Adem Alemdar
Şehri kötü kadınlar bastı!
İyi manada çatlak bir öğretmen arkadaşım var. Geçenlerde Kültür Park civarında gezerken önünde yürümekte olan bir delikanlıya takılıyor gözü; cebinden çıkartıp tomar tomar kartvizit atıyor kaldırıma. Kimse necisin demediği için de umursuzca devam ediyor işine…
Öğretmen arkadaşım uzunca bir süre takip ettikten sonra elemanı, tam müdahale edeceği sırada yalnız olmadığını anlıyor. Muhtelif köşe başlarında birileriyle selamlaşıp kısa durum raporu veriliyor. (Kartvizitlerde ne olduğunu anlamayan, ya da bu yazıyı şehir dışında okuyanlar için kısa bilgi verelim. Efendim bu kartların üzerinde bir kadın ismi var bir de cep telefonu numarası. Kimisi cafcaflı; üzerlerinde çıplak resimler falan var, kimisi de fotokopide çoğaltılmış basitçe, ama müşteri arayan fahişe reklamı bunlar…)
Arkadaşım cep telefonundan ALO 155’i arayıp durumu haber ediyor, müdahale edilmesini istiyor. Tabi nafile bir uğraş verdiğinin farkında, ama ne yapsın…
Yerdeki kartvizitlerden farklı üç tanesini alıp postaneye gidiyor ve fahişelik yapan kızlardan birini arıyor. 50 TL’ye bu işi yaptığını söyleyen kıza önce nasihat ediyor, anlamayınca küfredip kapatıyor. İkincisini arayıp nerede bu işin yapılabileceğini soruyor, evimiz var falan yerde oraya gel diyor, ona da kızıp yine kapatıyor telefonu ve üçüncüsünü arıyor. Köyden geldiğini ve çok abaza(!) olduğunu belirterek dört kişi gelebilir mi diyor, karşıdan ‘sen paradan haber ver’ denince ona da kızıp telefonu kapatıyor…
Yanıma gelip bana durumu anlattı, “Bunlar beni katil edecek. Dayanamayıp yakaladığımı cehenneme yollayacağım” dedi sinirle. Biraz konuşup sakinleştirdik…
Bir başka arkadaş anlattı, çocuğuyla yürürken kaldırım üzerindeki bu kartlardan birisine rast geliyorlar. Çocuk babasına bunun ne olduğunu soruyor, cevap vermekte zorlanan baba bana diyor ki, ‘çocuklar yanlarında ebeveynleri yokken bu kartlardaki numarayı arasalar ne olacak?’ Belki de yüzlerce çocuğumuz veya gencimiz bu numaraları çoktan aradı!!!
Kusura bakmayın ağzımı bozacağım, orospuluğun bu kadar serbestçe yapıldığı bir şehirde çocuklarımızı nasıl salacağız sokağa? Lütfen birileri artık bir müdahale etsin şu namussuzluğa! Polis telefondaki numarayı arayıp buluşacak ve gözaltına alacak, hepsi bu kadar. Ha, diyorsunuz ki zina suç değil, o zaman başka bir kanun maddesinden tutturacaksınız. Yine mi olmaz? Yıllarca dindar insanları olmadık maddeleri sündürerek, yorumlayarak içeriye tıkan sistem şimdi iş fahişelere gelince niye işlemiyor. Sokağı kirlettin diyeceksiniz, küçük çocuklara istismar yaptı diyeceksiniz, tıkacaksınız içeriye…
Mesele sadece bu pis işi yapan kadınları toparlamak değil tabi. Bunların çok çok afedersiniz yüzlerce ‘pezevengi’ var tabi, onları da bulmak gerek. Polis tutuklayıp içeriye atamıyorsa bile sürekli taciz edip çalıştırmayacak kardeşim. Bir yol bulacaksınız. Aksi halde bu namussuzlara birileri ceza vermeye kalkacak, yazık olacak…
--------------
İmam hatiplileri Arapça öğretmeni yapacaklarmış!
Duyun da inanmayın! Emin Çölaşan isimli kendisini gazeteci zanneden zat, zapt edilemez iktidar muhalifliği ve din düşmanlığını o kadar ilerletti ki yazıp çizdiği gazetede hemen her gün kafasına göre ahkam kesmekte, yalan yanlış hedef kitlesindekileri korkutmakta…
Neymiş, iktidar İlköğretim 4. ve 5. sınıflara Arapça dersi koyacakmış. İyi ama bu kadar Arapça öğretmenini nerede bulacakmış! Öyleyse nerede İHL mezunu varsa onları öğretmen yapacaklarmış… Hah hah hah…
Bu yazdığına kendisi de inanmıyor, ama ne yapsın hedef kitlesini illa bişeylerle korkutacak, tepki yaratacak adamcağız. Devlet yıllardır öğretmen atamalarını KPSS ile yapıyor bu bir. İmam Hatip mezunlarının öğretmen olabilmeleri için de üniversite bitirmeleri gerek bu da iki. Fakat bu masum gibi görünen haberin altında aslında gizli bir de fişekleme var. İlköğretim öğrencilerine ‘gericilerin dilini’ yani Arapça’yı öğretecekler deniyor!
Keşke diyorum, devletimiz İngilizce gibi Arapça’yı da hatta önemli diğer başka dilleri de programına alsa ne iyi olur. Hayırlısı…