Sanat derneği gibi berber dükkanı
Başkentte 40 yıldır berberlik yapan Atilla Alpakan'nın dükkanı, müzik, sohbet ve sanatı sevenlerin uğrak noktası oldu- Alpakan'ın dükkanında günün her saatinde bir araya gelen müzikseverler, tambur, kanun ve saz çalıyor, müzik ziyafetine tıraş olmaya gele
ANKARA (AA) - BİLAL ACAR - MUHAMMED BEHEŞTİ BİRTANE - Başkentte berberlik yapan Atilla Alpakan'ın dükkanı, müzik, sohbet ve sanatı sevenlerin uğrak noktası haline geldi.
Ankara'da 40 yıldır berberlik yapan 68 yaşındaki Atilla Alpakan'ın dükkanında günün her saatinde bir araya gelen müzikseverler, tambur, kanun ve saz çalıyor. Müzik ziyafetine tıraş olmaya gelen müşteriler de eşlik ediyor.
Alpakan'ın adeta musiki cemiyeti gibi olan berber dükkanında gençler, Türk sanat ve Türk halk müzikleriyle tanışıyor.
Atilla Alpakan, AA muhabirine, 40 yıldır berberlik yaptığını ve dükkanının sanatseverlerin, musikiye gönül verenlerin uğrak noktası olduğunu söyledi.
Eğitimine ilkokul 2'nci sınıftan sonra devem edemediğini belirten Alpakan, "9 kardeş olduğumuz için ailemin de beni yönlendirebilecek yahut bilgi verecek zamanları yoktu. Kendi kendime, düşe kalka, bir boş yaprak misali sağa sola... Berber çırağı oldum hasbelkader." diye konuştu.
Alpakan, sanata ilgisinin nasıl başladığına ilişkin, "1968 yılında bir dostumun beni halkevlerine götürmesiyle başladı. Orada müzikle ilgilendim. Ritim çaldım. Sonrasında tiyatro bölümüne de gittim." ifadelerini kullandı.
Askerden geldikten sonra evlendiğini ve eşinin rızası olmadığı için sanat eğitimini bırakmak zorunda kaldığını anlatan Alpakan, "Sonrasında hayatımı nasıl kurtarırım, nasıl para kazanırım derdine düştüm. 5 sene resmi bir dairede çalıştım. Memurluğu beceremedim. 1982'de şimdi de kullandığımız dükkanı açtık." dedi.
- "Berber dükkanından ziyade sanat derneği gibi"
Alpakan, hep iyi bir berber olma hayali kurduğunu, bununla birlikte musikiye ilgisinin de hiç eksilmediğini belirtti.
"50'li yaşlara geldim. Bir gün İskender Pala'nın bir radyo programında 'Üzüm şarabı içersin biri iki görürsün. Ancak aşk şarabı içersin çoğu tek görürsün.' ifadeleri üzerine şiire ilgim arttı." diyen Alpakan, "Müziği ve edebiyatı seviyorum. Müşterilerim buraya geldiklerinde türkü sevenlerle türkü, başka şarkıları sevenlerle de şarkı paylaştım." değerlendirmesinde bulundu.
Alpakan, dükkana gelen gençlerle müzik ve şiir üzerine paylaşımlarda bulunduğunu anlatarak, "Bazen çocuklar sazlarıyla geliyor. Kanun çalan çocuklar var. Tambur çalan dostlarımız var. Dükkanımız 20 metrekare. Burası bir berber dükkanından ziyade bir sanat derneği gibi." diye konuştu.
Dükkana gelen konservatuvar öğrencilerinin kendisi için bir nimet olduğunu ve onlara aktarmak için az bilinen şarkıları öğrendiğini belirten Alpakan, şöyle devam etti:
"Konservatuvar öğrencileri dükkana geldiklerinde onlarla meşk edebiliyorum. Beraber çalıp söylüyoruz. Bazen söylediği şarkının anlamını bilmiyor. Yardımcı oluyoruz. Bir tarafta sanat müziği diğer tarafta halk müziği. Herbirinin farklı kültürü var. Kendimi bu gençlerle avutuyorum. Yaşlılığımda bunlar benim nimetim oldu."
- "Bir berberden öte büyük bir üstat"
Dükkana gelenlerden Gazi Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Ses Ritmi Bölümü mezunu Koray Pakdemir, Alpakan ile 10 yıl önce Afyonkarahisar'da tesadüfen tanıştığını söyledi.
Alpakan'ın kendilerine müziğe başka yönlerden bakmayı öğrettiğini dile getiren Pakdemir, "Usta, bir gönül insanı. Sanata inanılmaz bir düşkünlüğü var. Biz de ustanın bu sanatından faydalanıyoruz. Çıkacağım konserlerden ve programlardan önce gelir, Atilla ustadan seslendireceğim türkülerin hikayesini dinlerim. Bazen taşlar yerine konuluyor ama onların arasına bir beton harcı gerekiyor. İşte Atilla usta bizim beton harcımız." dedi.
Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitimi Bölümü mezunu Bahadır Toprak ise Alpakan için "Bir berberden öte büyük bir üstat. İyi bir dost ve arkadaş." ifadelerini kullandı.
Toprak, şunları kaydetti:
"Atilla amca ile liseye yeni başladığım yıllardan bu yana beraberiz. Ben o zamanlar kanuna yeni başlamıştım. Bir gün berber dükkanına elimde kanunla gittim. Atilla ustayla o zaman hasbihal etmeye başladık. 15 senedir Atilla amcanın yanındayım. En çok öğrendiğim şey, derya deniz bir kişidir. Bir şarkı söylüyor bana ve hayatımda hiç duymadığım bir şey. O kadar güzel bir aşkla söylüyor ki eve gidip ben de dinleyip bağlanıyorum o şarkıya. Bilmediğim bir eseri bulup dinletiyor. Tekrar tekrar aşık ettiriyor bir şarkıya."
Kaynak: