Fahri Kubilay
Seydişehir il olmaya layıktır
Salı günü gazetemiz Memleket’te değerli Uğur Abi’nin köşesinde “Seydişehirliler beni üzdü” başlıklı yazısını görünce, şimdi bu da nereden çıktı dedim.
Bu yazı Seydişehir’in gündeminden çok uzak olması hasebiyle adeta Seydişehirliler’in kafasına sert bir cisimle vurulmuş kadar yaralayıcı oldu.
Bendeniz gazete ilk çıktığı günden beri Memleket’teyim. Uğur Özteke Memleket’e benden sonra geldi, ama gazeteciliği bizden eskidir. Memleket’teki yazılarını bazen okurum, bazen de ilgimi çekmez, sadece başlığına bakarım.
Tabiî ki son yazdığı konu Seydişehir olunca gazetenin Seydişehir Temsilcisi olarak hemen olaya müdahil oldum, başka şansım da yoktu. Hem de arayan arayana… Onun deyimiyle “Konya nire Seydişehir nire, bu işte bir iş var” dedim...
Bu kadar laftan sonra meselenin aslına gelmek daha uygun olur sanırım.
Uğur Özteke’nin Memleket’te yaklaşık 300 köşe yazısı çıkmış. Seydişehir’de 2 yıldan beri yaşanan olağanüstü süreçle ilgili bunların içinde bir tek yazısına rastlamadım. O olağanüstü zamanlarda Seydişehir’de bombalar patlarken Seydişehirli’yi birbirine kırdırmaya çalışan gruplar Seydişehir’de cirit atarken, Seydişehir’i yol geçen hanına çeviren illegal örgütler ilçede gezerken, siyasi parti temsilcilerinin biri gelip biri giderken ve hatta mensubu olduğu gazetenin temsilciliğine varana kadar saldırılar yapılırken niye kalemini oynatma ihtiyacı hissetmedi?
Madem Seydişehir’e bu kadar ilgi duyuyor, “Fabrikada yaşanan gelişmeler nedir, ne değildir, özelleştirme sonucunda bu fabrikada neler oluyor, eski çalışan işçiler ne oldu, yeni alınan işçiler kaç para ücret alıyor, fabrikayı alan yeni firmanın fabrikayla ilgili düşünceleri ne, niye burayı almışlar, ne yapıyorlar, ne yapmıyorlar, Seydişehir Belediyesi seçildikten sonra şimdiye kadar ne yapmıştır, Seydişehir’i nasıl yönetmektedir, Seydişehir’deki esnafın durumu nasıldır, özelleştirmenin etkisi ilçede nasıl hissediliyor, halk bu olaylara ne diyor, Seydişehir’e gelip de kardeşim şunlar şunlar niye böyle?” vs… konularda neden Seydişehirli’nin sıkıntılarını gündeme almamıştır?
Bu Kuğulu Park’ın Seydişehirli tarafından önemi ne? Halk buraya nasıl bakıyor, buraya kimler geliyor, kimler gidiyor? Adına şiirler yazılan böyle bir yer Konya bölgesisin bir cazibe merkezi haline nasıl gelir dediniz mi? Yoksa “Seydişehir nire, Konya nire” diyerek Seydişehirliler’i ve Seydişehir’i mi küçümsediniz?
Şimdi çıkın tüm vicdan sahibi Seydişehirliler’e sorun…
Ilıca’nın aylık 107 YTL, Nevzat Bey’in parkını 45 YTL, Kuğulu Park’taki Seydişehir Sofrası’nı 20 YTL gibi komik rakamlara birilerine kiraya vererek Seydişehir’de tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesini hangi Seydişehirli isteyebilir? Böyle bir şeyi Seydişehir’in geleceğini, Seydişehir’i düşünen hiçbir akıl ve mantık sahibinin kabul etmesi mümkün değil. Bir de 5072 sayılı kanunun 12. maddesinin 4. fıkrasının, yani "Kamu kurum ve kuruluşlarının menkul ve gayrimenkul varlıklarından vakıf, dernek ve sandık gibi kuruluşların doğrudan veya dolaylı yoldan faydalanmasına izin verilmeyecek" hükmünün muhatabı kimdir?
Seydişehirli Seydişehir’in hiçbir caddesinde, hiçbir sokağında çamurda yürümek istemiyor. Seydişehirli suyunun kesilmesini istemiyor. Seydişehirli daha çağdaş, daha modern bir yerde yaşamak istiyor. Seydişehirli ödediği verginin kendisine hizmet olarak dönmesini istiyor. Seydişehirli belediyenin imkânlarının tüm Seydişehirliler’e hizmet olarak dönmesini istiyor. Seydişehirli Seydişehir’in tüm yollarının Selçuk Caddesi gibi olmasını istiyor. Seydişehirli gerginlik istemiyor. Seydişehirli kavga istemiyor. Seydişehirli birlik olmak istiyor. Seydişehirli huzur istiyor. Seydişehirli ilçenin nimetlerinden tüm Seydişehirlerin istifade etmesini istiyor. Seydişehir’e bunu sağlayan kim olursa olsun, Seydişehirliler’in başının üstünde yeri vardır.
Seydişehir ve çevresinde fakir fukaraya yardım yapılması için yapılacak her girişim Seydişehirli’yi gururlandırır. Seydişehir’de fakir fukaraya ulaşılması, onların derdine ortak olunması tüm Seydişehirliler için bir görev, bir sorumluluktur.
Seydişehir Türkiye’deki çoğu ilden daha modern ve daha gelişmiş, eğitim öğretim seviyesi bakımından daha ileridedir. Seydişehir köy olmaya değil, il olmaya layıktır.