AFYONKARAHİSAR (AA) - Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, adil bir rekabet ve sağlıklı işleyen piyasa düzeni sağlayabilmek için iyi bir ticaret ve genel ahlaka ihtiyaç olduğunu söyledi.

Torlak, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İbrahim Küçükkurt Konferans Salonu'nda düzenlenen Rekabet Hukuk Uygulamaları Toplantısı’nda, rekabetin az olduğu ortamlarda, daha nitelikli ekonomilere geçişin zayıflayacağını belirtti.

Türkiye'nin rekabetçilikteki değerlerine bakıldığında, diğer kriterlere oranla ortalamanın daha üstünde olduğunu ifade eden Torlak, şöyle devam etti:

"Rekabeti salt fayda-maliyet analizine dayalı bir yarış olarak gören mekanik yaklaşımlar, piyasaların doğallığı ve ahlakiliğine engeldir. Çünkü böyle yaklaşımlar, ekonomide ihtiyaç duyulan ahlakı ortaya koymuştur. İşte bu mekanizmaların yokluğunun, insanları ve dünyayı getireceği noktayı görebiliyoruz. Dolayısıyla verimlilik, fayda ve maliyet önemli ama insani gelişimi yok sayamayız. Piyasaları, ekonomiyi ve rekabeti salt mekanik bir şey olarak görmemeliyiz."

Rekabetin korunması politikalarının etkin şekilde işletildiğinde, piyasaların rekabetçi yoğunluğu artırma şansı bulunacağını vurgulayan Torlak, bu şekilde piyasadaki sınırlı sayıdaki aktör, girişimci ve teşebbüsün piyasaları domine etme riskinin de azalacağını aktardı.

- "İnovatif yaklaşımlara yönlendiriyoruz"

Torlak, işletmelerin rekabetini arttırmanın kendi mantığı içinde çok önemli olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bunu artırdığımız ölçüde, inovatif yaklaşımlara yönlendiriyoruz. Yani 'ben nasıl daha iyi rekabet ederek, iyi kazanabilirim' diye düşündürüyoruz. Bunun için rekabet hukukuna ihtiyaç var. Rekabet hukuku bize neyi sağlayacak? Sağlıklı işleyen bir piyasa ekonomisine katkı sağlayacak. Piyasada rekabeti bozucu davranışların en üst zirvesi olarak nitelendirilen, kartelleşme ve tekelleşmenin önlenmesine, piyasa gücünün kötüye kullanılmasının engellenmesine katkı sağlayacak, yeni tekellerin oluşmasının önüne geçilmiş olacak."

Rekabet hukuku ve tüketicinin korunmasının, köksüz, sadece son iki yüzyılda karşılaşılan kavramlar olmadığının altını çizen Torlak, "Bu değerler, insanlık tarihinin bir birikimi olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.

- "Ahlakın yazılı bir kuralı yok"

Adil rekabetin sağlanmasının önemine değinen Torlak, şunları kaydetti:

"Adil bir rekabet ve sağlıklı işleyen piyasa düzeni sağlayabilmek için neye ihtiyacımız var, tabii ki ahlaka ihtiyacımız var. Ahlak dediğimizde kısıtlanmış, sınırlandırılmış, çok sığ anlaşılan bir ahlak kavramından bahsetmiyorum. Burada ticaret ahlakından, genel ahlaktan bahsediyorum. Hukukun, insanın kurumlarla, kurumların kurumlarla karşılaştığı sorunların çözümünde kullanılan kuralları var. Ama ahlakın yazılı bir kuralı yok. Tamamen değer yargılarıyla oluşuyor. Bunları toplum sahipleniyor, geliştiriyor veya bugünlerde yaşadığımız gibi bu değerleri yozlaştırıyor, görmezden geliyor, yok sayıyor. İşte bugün ihtiyacımızın olduğu şey, görmezden geldiğimiz, yok saydığımız bu değerleri tekrar gündeme getirmemiz ve uygulamamızdır. Bunu güçlendirebilmek için birkaç şeye ihtiyacımız var. İnsanı merkez alan, zihni parçalanmışlık yaşayan insanın her tutum ve davranışında, eyleminde ve kararında, bedeni ve ruhunu birlikte düşünerek hareket etmesinin sağlanabilmesi gerekmektedir. Tıpkı ahilik örgütlenmesinde olduğu gibi, insanların birlikte olmalarının araçsallaşmış tek bir amaç etrafında olmaması gerekiyor. Rekabetin ve ekonominin mekanik bir düzlemde salt fayda-maliyet ekseninde yürütülmemesine ihtiyaç var."

AA