"Sıcak ve nemli hava astım nöbetlerini tetikliyor"
Prof. Dr. Songür: "Sıcak hava ve nem maruz kalma astım hastalarında, hastalığın kontrolünü zorlaştırmakta ve kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacı artmaktadır"
İSTANBUL (AA) - Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, sıcak hava ve neme maruz kalmanın, astım hastalarında, hastalığın kontrolünü zorlaştırdığını ve kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacını artırdığını belirtti.
Songür, yaptığı yazılı açıklamada, sıcak hava ve yüksek nem oranının, sağlıklı kişilerin de yaşam kalitesini düşürürken özellikle astım hastalarının zor bir süreçten geçmesine neden olduğuna değinerek, ailesinde astım öyküsü bulunanlar başta olmak üzere hava kirliliğinin yoğun görüldüğü bölgelerde yaşayan kişilerde de astım ataklarının daha sık görüldüğüne işaret etti.
Astımlı hastalarda nefes darlığına yol açan nedenlerin başında viral enfeksiyonlar ve alerjenlere maruz kalma gelirken, yaz aylarında sıcak hava ve yüksek nem oranının da önemli bir risk faktörü olduğuna dikkati çeken Songür, artan küresel ısınmanın, polenlerin uzun süre atmosferde kalmasına neden olduğunu, bunun da astım ataklarını tetiklediğini ifade etti.
Songür, astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarının yüzde 30 ile yüzde 50 arasında olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Nem oranının yüzde 60'ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalıdır. Bulunulan ortamlarda nem oranını azaltmak amacıyla klimalar tercih edilmelidir. Klima kullanırken de özellikle hava aşırı derecede soğutulmamalı ve dış ortama göre kademeli olarak sıcaklık ayarlanmalıdır. Klima temizliğine özellikle dikkat edilmelidir. Sıcak hava ile birlikte artan nem oranı ev ortamında küf mantarlarının ve ev tozu akarlarının artmasına sebep olmaktadır. Sıcak hava ve neme maruz kalmak astım hastalarında, hastalığın kontrolünü zorlaştırmakta ve kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacı artmaktadır."
- "Klor, astım hastalarında nefes darlığını tetikleyebilir"
Yaz mevsimi boyunca astım hastaların tedavilerini aksatmamaları ve kurtarıcı ilaçlarını mutlaka yanlarında bulundurmaları gerektiğini hatırlatan Songür, astım bulgularını kontrol altına almakta zorlanan hastaların ilaç dozlarını yetersiz olabileceği akla getirerek en kısa sürede doktor ile temasa geçmesi gerektiğini vurguladı.
Songür, astım hastalarına tatil için şu önerileri sıraladı:
"Yaz aylarında tatil amacıyla çok sıcak olmayan, yüksek nem içermeyen ve polenlerin yoğun olmadığı yerler tercih edilmeli, kalınacak mekanın halı kaplı olmamasına dikkat edilmelidir. Tatil süresince gerektiğinde antialerjik yatak kılıfı gibi özel eşyaların kullanımına devam edilmelidir. Özellikle ev dışı ortam aktivitelerini azaltmaları ve egzersizden kaçınmaları gerekir. Fiziksel aktivitenin tek başına astım belirtilerini tetikleyebileceği bilinmelidir. Zorunlu aktivasyona başlamadan önce hastalık belirtililerini önlemek amacıyla semptom giderici ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca serinlemek amacıyla girilen havuzlardaki klor, astım hastalarında nefes darlığını tetikleyebilmektedir. Hastalar için en doğru seçim deniz tatilleridir. Yüzmek ve tuzlu su buharı solumanın tüm hava yolları için doğal bir ilaç olduğu unutulmamalıdır."
Kaynak: