Fahri Kubilay
Sanal Dünya
Son zamanlarda işyerime gelen dostların en çok sorduğu sorulardan bir tanesi “Akşama kadar bu bilgisayarın başında ne yapıyorsun?” “Her geldiğimizde bilgisayarın başında görüyoruz gözlerin bozulacak” gibi serzenişlerinden sonra bir de “Chatleşiyormusun? Yoksa oyun mu oynuyorsun?” gibi soruları sormaları var ya…
İnsanların sanal âlemden veya bilgisayardan anladıkları sadece chatleşme veya oyun oynamak olursa tabiî ki ortaya böyle bir sonuç çıkar.
Türkiye’deki insanların internete bakışı genel itibariyle böyle. Ama bu sanal dünyanın içinde neleri barındırdığını bir bilseler ya da tecrübe amacı ile çocuklarından yardım alarak kısa bir sörf yapsalar sanırım balıklama dalarlardı bu engin denize.
Tabiî ki atalarımız el yazma sanatı yok olmasın diye matbaayı yüzyıllar sonunda kullanmaya başlayınca ilim, fen ve adalet götürdüğü ülkelerden geri kalmaya başlamış. O gün başlayan geri kalmışlık bu günlere sirayet etmiştir.
Üreten milletten taklitçi bir topluma dönüşen insanımız dünyada herşeyin kötüsüne, herşeyin sahtesine talip olmaya başlamış. Birileri üretmiş biz seyretmişiz.
Bugün ve gelecekte insanların yaşamının bir parçası olmaya kesin gözüyle bakılan sanal âlemde bizim insanımız da doğru şekilde yerine almalıdır diyorum.
Evlerimize işyerlerimize kadar gelen bu alemde milyonlarca site zehir saçarak çocuklarımızı ve gençlerimizi etkilemek için büyük savaş vermektedir. Adeta bir kültür savaşına dönüşen sanal ortamda şeytani güçler bir adım öndedir. Korkunun ecele faydası yoktur. “Bilgisayar almıyorum. İnternet almıyorum” demek bu işi çözmez. Bu gün adım attığın yer internet kafe olmuş durumdadır.
Bizler bu ortamı mutlaka kendi lehimize çevirmek zorundayız. Aksi halde her geçen gün aleyhimize işlemektedir. Bu kadar laftan sonra ben bilgisayarın başında ne yapıyorum onu söylemeden edemeyeceğim.
Daha iki yıl gibi kısa bir süre önce sadece hayalini bile edemediğim bir dünyanın içinde dolaşıyorum bu sayede. Yüzlerce arkadaşla her gün merhabalaşıyorum, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımla, hem de artı hiçbir ücret ödemeden.
Alışveriş yapıyorum, mal alıyorum, mal satıyorum.
Arkadaşlarımla kurmuş olduğum haber sitesi ile Seydişehir’de ne olup bittiğini dünyadaki Seydişehirliler bizden takip ediyorlar.
Haftalık yazılarımı yazıyorum, sizin duymadığınız şeyleri buralardan takip ederek size duyuruyoruz.
Haberlere bakıyorum. Tüm gazeteler, tüm yazarlar, tüm TV’ler hepsi elimin altında.
İstersem Kur’an dinliyorum, istersem tefsir okuyorum, istersem hadis. Okumaktan yorulunca sesli olarak hatiplerden sohbet dinliyorum.
İstediğim habere, istediğim yazara, istediğim kitaba anında ulaşıyorum. Dünyada ne olup bittiğine bakıyorum. Yeni gelişen teknolojileri takip ediyorum. Nerde, hangi mal, daha nasıl ucuz, onları araştırıp buluyorum. Bilgilerimi başkaları ile paylaşmaya ve onlardan bilgi almaya çalışıyorum. Vaktim kalırsa sizlere ulaşması için haber yazıyorum. Tüm bunların hepsini o bilgisayarda yapıyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
Tavsiye ederim…