Sıcak hava "varis" şikayetini artırıyor
Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Bardakçı:"Sıcak havalar vücuttaki bütün damarlarda genişlemeye neden olur. Varisli damarlar da toplardamarlarda genişlemeye yol açıyor. Varis olan damarlarda bu daha çok hissedilir hale geliyor. Sıcağın etkisiyle damarlardaki
ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Haşmet Bardakçı, sıcak havaların vücuttaki bütün damarlarda genişlemeye neden olduğunu belirterek, "Varisli damarlar da toplardamarlarda genişlemeye yol açıyor. Varis olan damarlarda bu daha çok hissedilir hale geliyor. Sıcağın etkisiyle damarlardaki genişleme şikayetleri artıyor." dedi.
Bardakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, varislerin, vücutta kirli kanı taşıyan toplardamarların balonlaşarak işlevini kaybetmesi sonucunda meydana geldiğine dikkati çekerek, Türkiye'de her 2 ila 3 yetişkinden 1'inde varis görüldüğünü söyledi.
Sıcağın etkisiyle damarlardaki genişlemenin varisi olan kişilerde şikayetlerin artmasına neden olduğunu, özellikle kadınlarda bu durumun estetik kaygılara yol açtığını belirten Haşmet Bardakçı, sıcak havada vücuttaki su oranı azaldığı için damarlardaki pıhtılaşma sorununun daha kolay oluşabildiğini, bunun önüne geçmek için bol su içilmesi ve serin ortamlarda bulunulması gerektiğini kaydetti.
Kan akışını hızlandırmak için en iyi yöntemlerden birisinin yürümek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bardakçı, varisi olan hastaların uzun yürüyüşler için uygun destek çoraplarını giymeyi ihmal etmemeleri gerektiği önerisinde bulundu.
Yürüme imkanı bulunmayan ve uzun süre hareketsiz oturanlar için de dikiş makinesinin hareketi gibi ayaklarının önce ucunu, sonra topuklarını hareket ettirerek baldır kaslarını çalıştırabileceklerini belirten Bardakçı, yürüme egzersizlerinin yanı sıra yüzme gibi sporların da varis tedavisinde büyük oranda rahatlama sağladığını ifade etti.
- "Varis oluşumunda en önemli etken genetik yatkınlık"
Varis oluşumunda en önemli etkenin genetik yatkınlık olduğunu ifade eden Haşmet Bardakçı, ailesinde varis öyküsü olan kişilerde riskin daha fazla olduğunu vurguladı.
Sürekli ayakta durarak ya da oturarak çalışanlarda, obezite problemi olanlarda ve gebelerde varise yatkınlık olduğunu belirten Bardakçı, her toplardamar genişlemesinin varis olmadığını, bu ayrımı doppler ultrasonografi ile yaptıkları bilgisini verdi.
Varislerin ciddiye alınmadığı takdirde uzun vadede bacakta şişme ve renk değişikliği, görüntü bozukluğu gibi estetik problemlerle, bacak derisinde yaralara varan sonuçlar doğuracağını ve kan dolaşımı açısından kalbi yorabileceğini bildiren Prof. Dr. Bardakçı, "Cilt yüzeyinde varisli damarlar yoksa bile, gün sonunda ayak ve bacaklarda dolgunluk, ağrı ve yorgunluk hissi varsa, derin bacak damarlarınızda yetmezlik olabilir." diye konuştu.
Varis tedavisinin hastaya göre düzenlenmesi gerektiğine dikkati çeken Bardakçı, şöyle devam etti:
"Kişinin varislerinin çeşidine ve kliniğine göre her hastamızda hangi yöntemin en iyi sonucu vereceğine karar verip, bunu uyguluyoruz. Hastalarımızdan isteğimiz, varisin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmeleri, ihmal etmeden hekimlerine danışarak tedaviye başlamalarıdır. Doğru önlemler ve düzenlemelerle varislerin ilerlemesi durdurulabilir. Kullandığımız ağrısız, kesisiz, kısa sürede uygulanan yöntemlerle hastalarımız aynı gün günlük hayatlarına dönüyor."
- Doku yapıştırıcısı yönteminde anesteziye gerek yok
Haşmet Bardakçı, ameliyat gerektiren durumlarda lazer, radyo frekans yöntemlerinin yanı sıra doku yapıştırıcı yönteminin de kullanılmaya başlandığını dile getirerek, orta çaplı varisler için kullanılan bu yöntemin oldukça olumlu sonuçlar verdiğini aktardı.
Doku yapıştırıcısı tekniğinde cilde hiç kesi yapmadan küçük bir iğne ile damara girip varisli damarı içeriden kapattıklarını anlatan Bardakçı, şunları kaydetti:
"Lazer ve radyo frekans zaten uzun süredir uyguladığımız ve pek çok avantajları olan tedaviler. Son dönemde ise doku yapıştırıcıları tedaviye girdi. Tıpta uzun zamandır farklı hastalıklarda kullanılan doku yapıştırıcısını artık bacak varislerinin tedavisinde de kullanıyoruz. Bu yöntemde anesteziye hiç gerek kalmıyor. Bacağı uyuşturmadan küçük bir iğne ile giriyoruz. Özel bir kılavuz atel yardımıyla doku yapıştırıcısı sayesinde varisli damarın her iki yüzeyini birbirine yapıştırıp içeriden kapatabiliyoruz. Kısa bir süre içinde tedaviyi tamamlıyoruz. Son derece ağrısız ve estetik bir tedavi. Anestezi vermediğimiz için kişi aynı gün normal hayatına dönebiliyor."
Bu yöntemin uygulanabilmesi için damar yapısının ve çapının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bardakçı, doku yapıştırma yönteminin ise ancak ameliyata ihtiyacı olan hastalara uygulanabildiğini bildirdi.
- "Sıcak hava damarlarda genişlemeye neden oluyor"
Sadece estetik amaçlı deri yüzeyinde yapılan tedavilerin zamanla tekrarlanabileceğini belirten Bardakçı, yüzeysel tedavi ile cilt altında görünmeyen bağlantı damarlarının da mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini, aksi halde derin damarların tedavi edilmediği durumlarda varisin tekrarlayacağını belirtti.
Hastaların bu sayede ağrılarından ve bacakta oluşan kramplardan kurtulduğuna, yaşam kalitesinin arttığına işaret eden Haşmet Bardakçı, "Sonuç sadece estetik olarak düzeltmek olmamalı. Aynı zamanda fizyolojik olarak da alttaki problemli damarların tedavi edilmesi ve ileriki yıllar için hastamızın damar yapısının korunması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Bardakçı, sıcak havaların vücuttaki bütün damarlarda genişlemeye neden olduğuna dikkati çekerek, "Varisli damarlar da toplardamarlarda genişlemeye yol açıyor. Varis olan damarlarda bu daha çok hissedilir hale geliyor. Sıcağın etkisiyle damarlardaki genişleme şikayetleri artıyor." değerlendirmesinde bulundu.
AA
Kaynak: