Şark Türkistan’ın Özgürlük Simgesi: Rabia Kadir

Hollanda’da yaşayan bir avuç Şark Türkistanlı’nın etrafında âdeta bir pervane gibi döndükleri, ana’mız, dedikleri, “iyilik meleği”, “özgürlük savaşçısı”, mücadele kadını, Çin’in ilk on zengin iş kadını arasında yer alan pek muheterem Rabia Kadir hanımefendiyle birlikteyiz bir iftar sofrasında. Amsterdam’da bulunan Meram restourant ağzına kadar dolu. İftar’a bir saat var. Misafirimiz hanımefendi Uygur Türklerine hitaben ateşli ve bir o kadar da etkili bir konuşma yapıyor. Misafirler pür dikkat Rabia hanımefendiyi dinliyor. Konuşmasını tam anlamasakta vermiş olduğu mücadele, çekmiş olduğu çilelerden bahsettiğini anlayabiliyoruz. Ve öğreniyoruz ki, Rabia hanım, kendi ifadeleriyle Şark Türkistan’nın yetiştirdiği zengin iş kadınlarından biri olmakla halkının özgürlüğü için yıllarca maddi ve manevi mücadele vermiş bir idealist hanımefendi. Bu idealist hanımefendinin eşi Sıdık Hacı Rozi’de aramızda iftar sofrasında. Kıymetli eşi Hacı bey ABD’de yaşıyor ve Amerikan yönetimince desteklenen Özgür Asya Radyosu’nda çalışıyormuş. Rabia hanım Çin emniyeti tarafından ağustos 1999 yılında sözde “gizli devlet belgelerini yabancılara vermek ve bölücü faaliyetlerde bulunmak” suçuyla tutuklanmış. Rabia hanım, o devlette Çin’de mensup olduğu Uygur halkını yıllarca temsil etmesine rağmen “Amerikan Kongresi görevlilerine gizli belgeler vermiş(!)” bahanesiyle içeri atılmış. Devamla suçu artmış elbette!. “Doğu Türkistan’ın Feyzabad şehrinde meydana gelen deprem sonrası bölgeye 10 kamyon yardım malzemesi göndererek, devleti (Çin) küçük düşürmek ve halkı devlete karşı kışkırtmak.”İnsanın inanası gelmiyor. Yukarıda da ifade edildiği üzere Rabia hanım 1993'ten 1997'ye kadar Çin Politik Kongresi'nde Uygurların temsilcisi olarak yer almış. Çin hükümeti Rabia hanımı iyi tanıyor. İyi tanımasına rağmen tam altı yıl yani mart 2005’e kadar cezaevinde çok kötü şartlar altında ömür geçiriyor Rabia hanım. 11 çocuga sahip olan Rabia Kadir ve eşi Sıdık Hacı’nın Doğu Türkistan'ın başkenti olarak bilinen Urümçi’de altı bloklu bir binaları varmış bir zamanlar. Adı da “Rabiye Binası”. Sadece kadınlar tarafından işletilen küçük dükkan ve marketler bulunan bu binanın üçüncü katında da, Kadir tarafından 1996'da kurulan bir yabancı di1 okulu varmış. Arapça ve İngilizce dersleri verilen okul, alt katındaki restoran ve üst katında deri mobilya mağazasıyla büyük uyum içinde işletilmiş. Maddi hiç bir sıkıntıları olmayan Kadir ailesi yoksulun ve yoksul Uygur halkının anasıymış. Bu varlık içindeyken, Bill Gates'in davetiyle ABD'ye giden ve burada da şirket açan Kadir ailesi çevresindeki herkese gücü dahilinde yardım edermiş. Bunun için Şark Türkistanlılar Kadir’e “iyilik meleği” diyorlar.İftar sonrası Hollanda Türk basın mensuplarına ve Türk kuruluş temsilcilerine yaptığı konuşmasından anlıyoruz ki, cezaevindeyken, kalp hastalığı için kullanacağı ilaçları bile verilmemiş bu örgürlük abidesi ana’ya. Fiziki işkence yapılmamış ancak, kendisiyle konuşan Çin’li mapuslar cezalandırılmışlar. Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere bir çok insan hakları kuruluşları tarafından izlenen Rabia Kader’e cezaevindeyken insan hakları ödülü verilmiş. Norveç tarafından her yıl bir insan hakları savunucusuna verilen Rafto ödülü, 2004 yılında Kadir'e verilen ödülün, "Çin yönetimine Uygurlar’ın ve diğer azınlıkların ekonomik, kültürel ve sosyal haklarına saygılı olması yolunda çağrı” anlamını taşımakta. 6 yıl cezaevinde yatan bu çile abidesi Uygur Türk’ü ana Rabia Çin’de önümüzdeki üç yıl içinde önemli gelişmeler olacağını söylemekte. Uygurların özgürlüklerinde olumlu ve beklenmedik gelişmeler beklediğini belirten Rabia Kadir gelecekten umutlu.Çin Lahey büyükelçiliğinin arzu etmemesi hatta engellemelerine karşın Uluslararası Af Örgütü’nün davetlisi olarak Hollanda’ya gelen Rabia Kader, Amsterdam’daki de Balie kültür merkezinde Çin’de insan hakları konusunda bir sempozyuma katıldı. Havaalanında Hollanda’daki Uygurlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan iyilik meleği Rabia Kader bir akşamını da Hollanda Türkleri’ne ayırdı. Doğu Türkistan Vakfı tarafından organize edilen iftar yemeğinde kendi ifadeleriyle Şark Türkistan’lıların, Uygurların çektiklerilerini, karşı karşıya kaldıklarını öğrenme fırsatı bulduk. Bir avuç Doğu Türkistanlının bir araya gelerek kurdukları Vakıf önümüzdeki yıllarda Doğu Türkistan’daki insanlık dışı gelişmeleri başta Hollanda kamuoyu olmak üzere dünya kamuoyuna ileteceklerdir. Mücadelelerinde başarılar dilerken, Uygurları vermiş oldukları bu mücadelede yalnız bırakmamak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.