Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak olan 16 Nisan referandum çalışmaları tüm hızıyla devam ederken acaba FETÖ çalışmaları ne halde. 27 Şubat’ta ‘Resmen’ başlayan referandum çalışmalarından sonra sanki FETÖ’cüler pek hatırlanmaz gibi oldu. Seçim startından öncesiyle sonrasını karşılaştırdığımda FETÖ haberlerinde yaklaşık yüzde 50 bir azalma meydana gelmiş. Basın her elinden geleni yapacağından eminim, güvenlik güçlerimiz de sağlam adımlar atıyor. Her şeye rağmen bu azalış neden diye yine de insan kendi kendine soruyor. Dikkatlerimizi tamamen referanduma mı kaydı yoksa? Eğer böyleyse bir an önce kendimize gelmeliyiz. Son yüzyılın en önemli olaylarından olan 15 Temmuz olayının önüne hiçbir olay geçemez, ama bu arada başka olaylara da kendimizi çok kaptırmayalım derim. FETÖ zelil köpekleri akıllarını sattıkları için perde arkasındaki düşmanlar yine plan yaptıklarından eminim. Son 3 aydır sosyal medyada ve dış basında çok yüzlerini göstermeyen bu teröristler şu aralar başka başka saldırılarla yine tezgah peşinde olduklarını da açıkça seçiyorum. Bunların boş durmayacaklarından herkes emin. Yine de bizler tedbiri elden bırakmayalım. Akıllara gelmeyen şeytanı plan yapar, gözümüzün önündeki bazı olayları da görmeyebiliriz. Tüm bu uyarılarım birden aklıma gelmedi. Geçenlerde Kayseri’de bir haber çıktı. Herkesin  ‘Bir gariban evi’ dediği bir evde FETÖ’cüler toplantı yaparken basılmışlar. Göz altına alınanlar arasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlar, ByLock’cular, ikinci derece şüpheliler, daha önce bunlarla haşır neşir olanlar gibi insanlar var. Böyle bir olayı daha önce de tahmin etmiştim. Kendi kendime düşünürken ‘Bu insanlar acaba kendi aralarında çaktırmadan toplanıyorlar mı? Derken bu haberi okudum. Tam da üstüne basmışım.

‘Su uyur, Düşman uyumaz’ eski bir Türk atasözü olduğunu hepimiz biliyoruz. ‘Su’ kelimesi eski Türkçe’de ‘Asker’ manasına gelir. ‘Subay’ kelimesinin de kökeni buradan gelir. Atalar uyarmış, ben değil, Düşman hiçbir zaman uyumaz. Allah onların planlarını 15 Temmuz’da bozduğu gibi yine bozar ama, biz tedbirimizi alalım, Tevekkül’ü, Allaha bırakalım. Türk milleti meydanlarda verilen savaşı kaybettiği çok nadirdir. Lakin Çinlilerin bize her zaman yaptıkları, iç tehditle parçalamayı diğer düşmanlarımız da iyi okumuşlar. Savaşçıl yönümüzden daha ağır gelen ‘İnsanı’ yönümüz bizi parçalamak için kullanılmış hep. Şimdi 16 Nisan’a bir aydan daha az zaman kala, dört bir yanımıza bakarak, emin adımlarla gitmeliyiz. Herkes seçim çalışmasını yapsın tabi ki, bu çalışmalar sırasında bir anlık boşlukta sırtımızdan bıçağı yeriz.

Bu uyarıları neden yaptım diye sorarsanız? Yurt dışındaki FETÖ’cüler ‘Evet’ veya ‘Hayır’ propagandasını pek yapmıyorlar. Başka işlerle meşgul gibiler. Akıl babalarında yeni taktikler öğreniyorlar sanki! Tüm endişelerim bunların bu kadar sessiz kalmasından kaynaklanıyor. Umarım herkes aynı düşüncelere sahiptir de önceden tedbirler alınmıştır. Her şeye rağmen yine söylüyorum ‘Aman biz tedbiri elden bırakmayalım’ 

Yoksa neden söylemiş atalarımız, ‘Su uyur, Düşman Uyumaz’ diye