Eğer İnsanın bir "Sevgilisi" olmalıysa; eğer, "Bir Sevgilin Olacak" şartı koşulursa benim "SEVGİLİM CUMHURİYET"tir...

Bu yazıyı, aslında, tam "Cumhuriyet'in İlân Edildiği Gün 29 Ekim" geçtiğimiz perşembe yazmak arzulardım, ama, benim "Pazartesi Yazıları"nın günü, pazartesi.. Neyse.. "Esgi Gonyalılar; "Davâ gocamaz" derlerdi.

Hemen diyeceğimi deyim: Gazi Mustafa Kemal Atatürk; "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" derdi; bende aynen öyle yapmaya çalıştım; özgürlüğüme ve bağımsızlığıma gölge düşürmemeye çalıştım.

"CUMHURİYET BİZİ KULA KUL OLMAKTAN KURTARDI".. Çoğu zaman düşünürüm de, Cumhuriyet'ten önce yaşasaydım, herhalde, "Kula kul olmak"tan kurtulmanın bir yolunu bulurdum, bulmaya çalışırdım.

Bugün size, CUMHURİYETİMİZİN 92.yılına armağan olarak, Şair Ermenekli Tahsin'in 1935'de yazdığı "Cumhuriyet Bayramı Destanı"nı sunacağım. Destan, minik sekiz sayfaya basılmış; sanırım bir tek benim arşivde vardır.

Buyurun Cumhuriyet'in 12.yıl dönümü 1935'de yazılan seksen yaşındaki destanı aynen sunuyorum.

Ne mutlu bizlere bu kutlu güne,

Sevinçle sağlıkla kavuşmak yine.

Gönül bu meydanda böyle her sene,

Birleşip kardaşça görüşmek ister.

Cumhuriyet günü bu mutlu gün,

On iki yıl önce doğmuştu bu gün.

Bu günün verdiği varlığı düşün,

Bu gün saçtı yurda parlar inciler.

Bizim bu günümüz ışıkla dolu,

Bizim bu günümüz bicez pek mutlu.

Bu güne kavuşan Türk’e Ne Mutlu,

Bu günü yürekten kutlular Türkler.

Bu gün Cumhuriyet güneşi doğdu,

Gönlümüz sevinçle, şenlikle doldu.

Bu gün Türk umduğu ışığı buldu,

Bu gün yurdumuzun şekildi sisler.

Aydınlık içinde parlıyor gözler,

Tatlı duygularla gülüyor yüzler.

Haklı sevinçlidir söylenen sözler,

Gönüller bu güne çok saygı besler.

Saygılı kutludur bu gün duygular ,

Sunarız bu güne yüksek saygılar.

Yetişen bu günü özden alkışlar,

Bu gün sonsuz parlak alkışlar değer.

Düşünelim hele eski günleri,

Kalmıştık her şeyde bizler pek geri.

Koşup gitmekteyiz şimdi ileri,

İlerletti bizi bak yeni günler.

Türkü ölü sanıp bir azgın düşman,

Saldırıp gitmişti yurda korkmadan.

Atatürk gün gibi doğunca şarktan,

Çok yanlışmış bizim sanış dediler.

Düşmanlar her yandan kaldırıp başı,

Atıyordu Türke çılgınca taşı.

Atatürk bunlara tutup savaşı,

Yılmaz yumruklarla attı kötekler.

Şarktan güneş gibi doğdu Atatürk,

Düşmanı boynundan vurdu Atatürk.

Yurttan azgınları kovdu Atatürk,

Kurtardı bizi bu güçlü yılmaz er.

Atatürk’ün bütün yaptığı işler,

Türklerce her biri bin dünya değer.

Bu ulu atanın uğrunda Türkler,

Sevine sevine canlar verirler.

Yapılmakta pek çok demir yolları,

Açılmakta yer yer su kanalları.

Hele yerli malı fabrikaları,

Çoğalıp açıldı kazançlı işler.

Dokuna evleri var bir çok yerde,

Dokunuyor yerli malı her evde.

Alpullu, Uşakla, Eskişehirde,

Yapılıyor uygun ucuz şekerler.

Çalışan gösterir yurda yararlılık,

Çalışılan yerde görülmez darlık.

Çalışmakla artar genişlik varlık,

Çalışıp işleyen eller genişler.

Türke varlık veren Cumhuriyettir,

Türkü güçlendiren Cumhuriyettir.

Türke gün gösteren Cumhuriyettir,

Verir Cumhuriyet iyi dirlikler.

Atatürk gösterdi bu günü bize,

Bu gün uygun geldi her işimize.

Atatürk adını hep gönlümüze,

Altun yazılarla yazalım bizler.

Atatürk dünyalar durdukça dursun.

 Işıklı işlerde başta bulunsun.

Sönmez ışıklarla yurdu doldursun,

Atatürke gönlüm sonsun yaş diler

Başbakan işlere çok iyi baktı,

Yurttan yokluk ile yolsuzluk kalktı

Her işte çok tatlı duygu bıraktı,

 Gönlüm  Başbakanı sever büyükler.

Cumhuriyetimiz Atatürkümüz,

Yurdunuz ordumuz hükûmetimiz.

Güçlü varlığımız kutlu halkımız,

Yaşasın yıllarca hepsi beraber.

ERMENEKLİ TAHSİN