŞLARDAN ANLAYIŞLI OLMALARINI BEKLİYORUZ’

Ramazan kültürünün en belirgin özelliklerinden birinin davulculuk olduğunu hatırlatan Öter, bu kültürün gelecek yıllarda da yaşatılması gerektiğini savundu.

Sahur vakitlerinde insanları kaldırmak için davul çaldığını anlatan Öter, vatandaşlardan tepki aldıklarından yakındı. Öter, “Sahur vakitlerinde binalardan buz parçaları, bardaklar ve buna benzer şeyler atarak bizi rahatsız ediyorlar. Atanlara hiç bir şey diyemiyoruz. Sonuçta bu bir Ramazan ayı ve davulculuk işe de geçmişten gelen bir kültürdür. Artık her şey teknolojik ürünlerle halledilir hale geldi. İnsanlar davul sesiyle uyanmak istemiyorlar. Bizim davul çaldığımızı duyunca sinirlenerek bizlere küfür bile edenler oluyor. Davulcular kimseyi rahatsız etmezler davul çalmak bir şenliktir ve ramazan ayının adetlerindendir” ifadelerini kullandı. Servet R. Çolak-Memleket