yazar-8
Seni çok özledim
Şimdi bakıyorum camdan dışarı. İki gözümle, kirpiklerimle yine masamdayım aslında. Kalemim elimde. İçimden bir şey gelmiyor. Konuşmayı bırak, hareket etmek bile istemiyorum. Neden bilmiyorum. Seyrettiğim aynı film, roller aynı, konuşulanlar aynı. Saksıdaki çiçekler aynı. Doğan güneş, yıldızlar. Her şey aynı. Evet ben istedim böyle olmasını. Çünkü mutluluğu hak eden sensin. Sevmek değil mi sevdiğini mutlu görmek. Sen mutlu ol yeter, bu inan her şeye değer. Her şey bıraktığın yerde… Ama sen, sen sevgili hiç aklımdan çıkmıyorsun ki. Ne zaman Galata köprüsüne gitsem sen geliyorsun aklıma. Ya da Bakırköy’den geçsem. Ne zaman balık yesem. Salatanın suyuna ekmeğimi batırıp yerken, çay içtiğimde, gözlerimi kapattığımda sanki sen alnımdan öpecekmişsin gibi oluyor… Nargilenin her kokusunu alışımda. Ne zaman canım işkembe çorbası çekse, güneş doğsa, yâda bulutlar güne inat yapsa. Her gözüm dalışında… Kim ki sevdiğine kavuşamamış o zaman aklıma sen geliyorsun. Koca gözlerin, masum bakışların, bahar kokun… Kim sevdi bu kadar? Kim taptı? Kim canını hiçe saydı? Kim ağladı günlerce, gecelerce? Ben mecnun değilim ki kavuşmak için çöllere düşeyim. Keşke aramızda sadece bir çöl olsaydı. sana kavuşmak için düşünmeden aşardım. Sana sarılabilmek için dağları delerdim. Keşke mesele sadece bunda kalsa. Ben bıraktığın yerdeyim… Biliyorum suçlusu benim. Her ne kadar kendimi alıkoysam bu bir mecburiyetti. Yanındaydım ama bir adım geride. Kollarındaydım on adım ötede. Hayalimdeydin, gece gündüz, her an her saniye. Yinede biliyordum kavuşursam eğer sadece mahşerde. Ben seni sadece sensin diye de sevmedim. Sen bensin diye sevdim. Bir masaldın bana anlatılan. Beyaz atlı prensim. Bakınca gözlerime içimi yakan, tutunca ellerimden yüreğimi kavuran, yanımdaykende binlerce adım mesafelerde bile dolu dolu özlediğim. Sevgisi her gün artan sen. Hayalini bile doğru dürüst kuramadığım. Düşlerimde bile ağlayarak gördüm seni. Öperken çekinerek öptüm. Sen imkânsızım, o kadar imkânsızdın ki… Seni çok özledim… Gel desem gelemezsin ki ,tut desem ellerimi tutamazsın, sar desem saramazsın.. Seni çok özledim. Seni senliği… Ben seni çok özledim. Seni özlemenin bile ayrı tadı var, biliyor musun? Seni özlemekkkkkk. Ama sen nerden bileceksin ki. Sen hiç sensiz kalmadın ki. Öksüz kalmış bir çocuğu hatırlatıyor seni özlemek, gücü tükenmişlere. Yeryüzünde terk edilmişlere. Seni çok özledim. Sevdamı doyasıya haykıramadığım, ellerinden tutamadığım, hayalini bile yüreğime kazıyamadığım… İmkânsızım. Haykırışımı yalnızca ben bile duysam, haykırıyorum. Seni çok seviyorum. Hey kâinatın suyu hürmetine yaratıldığı sevgili…