Ümit Savaş Taşkesen
Rektör Muzaffer Şeker Ve Birlik Vakfı
Cumartesi günü, Birlik Vakfı Konya Şubesinde Necmettin Erbakan Üniv. Rektörü Sayın Prof.Dr.Muzaffer Şeker’in Üniversite Eğitimi ve Ülkemize Katkıları başlıklı bir konuşması olduğunu duymuştum. Bu vesile ile Birlik Vakfı Konya Şubesinin kapısından içeri adım atmış olduk. Konya Evlerinin bir an önce ilgili kurum, dernek, vakıflara tahsisatının yapılarak bu bölgenin canlandırılması gereği üzerine daha önce yazmıştık. Kısmi bir hareketlilik olduğu görülüyor. Atıl kalmasındansa en iyi şekilde değerlendirecek kurumlara tahsisatı hızlandırılmalı ve kültür merkezi olmalı bu mekânlar. Vakfın girişinde, merdivenleri çıkarken sizi karşılayan levhanın yapılış, yazılış sürecini yakından görme fırsatım olmuştu. Oraya da yakışmış.
Birlik Vakfının ilk konuğu değilmiş Muzaffer Şeker hoca. O esnada öğrendim. Cumartesi günleri saat 14.00 de mutad toplantılara başlamışlar. Bu Konya’da Kültür Sanat programlarını takip edenler açısından bir sıkıntı oluşturacak gibi. Bilkad ve Aydınlar Ocağını saymaz isek (onların programları Salı günü) Cumartesi günü yapılacak programlar birbiriyle çakışacak gibi. Bu da programı takip edecekler ve program hazırlayanlar için bir handikap. Bir başka açıdan düşünecek olursak bir nevi rekabeti? de beraberinde getirebilir bu. Böylece konu ve konuşmacı konusunda farklılaşmalara yol açabilir belki.
Prof.Dr. Muzaffer Şeker’in konuşmasına geçecek olursak, toplantının yapıldığı salon tıklım tıklımdı. Yer bulmakta zorlandık. Beraber geldiğimiz arkadaşlarla koridordaki sandalyede bazen de ayakta dinledik konuşmayı. Oldukça uzun bir konuşmaydı. Şeker konuşmasını sunu eşliğinde gerçekleştirdi. Üniversite eğitimi konusunda sayılar vererek ayağı yere basan değerlendirmeler yaptı. Kendisiyle zaman zaman kısa süreli sohbetimiz olsa da Muzaffer Hoca’nın yükseköğretim projeksiyonunu, üniversite üzerine düşüncelerini, tespitlerini detaylı olarak dinlemek için ilk defa fırsatım oldu. Necmettin Erbakan Üniversitesinin ilk kuruluş sürecinden bugüne gelen süreci, Yükseköğretimin genel problemlerini, bunlara getirdiği çözüm önerilerini, Fetö meselesini, Meslek Yüksek Okullarında verilen eğitimi, Bunların aslından, yerel yönetim ve Sanayi ve Ticaret odalarına devredilmesi gerektiği yönündeki tespitleri ve gerekçelerini, üniversitenin yerelleşirse misyonunu kaybedeceğini, yabancı öğretim üyesi alma, çalıştırma ve bunun önündeki mevzuat ve personel tutumunun çıkardığı sorunlara kadar bir çok konuya değindi, tespitler yaptı, çözüm önerileri sundu. Neredeyse konuşma süresi kadar süren soru cevap faslında da sorulara cevaplar verdi.
Konuşma sırasında bir an, yıllar önceye gittim. Sadrettin Konevi Camiinin orda bir çay ocağında oturmuş, önümüzde Londra Metro haritası, Londra’ya gitmeden önce bana verdiği tavsiyeleri, yapmam, yapmamam, dikkat etmem gerekenler üzerine konuşuyorduk sanki… Willesden Green, Piccadily Line, dejavu.
Konuşmayı dinlerken, bir an, yıllar önce okuduğum kitaplar geldi aklıma. Henry Rosovsky’nin Üniversite: Bir Dekan Anlatıyor kitabı ile Ernst E. Hirst in Anılarım kitabı. Daha sonra, henüz okumadım, Boğaziçi Ünv. Kurucu Rektörü Abtullah Kuran’ın anılar kitabı varmış.
Tecrübe aktarımı konusunda sıkıntılı bir milletiz maalesef. Anılar, hatıralar yazma konusunda da sıkıntılıyız. Hatırat külliyatımız zayıf. Özellikle, sanattan politikaya, akademiden edebiyata bir çok alanda tecrübe sahibi olan insanlar bu birikimlerini yazıya aktarma konusunda ya cimri davranıyorlar ya da ihmalkâr oluyorlar.
Hafıza-i Beşer nisyan ile malul’dür. Dilerim, Prof.Dr. Muzaffer Şeker de Necmettin Erbakan Üniv. Kuruluş süreci, devamı, sonrasına dair tecrübelerini, üniversite eğitimi üzerine düşüncelerini, bir kenara not alıyor, yazıyordur. O yoğun iş gücü içerisinde nasıl zaman bulabilir bilmiyorum ama vakıfta anlattıkları ve anlatamadıkları ile yazılmaya değer bir hatırat, tespit dolu önemli bir birikim kayda geçirilmeli muhakkak.