Sakarya'da 15 Temmuz şehitleri anıldı

Sakarya'da 15 Temmuz şehitleri anıldı

Sakarya Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nce düzenlenen "Karanlığı Aydınlatanlara" isimli programa 15 Temmuz şehidi Erol Olçok'un eşi Nihal Olçok, Şehit Ömer Halisdemir'in kardeşi Savaş Halisdemir de katıldı- Halisdemir:- "Ağabeyimin şehitliğini ziyaret eden

SAKARYA (AA) - Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanlar, "Karanlığı Aydınlatanlara" programıyla anıldı.

Sakarya Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nce Adapazarı Kültür Merkezi'nde düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin gerçekleştirildiği programda, Gençlik Merkezi Şehir Tiyatrosu ekibince FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi canlandırıldı. Bu sırada vatandaşlar duygusal anlar yaşadı.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi öldürdükten sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in kardeşi Savaş Halisdemir, burada yaptığı konuşmada, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.

Bir daha 15 Temmuz'daki gibi olayların olmaması temennisinde bulunan Savaş Halisdemir, "Ağabeyimin şehitliğini ziyaret eden herkese teşekkür ediyorum. Hepsiyle teker teker ilgilenmek isteriz ama yoğunluk nedeniyle çoğuyla ilgilenemiyoruz, hepsinden Allah razı olsun. Herkesle ilgilenemiyoruz inşallah hepsinin hakları helaldir." diye konuştu.

15 Temmuz şehitlerinden Erol Olçok'un eşi ve Abdullah Tayyip Olçok'un annesi Nihal Olçok da dün Macaristan'da düzenlenen 15 Temmuz şehitlerini anma programına katıldığını söyledi.

Macaristan'da FETÖ'nün okullarının kapatılmadığını belirten Nihal Olçok, şöyle devam etti:

"Beni programa davet ettikleri zaman 'Açık davet yapın, FETÖ okulları mensuplarını da çağırın, belki sağ ve solumda getirdiklerimi görürlerse kalplerinde bir şey kımıldar.' dedim. 'Unutmak, unutmamak ve unutturmamak...' Bunun sizde karşılığı nasıl bilmiyorum ama bu salonda çok fazla anne var, onlar unutulmayacağını, nasıl unutturmayacağını da biliyor. Gündüz unutuyorsanız rüyası var, rüya yoksa kıyafeti var, kıyafeti yoksa sesi var, sesi yoksa dostu, arkadaşı var. Ben onların yanına gidene kadar unutmayacağım. Unutmamak ve unutturmamak acı değil, burada anlatmaya çalıştığımız şey. Acı kendi içinde tekrar ederse bizi hiçbir yerden hiçbir yere taşımaz. Bizim unutmamamız gereken şey; 15 Temmuz'da orada yaşanılan birlik, beraberlik ve bütünlük. Burada ayakta, karşınızda oluyor olmam, ölmediğim anlamına gelmiyor. Eskisi gibi gülemiyorum, yemek yiyemiyorum, 'Bir gün olacak' diye bekliyorum, inşallah Rabbim çok uzatmaz."

Tiyatrocuların rolünü bile yapmakta zorlandığı bir gerçek yaşandığını dile getiren Nihal Olçok, "Herkese aynı şeyi söylüyorum, bu işe 'kontrollü-kontrolsüz', kişi kendi gibi bilirmiş ya karşıdakini, onlar da böyle takiyeler çok olduğu için bizden de o takiyeyi umuyorlar ve bekliyorlar. Hep aynı şeyi söylüyorum, bu işin kontrollüsü-kontrolsüzü ben bilmem. Karacaahmet'te 54. paftaya gidip baksınlar, benim bir gerçeğim var ve benimle beraber 250 kişinin bir gerçeği var." ifadelerini kullandı.

- "Kimimize rollerin iyisi düşer, kimimize kötüsü düşer"

Dünyada kimisine gurur verici roller düştüğünü, kimisinin de başının öne eğildiğini vurgulayan Olçok, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Silivri'de davaları takip ederken karşı tarafa baktım, bir bayan başörtülü. Çok ağlıyordum, onu görünce sustum ya o tarafta olsaydım. 19 yıllık eşim için günün birinde size deselerdi ki yıllarca takiye yaptı. Bir de o tarafta olmak vardı. Ramazandı, cuma günüydü çok uzun bir yolculuktu, Silivri uzak. Orucumu açmadan kabristana gittim. Erol Olçok, Abdullah Olçok siz başınızı toprağa koydunuz ama bizim de başımızı göğe erdirdiniz. Hayat sahnesi aynen böyle. Kimimize rollerin iyisi düşer, kimimize kötüsü düşer. Önemli olan şeytanın dünyalık vaatler, makamlarla bizi getirmek istediği oyunlara gelmemek. Bunlar bizim için çok önemli fırsatlar. Müslüman bu tip şeyleri unutmaz ama kuluz gafletimiz var. Üstü küllenen bir şeylerin küllerini attırdı. Bu bayrağın renginin kırmızı olduğu kadar o gördüğümüz toprağın rengi de kırmızı. Biz bugün bu topraklarda nice 15 Temmuzlar yaşadığımız için bugün buradayız. Benim için 15 Temmuz ile Bedir'in, Kurtuluş Savaşı'nın, Sakarya Muhaberesi'nin hiçbir farkı yok. Sadece tarihi daha yakın. Bir tık da annelik var tabii evlat kısmı. Benim hakkım bu millete ve bu ümmete helaldir. İnşallah siz de bana helal edersiniz."

Nihal Olçok, kendi yazdığı ve 15 Temmuz şehitleri Erol Olçok ve Abdullah Tayyip Olçok'un hikayesini anlattığı "Şehitoğlu Şehit" isimli kitabını imzaladı. Duygu dolu anlar yaşayan Olçok, kitabın tüm gelirinin şehit çocuklarına bağışlandığını dile getirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı