BURSA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bugün Türkiye'de sağlıkta 78 milyon ülke insanımıza sağlık hizmeti sunumunda dünya ile yarışabilecek durumdayız" dedi.

Müezzinoğlu, bakanlığına bağlı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından Bursa'da bir otelde düzenlenen "Genç Hekimler Buluşuyor, Sağlığın Geleceğini Konuşuyor" başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, bu etkinliğe katılmak üzere Sakarya'dan yola çıkan bir grubun kaza geçirdiği haberini aldıklarını anlatarak, sağlık durumlarının iyi olduğunu öğrendiğini söyledi.

Kendisinin de bir hekim olduğunu hatırlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bu mesleğin gerek insanımıza gerek insanlığa çok önemli katkıları var, olmaya devam edecek. İnsanlık tarihi süresince de var olduğu sürece hekimlik çok zor, çok meşakkatli, çok araştırma, çok bilgi, çok tecrübe, bilgiyle beraber sanatın bir arada sunulduğu bir meslek. Gecesi, gündüzü, 24 saati olmayan ama aynı oranda da saygınlığı olan, toplumun gözünde farklı bir yere konulan bir mesleğin mensuplarıyız. Her zaman bir tıbbiyeli, hekim olmaktan onur ve mutluluk duydum. Diğer sıfatların hepsi gelip geçicidir ama hekimlik ömrümüzün son nefesine kadar onurla, gururla taşıyabileceğimiz bir meslek. Sizlerin de bu mesleğin sahipleri mensupları olarak, zaman zaman zorlansanız da üzülseniz de sıkılsanız da önünüzde dağlar gibi büyüyen zorluk olsa da bu mesleğin mensupları olmaktan her zaman onur ve gurur duyacağınıza inanıyorum."

- "Ev ziyaretlerinin yüzde 98'inde teşekkür edildi"

Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı olarak son 1,5 ayda yeni tedavi olmuş hastalar için 65 bin ev ziyareti yaptıklarını, yüzde 98'inde doktorlara, sağlık çalışanlarına teşekkür edildiğini. bunu da parayla satın alınamayacak kadar anlamlı ve önemli bulduğunu dile getirdi.

Bu mesleğin zorluklarının hep olduğunu ve olacağını belirten Müezzinoğlu, "İşin tabiatı gereği derman arayanlara çözüm üretmeye çalışıyoruz. Hastalar, hekime gelirken önce kurtarıcısı gibi yani hekimi Tanrı'nın yardımcısı gibi görür. Halbuki bizim de insan olduğumuzu kabullenmeleri biraz zor olur çünkü onu farklı bir yere koyar" ifadesini kullandı.

Bakan Müezzinoğlu, insanların diğer mesleklerin aksine hekimliğe bakışının her zaman farklı olduğunu vurguladı.

Hekimlerin, kendisini sürekli yenilemek, geliştirmek gibi bir görev ve sorumluluğu olduğuna değinen Müezzinoğlu, "Yani herhangi bir mesleği küçümsemek istemiyorum ama bir tapu memuru değiliz. Bir tapu memuru, yönetmelikleri iyi takip ettiği zaman, işlemlerini yapar, mesai bitince de defteri veya bilgisayarı kapatır evine gider ama hekim öyle değil. Gecenin 02.00'sinde hastası arar, 'İlaç aldım ama hala ağrım geçmedi' der veya bir başka sorunu ilave eder. Cumartesi, pazar yoktur. O nedenle meslek bir taraftan sorumluluğu ağır bir meslektir ama onurlu ve saygın bir meslektir" değerlendirmesinde bulundu.

- "Güçlü bir tüketen pozisyonundayız"

Bu toplantının ilkinin İstanbul'da yapıldığını ve çok verimli geçtiğini söyleyen Müezzinoğlu, ikincisi için Bursa'da bir araya geldiklerini bildirdi. Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Tıbbi teknoloji her gün neredeyse takip etmekte zorlandığımız düzeyde gelişiyor ve ilerliyor. Artık kişiye özel, hastanın türüne özel, kanser hücresinin türüne özel hastalık ve tedavilerden bahsetmeye başladık. Türkiye buradaki yerini almalı ve Türkiye buradaki dünya insanlığına da katkı sağlayabilmeli. Yalnız kendi insanına değil. Bugün Türkiye'de sağlıkta 78 milyon ülke insanımıza sağlık hizmeti sunumunda dünya ile yarışabilecek durumdayız. Tüm teknik donanıma sahip bir ülkeyiz ve hastalarımız dünyanın en gelişmiş ülke insanının ulaşabildiğinden çok daha kolay ulaşabiliyor. Bunun kendi içinde sorunları var o ayrı bir konu ama ulaşabiliyor ve hizmeti alabiliyor. Burada baktığımız zaman güçlü bir tüketen pozisyonundayız. Sağlık hizmetini tüketen, ilacı tüketen, teknolojiyi tüketen bir ülkeyiz hizmeti iyi sunarken. Halbuki tüketilenler içinde bizim ürettiklerimiz de olmalı. Gerek ilaçta gerek bilgide gerek tıbbı teknolojide biz de üretebilen, ürettiklerimizi kendi insanına, dünya insanlığına sunabilen bir konumu da zayıf ayaklarımızla güçlendirmemiz lazım."